yataktan mutsuz kalkarsınız.
saçınız karmakarışık olmuştur fakat zahmet edip taramazsınız, ki bu saçın bir kısmı gözlerinizi kapatmıştır ama siz oralı olmazsınız.
diz olmuş pijamanızdan rahatsız olmaz üstüne en salaş hırkanızı giyer içeri gidersiniz.
tüm sevimliliği ile günaydın diyen anneye, o çirkin ve bet ifadeyle gözünüze giren saçların arasından bakarsınız.
ne yapayım sana yavrum ne yersin kahvaltı da sorusuna -houfff bilmyrm ki- dersiniz.
anne ilgiye ve şevkate tam gaz devam ederken kızım o telefonu bırak elinden, topla şu saçlarını, hadi kalk kahvaltını da yap derken
-hüüüff anne ya hüfff, raat bırak beni taaam mı? yapmcm kahvltı filan- dersiniz.
gece çalışmaktansa sabah kalkıp çalışayım demişsinizdir,
kalktığınızda gün doğmamıştır,
of ne yapacağım bu soğukta şimdi hem de karanlık. neyse daha aydınlansın öyle ders çalışırım dersiniz
sonrasında da sıanva bikaç saat kalmıştır zaten