diğer sanatçılardan her seferinde kendini ayırmayı başarabilen bir isim. adeta bir kürkçü dükkanı. aylarca dinlemeyin, geri dönüp dinlediğinizde aynı hissiyatı veriyor. var ol üstat!
kim ne derse desin milenyum gençliğinin unutulmaz parçalarından biridir. knight online ile birlikte muhteşem ikili olmuştur. 40 yaşına dayandığı halde sahnede binlerce kişiyi durmadan "sago" diye haykırtıyorsa saygı duymak gerek. sagopa kajmer müziğiyle, bol parkasıyla, esrarıyla, edebiyatıyla var olmuştur. reklamlarla, rant programlarıyla ya da din ile değil. nasıl ki milan milansa, sagopa kajmer de sagopa kajmerdir.
hasta olunasi sanatcidir. adamin hasidir. sarkilarda anlama dikkat ederim ve kelimeleri oyle dansettiriyorki. eşi benzeri bir daha gelir mi bilemiyorum. sarkilarinda kendimi buluyorum diyebilirim. hatta cogu insan buluyor. cumle muhendisi dedigi ta kendisidir. yillar gecsede dinlenir sarkilari. vesselam.
abi sonunda ya. o kadın iyi biriydi ama her zaman sagopa'nın ayağına bağ oluyordu. kaç tane efsane olabilecek şarkıyı piç etti. zavallı adam da karısı diye alttan alıyordu. yapıyordu beatlerini.
Sagopa sürmeyi sildi, sakalı kesti ve sonra dar pantolon giydi. Kliplerinde göbeği açık kızları oynatmaya başladı. Tüm bu yaptıklarına ateş püskürüyordu bundan bir kaç yıl evvel.
Şarkılarında maneviyat vardı, tasavvufi yazıyordu ve bundan dönmem artık diyordu, döndü.
Kolera ( esen ) aynı şekildeydi. Kliplerinde fermuarı boğazına kadar çekilmiş adidas mont ve altında gayet bol eşofman oluyordu genelde. Şimdi kliplerinde mini etek giyip kameralara gülücük saçıyor.
Biz mi geri zekalıyız amına koyim nabza göre şerbet mi yapıyorsunuz.. Karşılarında olsam şunu sormak isterdim;
“Tükürüğünüzün tadı nasıl lan?”
Sözünden dönen, ayıpladığını yapan insan sinirlerimi geriyor. Son zamanlarda yaptıklarından dolayı parçalarına rastgele denk gelsem dahi bilerek kapattım. Çünkü iki yüzlü insana tahammül edemiyorum.
rap müziğin çevremde özentiyle mikrop gibi tüm arkadaşlarıma yayıldığı bir dönemde ben inatla dinlemedim. heavy metal oo yeah go on havasındaydım. sonra üniversite falan ilk alttan ders falan durulduk tabi. etrafta yine bu tarz şeyler dinleyen tipler var o şekilde öğrendim biraz cezayı falan da dinlediğim oldu ama onu sevemiyorum.
şarkıların girişlerinde veya bitişlerinde kullandığı replikler veya müziklere bayılıyorum. mesel 24 adlı şarkının girişinde 'acımasızca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yalnızlıklar olur' diyor bi teyze. şarkı zaten ayrı güzel çok hoş bir olay bence.
366.gün, 24, karikatür komedya çok güzel parçalar. hala arada gizli gizli dinlerim.
dindar takıldığı zamanlarda benim kafama takılıyordu. samimi bulmuyordum tabi kendisinin yaşam tarzı görüşü kendisinin bileceği iş.
cat stevens'ın anti maddesi olmuş. ahahahah, ben dinlemiyorum kendilerini şahsen (rap-hip hop sevmediğim için). ama genel olarak islamcı gençler bayağı seviyordu kendilerini.
benim lise zamanlarımda bayağı seviliyordu kendileri, ama artık sıktı milleti be abi. tarz değiştirmesi kendileri açısından iyi olmuş. yani o eski tasavvufi, fars kültüründen etkilenmiş tarzı kaç kişi dinleyecek artık? 2000'lerde hüzünlü arabesk rap modaydı, şimdinin liselilerine bu tarz şeyler kekoca geliyor. tamam sagopa arabesk rap yapmıyordu belki ama anladınız siz işte...