oynadığı futbolla zaman zaman biz galatasaray seyircisine de fenalık getiren, ama ne olursa olsun bu kadar da itin götüne sokulmayı haketmeyen futbolcu. adamın saç traşından tutun da ailesine kadar iyice taşak oğlanına döndürülmesi ne derece bir terbiyesizliktir? sanırsın ki bu adamın saçına başına laf söyleyenlerin alayı brad pitt.
ayrıca sabri'nin türkiye'deki en süratli adamlardan biri olduğu gerçeğini de değiştirmez bu, aksini iddia eden kahvehane yorumcuları hayatında muhtemelen 20 metre koşmamış insanlardır. yani artık sabri'yle taşak geçmeyi bırakın ve kendi takımlarınızdaki maldonado gibi, selçuk şahin gibi, ibrahim üzülmez gibi, serdar kurtuluş gibi top cambazlarına bakın. sanırsın her takımda messi'lerden, torres'lerden geçilmiyor da sabri sarıoğlu "rezil topçu" oluyor.
tanım: ortalarını ve şutlarını geliştirdiği takdirde bu ülkeye fazla gelecek adamdır*. en nihayetinde formasını giydiği takımın gerçek bir taraftarıdır kendisi, dolayısıyla elinden geleni aynen sahada uyguluyor, emre belözoğlu gibi beş para etmez adamlara tercih ederim ben böyle futbolcuyu...
edit: süper futbolcu değil evet ama artık bu kadar seviyesizce ve espri kalitesinden yoksun bir şekilde dalga geçilmesi bana bu entry'i yazdırttı, en nihayetinden bu da insan, onun da anası babası var, herkes haddini bilsin. siz anca götünüzü yayıp tv başından izleyin, o sahada kendini parçalar...
bazılarımızın yerden yere vurduğu bazılarımızın göklere çıkardığı futbolcu. öncelikle bu bir galatasaraylı bakış açısıdır, taraflıdır, sarı kırmızıdır. benim gözümde galatasaray sabri'den çok daha yetenekli futbolcuları hak eden bir takımdır. sabri ümit milli takımın yıldızı olduğu yıllardan bu yana , özellikle teknik olarak kendini ne kadar geliştirebilmiştir. hatta bırakın geliştirmeyi, gerilemiştir bile diyebiliriz.
şu anda sabri'nin en büyük sermayesi fiziği ve mücadele gücü. sadece koşabileceği sürece sahada olabilecek bir futbolcu. büyük takım futbolcusu fiziksel olarak düşüşte olduğu dönemde bile takımına katkı sağlayabilcek düzeyde olmalıdır. duran toplar meselesi ise başlı başına bir sorun.
günümüz futbolunda duran toplar en büyük gol silahı rolündeler. ve bizler sabri'nin kullandığı her atışta biliyoruz ki yine karavana olacak. buna rağmen her duran topta ısrarla kullanmak istemesinin mantığını ise ben çözemedim.
ayrıca sabri çok büyük bir yıldız olmamasına rağmen kapris sahibi bir futbolcudur. nitekim kaptanlık mevzunda da bu kaprisini göstermiş, başkanından fırçayı yiyince süt dökmüş kediye dönmüştür.
saha içinde olur olmaz her pozisyonda hakeme itiraz etmesi ki hatırlayanlar bilir sivas maççında hakemle uğraşmaktan adamını kaçırmış ve golü yememize sebep olmuştur, kendisini en fanatik galatasaraylıların gözünde bile antipatik yapmaktadır.
sabri'yi beğenen arkadaşlara nacizane bir tavsiyem var. bir beyin cimnastiği yapın. acaba arda'nın yeteneklerine sahip bir sabri'nin takım içindeki davranışları nasıl olurdu?
aslında kendini geliştiren futbolcu, geçen yılın ilk yarısı burdaki tüm eleştirileri hakediyordu nerdeyse ve galatasaray da kötü gidiyordu. sonra düzelmeye başladı. orta açma ve serbest vuruş kullanma konusunda hala eksik o apayrı. eski sabri çok feci şaka konusuydu ama sanırım aşıyor bunları. en azından aşmaya çalışan futbolcu. duran topun başına geçmesin bir de orta açarken ayağının ayarını kaçırmasın dalga geçecek başka mevzu kalmaz.
