görüp görülecek, duyup duyulacak en saçma kurallardan biridir uludağ sözlükte.
zira tamamen önünü almanın pek mümkünatı yok.
sırf "ekşi den bi farkımız olsun olm" mantığıyla oluşturulmuş gibime geliyor.
bu maddeye göre en çok entry girilen sözlük yazarlarının itirafları başlığındaki tüm entrylerin silinmesini gerektirir. demek ki her kural her zaman geçerli olamayabiliyor. ne kadar da tanıdık...
sözlükte yer alan tüm entrylerdir. şöyle ki herhangi markaya veya firmaya yönelik olumsuz her türlü yorum bu gerekçe ile kolayca silenebilir. modların sefa sürmesi için ortaya çıkmış bir saçmalıktır.
Okuduğum ve gördüğüm sözlük yazarları genellikle bu tip entry giriyor ve bende buna dahilim ancak silinmesine pek anlam veremiyorum. Sanki bir neden bulamayıp, silmek için gibi geliyor bana.
Ayrıca bu kuralın değişmesi gerekiyor be dediğim tek kuraldır.
sayın zall, sayın moderatörlerimiz, sayın birinci nesiller, sayın ikinci nesiller, sayın üçüncü nesiller... sayın çaylaklar, sayın okurl...
neyse siz anladınız işte, bürokrasiyi geçebiliriz! söylemek istediğim bazı şeyler var.
bu kural benim için sözlüğü en sıkıcı yapan detay.
bazen sırf bu yüzden normal başlıklara yazmak yerine bu kuralın geçerli olmadığı ben bu yazıyı sana yazdım ve sözlük yazarlarının itirafları başlığına canımın istediği gibi yazıyorum. oralara ne güzel karışan yok eden yok.
ayrıca gerçekten merak ediyorum; benim bütün fikirlerim başkalarını ilgilendirecek kadar objektif olmak zorunda mı? ben kafama göre yazınca bir fikir sadece beni ilgilendiriyor da tanım girince bu herkesi mi ilgilendiriyor? bu konu hep içimde bir ukte olmuştur. bu entry'i de "sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjektif" diye silerseniz üzülmem. bu konuyu bu kadar yazdığıma göre kısa bir tanım girmekten gözümün korkmayacağını tahmin edebilirsiniz.
ancak sözlükte artık bu durumun boku çıktı diyebilirim. hemen hemen her başlık altında bizi ilgilendirmediği halde kendi hikayesinden, başından geçenden, yaşadıklarından, deneyimlerinden bahseden yazarlar var.
format dediğin şey aslanın götünde artık. bulup çıkarabilene aşk olsun.
12 ağustos 2012 hüseyin aygün ün kaçırılması başlığında,
"keşke tayyip erdoğan kaçırılmış olsaydı dediğim olaydır. kendimi düşündüğümden değil valla. hayrınız olurdu lan ülkeye." sadece beni ilgilendirecek kadar subjektifmiş. benimle aynı fikirde olan binlerce insan var nasıl subjektifliktir kardeş bu bilen söylesin?
bir entryde "ben" kelimesi kullanıldığı anda o entrynin silinmesine sebep olan, allah'ın belası sözlük kriteridir. sırf entry hoşuna gitmiyor diye sübjektij diyip gammazlayanlara da ayrıca sinir oluyorum hafız. annenizi ilgilendirecek kadar objektif yazmayı da biliriz de terbiyemizden susuyoruz yani. tövbe tövbe ya. *
çok yerinde bir kuraldır. çünkü x başlığına, "ben x'i seviyorum", "ben x gördüm", "babam bana x aldı" şeklinde entryler yazan sayısız yazarımız var. bize ne kardeş senin x'inden?