evde bir eşyamı kaybettiğimde bilgisayarın başlat menüsünde arattırıp neredeyse ortaya çıksın istiyorum, ama sonra gerçek hayatta işlerin öyle yürümediği farkedince hayal kırıklığına uğruyorum.
Misal, birinin benim hakkimda neler dusundugunu bilemedigim zamanlar, siradaki sarki onun bana hislerini anlatsin diye icimden geciriyorum, sonra iyi sarki ciksin diye icten ice dua ediyorum. Kotu cikinca arkasindan sovuyorum.
Ya da birinden cok hoslandigim zaman, benden hoslaniyor mu, ikimiz hakkinda gelecek var mi sorularinin cevabini araba plakalarinda ariyorum..
Olacaksa falanca harfleri beraber goreyim tarzinda.
Biliyorum ben gibi cok yoktur ama tek mal da ben olmayim lutfen..
- metro/tramvay gelirken son anda önüne atlama isteği
- eve geç döndüğümde ışığı açarken elimin üstüne kıllı bir şey atlayacak hissi
- toplu taşıma araçlarında insanların kılık kıyafetinden, yüz ifadesinden ,halinden tavrından yola çıkıp hayat hikayesi yazmak
- yüzdükten sonra gece yatakta hala yüzüyorum hissi
- uykudan uyanıp geri yatınca devam eden korkunçlu rüyalar
vs vs..
Gece uykudan kalkıp mutfağa gittiğimde karşımda birini görecekmisin hissi.
Yüzümü yıkayıp aynaya baktığımda başka bir surat veya arkamda birini gorecekmisim duygusu.
Bir kulagim duymuyor. Bazen bi seyler duymadigimda,biri seslendiginde duymadigimda,karsimda konusulanlari anlamadigimda ya da kacirdigimda,birisi bi sey soylediginde defalarca tekrarlattigimda,annem diger odadan seslendiginde duymadigimda,sevgilim unutup duymayan kulagima seni seviyorum dediginde,aklimda tek soru isareti oluyor. Bunlar sadece bana mi oluyor? Neden ben?
banyo yaptığımda, böyle tertemiz olup, çiçek gibi koktuğumda kendi saçlarımı kokluyorum ve üzülüyorum bazen. biri olsa da bu temizliğimi paylaşsam diyorum. başımı omzuma koysam saçımı koklasa, ne güzel koktuğunu o da söylese. sanki boşa gidiyormuş gibi geliyor*
bir şeyi fark ettiğimde anlamıştım zaten demek, ama o direkt yüzüme söylendiğinde fark etsem bile aşırı koyması.
içim de bir yan var, yapmadığını sanan o yüzden sanırım.