ole bir ülkede yaşıyoruz ki belediyeler halkın rahatı için çalışırken bile çoğu şeyi akıl etmeyi unutuyorlar.en basitinden az önce 3 5 tane inşaat işçisi ile kavga etmeme neden teşkil eden belediyeler kanununda olan boşluktan yararlanarak pazar günkü güzellik uykumu mahveden, ablamın astığı çamaşırları toz içinde bırakan ve kendi yaptığı şeyi normal ve doğru görür gibi solediğim halde hala devam eden zihniyeti kınıyorum yasada boşluk bırakanlara lafım yok..pazar günü saat 9 da paldur küldür inşaatta çalışılmamalı..
şahıs sonderece ciddi bir şekilde bakkala girer..
a: pardon winston light varmı
b: evet(winston light raftan alınır)
a: iyi o zaman ben marlboro light alayımm...
eheueheue
Kütahya nın Tavşanlı ilçesi nde, bir ay önce belediye hoparlöründen öldüğüne dair anons yapılarak şaka yapılan bir kişi, geçirdiği trafik kazasının ardından tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
dibinde 24 saate terör diye bir şey bırakmayacak güçte olmasına rağmen, her gün onlarca şehit verip, kendi dibindeki huzuru sağlamak yerine, ahhhh yazııık acıyorum lübnan'aaaaaaa diyip lübnan'a asker göndermek.
ramazanın gelişine sevinen bir grup insanın, izmir'in göbeğinde havaya mermi sıkması, o sırada balkonda bulunan 2 çocuk annesi kadının ölümüne sebebiyet vermesi..
devlet hastanesinde basit bir ameliyatta narkoz için hastaya yanlışlıkla sadece azot verilmesi ve hastanın da bu yolla hayatını kaybetmesi.
kısaca hastaneye yürüyerek girenin tabutta çıkması olasılığının yüksekliği.
hastanede ameliyat olması gerek bi hastanın , doktorun daha cok parayı cebe indirmek istemesinden dolayı,özel muayenehanesinde yapması ve hastanın başına biyıgın kötü olay gelmesi..
yolda biri düşüp bayılınca mağazalardan restoranlardan fırlayarak başında 100 kişi toplanıp olayı tüm ayrıntılarıyla takip etme isteği sadece türkiye'de olur. oysa yurtdışında biri rahatsızlanınca başına sadece görevliler gider. aynı arbede bir kaza sonrası da yaşanır bu ülkede.
my dying bride grubunun adını, vokalist aaron'un vakti zamanında karısının ölmesi nedeniyle aldığını zanneden ciddi bir topluluğa sahip olan insanları barındırması.
bu olay, bu inanış, sadece türkiye'de çıkmıştır.
zira zor dergisinde bu soruya maruz kalan aaron'un "neymiş ? ilk defa duydum, nasıl bir saçmalık bu böyle" şeklinde cevap vermesine yarılmamak mümkün değildir.
sonuçta biz emrah'larla ferdi tayfur'larla büyümüş bir neslin evlatlarıyız.
kaza sonucu ateş alan piknik tüpünü "patlayacak" diyerek panikle, ikinci kattan sokağa atmak ve yoldan geçen birnin kafasına denk gelmesi sonucu adamı öldürmek.
Uludağ'da kayak yapabilmek,
Antalya'nın muhteşem sahillerinden denize girebilmek,
Karadeniz'in eşşiz doğasında yaylalara çıkabilmek ve muhteşem havasını teneffüs edebilmek,
Doğuda antik kentleri gezebilmek, çeşit çeşit din, dil, ırktan insanı birarada huzurla yaşarken görmek,
iki kıta arasını hergün geçebilmek,
dört ayrı mevsimi yaşamak, ve bunlar gibi saymakla bitmez envai şeyi yapabilmek;
üstelik bunların hepsini aynı yıl içerisinde yapabilmek.
Türkiye'den başka yerde yapma şansına sahip olmadığı bütün bunları yapabilecekken yine de coğrafyasını küçümseyen insanları da görmek.
bir ingiliz turist ege bölgesinde bir berbere gidiyor. Traşını oluyor. Daha sonra berber adamın yüzüne kolonya sürüyor. Buraya kadar herşey normal, sonra "hocam şu üst yanaklarındaki kılları da yakalım" diyerek adamın kolonyalı suratına çakmağı tutuyor ve cosss.