bir futbolcu düşünün, hızlı olsun...
bir futbolcu düşünün, defansta iyi olduğu kadar hücüma da destek versin...
bir futbolcu düşünün, kanattan içeri girsin gol pozisyonu yaratsın...
bir futbolcu düşünün, kanattan içeri giremedi mi? tamam sorun yok, kenardan muz orta yapsın...
bir futbolcu düşünün, pas yüzdesi iyi olsun...
bir futbolcu düşünün, taraftarı coştursun...
şimdi düşündüğünüz o futbolcudan sabri'yi çıkartın. sonuç değişmedi mi? tamam tuttuğunuz futbolcu doğru isim demektir. sabri çıkartmadaki sıfırdır...
kendisine haksızlık ettiğimi düşünüp internetten bir çok videosunu izledim, bir çok araştırma ve analiz yaptım ama yok yok yok. sabri üzüyorsun beni sürekli, kırıyorsun kalbimi.
bunu yapmak zorundaydım beni affet. hem seni hem de bizi düşünmek zorundaydım. zorundaydım dostum lanet olsun... zorundaydım....
ibb macindan sonra lig tv kameralarina olayli kayserispor maci hakkinda samimi beyanatlar veren futbolcumuz. rakip futbolcunun kendisine, ailesine kufur ettigini soyluyor. akabinde karsilik verdigini ve sonradan uzerine gelenlerin oldugunu soylemekte.
3 aralik 2008 hertha berlin galatasaray maci'nda özellikle dikkat ettim , sabri topa 45 dereceden daha az bi açıyla vuramıyo. Burdan basit bi geometrik hesap yaparsak, kale yüksekliği 2m olsa, sabrinin gol atması için kaleye en az 2m yaklaşması gerekir. o da üst direkten sekip gol olur anca. o yüzden "yapma sabri şut çekme" diyoruz .
mahalle maçlarında arkadaşlarının toplarının ırzına geçtiği için bolca küfür yediğini düşündüğüm top cambazı(!). ulan mahallede vursun o topa öyle, iki sokak aşağıda bulur lan topu.
cocuklugumda mahalle arasinda futbol maclari yapardik. kale olarak genelde iki agac arasi yada iki tas arasi kullanirdik. istanbul'da su anki kadar araba olmadigindan yollari bile saha olarak kullanabilirdik. cok iyi hatirlarim aylardan subat ayiydi , global isinmadan daha etkilenmemis ulkemizde subat aylari genel olarak soguk gecerdi. dort e dort o soguk havada mac yapiyorduk. macta iddiaya girmistik. kaybeden takim kazanana sulugoz alacakti. o zamanlar sulugoz cok populer bir cikletti. agizlarda eksi bir tat birakirdi. neyse mac basladi bizim takim ilk 20 dakikada 3-0 one gecti. karsi takimde kerem adinda bedbaht bakisli mavi gozlu bir cocuk vardi. cocuk yenilgiye cok icerlenmisti. bir hirs bir hirs deli gibi kosmaya , sutlar cekmeye basladi. ne enteresandirki keremin bu cabasi takimini one gecirmeye yetmiyordu. skor ilk 40 dakikada 6-1 olmustu ve kerem'in daha hic bir sutu kaleyi bulmamisti. halen aklimdadir macin bitimine saniyeler kale karsi takimin yenilmesi garantilenmisken keremin onune havadan top geldi, kerem icinde birikmis hirs ve ofkenin etkisiyle topa oyle sert vurduki top gitti kalenin arkasinda aparmanin ucuncu katindaki cami kirdi. bunu farkeden biz topu almadan kosmaya basladik. cok iyi hatirlarim bizim kerem'in bir depari vardi gorsen sanki adam maraton kosuyor. neyse sonuc olarak olay yerinden hizli bir sekilde uzaklastik ve bakkala dogru yoneldik. bizim kerem cam kirmaninda etkisiyle cok uzuntuluydi. o an cok icerledim bizim kerem'e ve iddiadan kazandigim sulugozu ona verdim. iste o anda bana oyle mahsun bir bakis attiki unutamam. bu aralar galatasaray maclarinda sabriyi ne zaman gorsem bana hep kerem'i hatirlatir. o sutlari disari attiktan sonraki mahsun bakisi , o icindeki hirsla kosusu , o cocuksu mavi gozleri ayni kerem gibidir. sabriyi gordugumde hep aklima istanbul daha kirlenmemisken yaptigimiz o mahalle maclari gelir. sabri benim icin kirlenmemis istanbul'un bir yuzudur. insallah sabri'yi de istanbul gibi kirletmeyiz ve icindeki cocuksu ruhu oldurmeyiz.
sabri buraya üçlü çektir tayfaya tek düzgün yapabildiği sey bu. bir digeri koşmak ama sadece koşmak. birde kaptan olamadıgı icin kırgınmış. biz de sen galatasaray da oynuyorsun diye kırgınız sabri naparsın. üzülme.
canimiz cigerimiz sarbimizdir, otesi yoktur, olamaz da zaten. yerini bulmayan ortalariyla, basini onune egip gorev alanina donmesiyle, her isabetsiz ortasindan sonra elini kaldirip takim arkadaslarindan ozur dilemesiyle gonullerde yer etmis topcu, sprinter. keske galatasaray' imizin futbol degil de kosu takiminda falan yer alsaymis dedigim olur bazen ama oynayinca da oynuyor simdi hakkini yemeyelim sarbimizin.
berberini değiştirmi futbolcu. bugünkü basın açıklamasında biraz farklı bir saç modeli ile karşımıza çıkmıştır. saçını mı uzatacak ne? (bkz: aman allahım bu bir facia)
kim ne derse desin, galatasaray takımının içinde bulunan en galatarasaylı futbolculardan birisidir. en kötü haliyle bile beşiktaş ve trabzonda ilk onbirde oynar. fenerbahçe de ise önce yedek kalır bikaç hafta sonra ilk onbirde oynamaya başlar.
istikrarsızlığı, çılgınlığı, muhteşem hızı/hırsı, zaman zaman ümit özat abisini hatırlatan ortaları ve zaman zaman da premier lig tadındaki paslarıyla bambaşka bir futbolcu. çok az futbolcuya özgü olsa gerek; bir gün gattuso gibi oynayıp, ertesi gün sağ açık murtaza abiye dönüşmek.