kondisyonu yerinde olmasına rağmen bir kanat oyuncusunda olması gereken en önemli iki özelliği kendisinde barındırmayan futbolcu.
(bkz: beyin)
(bkz: orta yapma)
ayrıca günlrden 20 kasım 2006'dır. antalya'ya antalyaspor galatasaray maçına gidilmiştir. deplasman tribününde oturulmaktadır. hafif gençten bir amigo maç öncesi tellere çıkmış taraftarı yönlendirmektedir. takım ise maçtan önce ısınmak için şut çalışması yapmaktadır. 4 - 5 futbolcu şutunu atmış cihan haspolatlı'dan sonra sıra kahramanımız sabri'ye gelmiştir. sabri bütün gücünü sağ ayağında toplamış gibi topa gelip öyle bir vurmuştur ki top bizim amigonun kafaya. haliyle eleman bir süreliğine bilincini kaybetmiştir. * ve sabri tellerin önüne gelip genç amigodan özür dileyip kaptan hakanın yanına gitmiştir. ve ikisi bir süre konuşup gülüşmüşlerdir.
1-2 sene önce bir galatasaray - bursaspor maçı vardır hatırlar mısın? evet bak hatırladın.. evet o 93. dakikada sabrinin topu defanstan alıp 100 metreyi 3 saniyede koşup aşırtarak gol attığı karşılaşma.hele o koşarken attığı çalım? sağından atıp solundan geçme? dibimiz düşmedi mi o golde? vay anuna goyum yıldız adayı la bu demedik mi?
servet fenerbahçedeyken de böle deil miydi? shevshenkoya adım attırmayacağım dediği maçta adam 4 tane salladı.ozaman ki serveti düşünün? kalastı demi? top süremiyodu demi?
peki ya şimdi? milli takımımızın bile vazgeçilmezi. ailecek hastasıyız?
işte bu sabri de böle olacak. daha toy. hele azcık tecrübelensin.shevshenkoya 4 tane gol attırtsın.bazı maçlar folloş olsun.sakatlansın.gol atsın attırsın.bi de adam gibi traş olsun. tas modelinden vazgeçmiyor ısrarla...
diyeceğim şu ki; birazcık sabredelim sabriye. gol bile atıyor lan arasıra baksana.burun vuruyor ama iyi abanıyo denyo..valla akrabam değil beşiktaşlı olarak seviyorum okadar.
Galatasarayın sağ bekte yaşadığı sorun büyüyeceğe benziyor. Sarı-kırmızılı takımın genç ismi Sabri Sarıoğlu, Denizlispor maçında ciddi bir sakatlık geçirdi. Top kapma mücadelesinde sol kasığından sakatlanan Sabri oyuna devam edemedi ve sedyeyle saha kenarına alındı. Acılar içinde yerde kalan Sabri, karşılaşmanın 57. dakikasında yerini Barış a bıraktı. Sarı-Kırmızılı futbolcunun durumu çekilecek MRdan sonra belli olacak.
tuncay tipi, tuncay'dan cok daha yeteneksiz olan oyuncu. galatasaray'da boyle adamlar oynamamali diye dusunuyorum sahsen. boyuna kosar, aldigi topla da kosar, kaleciyle karsi karsiya tribune vurur. ne ayaksin sen sabri?
uğur gürsoy, bir mahalle maçında çizdiğinden beri fırat'a benzetiyorum bu çocuğu. dünkü kupa sevdasından sonra iyice yerleşti kafama benim, sabri = fırat.
- boştayım bana pas versene
- boşa kaçtım ben
- en birinci benim
futbol hayatının belki de en önemli fırsatını yakalamış olan futbolcu.
antremanlarda harry kewell'dan orta açmak için bir kaç numara öğrenebilirse fiorentina değil milan'da bile oynayabilir...
kim ne derse desin çok sevimli olan futbolcudur. nerden mi biliyorum aynı otelde kaldık bu yaz. o darbuka çaldı ben oynadım sonra geldi öptü beni. * ama çiroz ve sahte sarışın bir sevgilisi vardı. *
ne yaptığı hiç belli olmuyor,bir maç iyi oynuyor,tamamdır diyosun bu çocukta iş var,sonraki hafta bakıyorsun 20 tane orta yapıyor bir tanesinde isabet yok,gerçekten dengesizliğicanlı örneği.
insanın sabrini zorlayan bir futbolcu, iğrenç futboluyla saç baş yolduran bodur insan. almanya maçında attıgı o çalımı ve semih' e verdiği o gol pasını hala çözememiştir insanlar, çünkü olamaz böyle bir şey, takdir i ilahi diyebiliriz, allah'ın işi diyebiliriz ama sabri yaptı diyemeyiz.
-oha lan sabri mi o?
-yok lan
-sabri olum baksana
-gooooooooooooool
-vallada sabri billada sabri
-olum gol lan goooool
-vay a.q işe bak, sabri değil mi baba o ya?
avrupa'da oynamak istediğini beyan etmiş futbolcu.. ama ne oynamak istediğini belirtmemiş tabi ki, tavla olur, taş-makas-kağıt olur, batak olur, uzun eşek olur..
işin özü şudur;
kendisini bu saatten sonra geliştiremeyecek topçudur. nitekim en büyük eksiği oyun zekasının eksik olmasıdır.*
ama gene azmi ve hırsı ile ortalamanın azıcık üstünde bir futbolcudur. *
eksiği olan futbolcudur, zırtapozluk yapıp eksikliklerini yazdığımız için özür dileriz kendisinden . ama biz galatasaray takımının maçlarına yağmurda , karda, kavurucu sıcakta giden taraftarlar olarak takımda bulunan topçunun kendisini geliştirmesini bekleriz . ayrıca bende 8 sene gelatasaray da oynasam 8 yıl sonunda eminim carlos gibi falan olurum heralde ?