galatasarayın başındaki en büyük bela olan futbolcudur. bir bekin öncelikli görevi defans yapmak daha sonra kanattan yapacağı çıkışlarda takımına hucumlarda destek olmaktır. bir sağ bek olarak sabrinin defansif yeteneği galatasaray gibi bir takımda oynamaya yetecek düzeyde değildir. kafasını önüne eğip yaptığı koşuların sonunda ise bir çok türk futbolcu gibi yaptığı ortalar isabetli olmamakta, üstelik bu çıkışlardan da geriye dönememekte kanadını sürekli boş bırakmaktadır. tüm bunlara rağmen sabri sahada bitmek bilmeyen bir enerjiyle, kendini paralarcasına oynamaktadır. maaşının karşılığı görevini yerine getiren futbolcular gibi değil takımı için , taraftarlarları için tüm iyi niyetiyle mücadele eden bir oyuncudur sabri. lakin gel gör ki iyi niyetli olmak iyilik yapmaya yetmemektedir. işte tam da bu özellikleri sabrinin takımdan gönderilmesine engel olmaktadır. varlığı sebebiyle mevkisine kaliteli oyuncu alınmamaktadır ve galatasaray sabriye mahkum kalmaktadır. ayrıca son olarak eğer bu yazıyı okuyorsa kendisine şunu söylemek isterim, sevgili sabri her kim ki sana iyi şut çekiyorsun dediyse bil ki o yalancıdır, müfteridir, dalkavuktur.
burdan galatasaylı teknik heyetinden yönetimine galatasarayda söz sahibi herkese seslenmemi gerektiren oyuncudur.
- e hocam federasyonun lütfen kampanyası var.
o zaman eyy galatasaray yönetimi lütfen, lütfen ya allahın aşkına kör müsünüz bu adam futbolcu değil onun kadar koşabilen herkes bu adamdan iyi futbol oynar. tekrar lütfen şu adamı bi satın da siz de kurtulun biz de ya..
not: ben bu satırları yazarken gs-kocaeli maçını anlatan spiker "sabri den bir hata" demekteydi.
herhangi bir vasfı olmayan( sağa sola deli gibi koşma dışında), çirkef, iğrenç saç modelli bir futbolcu. yıllardır kendisini izlerim, bu adam kendini geliştireceğine her geçen gün daha da dibe batmaktadır. hadi gs bir hata yapıp bu adamı oynatıyor(sağ bek sıkıntısı yüzünden). fakat, milli takımın sağ bekinde oynayacak başka oyuncu yok mu yahu. yetkililere ricam ne olur oynatmayın şu adamı, başımda saç kalmadı, yeter sabri git artıkk.
artık önümüzdeki maç, kafayı önüne eğip rakip kaleye doğru depar atarken, kendini önce mecidiyeköy sokaklarında, sonra kapıkule'nin öbür yanında bulmasını ve forest gump'ın rekorunu egale etmesini bekliyoruz.
kendisi ile top niyetine oynayan son adam taner gülleri olmuştur. sanırım sahaya inip kendisine iki çalım da benim atmamı bekliyor adnanlar. olsun be sabri ben senin yine de koşuşuna, ortalarına hastayım varsın olsun..
çok şanslı bir adamdır. ulan biz her hafta sonu halı sahaya bi ton para verelim o ballı herif çıksın ali sami yen'de bedavaya top oynasın bi' de üzerine para alsın. bu nasıl dünya kardeşim..
taner gülleri nin 40 metre top sürüp attığı golde, taner sabriyi geçmiş, sonra sabri durmuş, sonra duran sabri yi hakem bi omuz vurarak geçmiş ve pozisyona yetişmiştir. sabri hala yerindedir. sahada kalabalık yapmak bu olsa gerek.