sevgili oyuncumuz zabrinin, sakatlandığı haftadan itibaren galatasarayımızın galibiyet serisine başlamış olmasıdır. kötü bir tesadüftür. halbuki sabri bu takımın önemli bir parçasıdır. ama yinede insanın yüzünde küçük bir tebessüm oluşmasına sbep verir.
şans denemeyecek kadar kesin bir istatistiktir.sabrinin yerinde oynayan eboue nin performansı ortada. sabri bu takımda ters kademeye giren çok koşan bir adam ama top kayıpları ve yanlış pas seçimleriyle yararı kadar zararı olan bir oyuncu.
ne elmander, ne baros. ne selçuk ne de diğerleri. istiklal den sloganlar la metroya yürüyen 10 taraftarın belki 8 inde sabri reyiz in forması var. kapasitesi ölçüsünde en iyisini yapmaya çalışan oyuncu. bildiğin türk futbolcusu işte. takımımın sembol ismidir.
durum sabrinin varlığı veya yokluğu ile alakalı değil, orta sahada melo selçuk ikilisi sakatlanırsa farklı bir seri yakalanabilir.
galatasarayın iyi gözükmesine sebep 3 futbolcu var, melo selçuk elmander, bu 3 lü içinden biri sakatlanırsa durum sıkıntı yaratır, ikisi sakatlanırsa kötü olur, üçü olmazsa facia olur, bu üçlü yanında bekte sabri bile cafu gibi olabilir.
sadece tesadüftür. "bordeaux'ya attığı gol ve maç sonrası ali sami yen tribünlerine çektirdiği üçlü" hatırası akıllardan silinmeden, sabri-galatasaray ikilisi birbirinden ayrılmayacaktır. evet zaman zaman takılırız hatta dalga geçeriz. ama sevdiğimizden yaparız. sabri, galatasaray'ın ruhu denilen ismi lazım değil kişiden daha fazla galatasaraylıdır. ne olursa olsun, bu gerçek değişmeyecektir.
