chp'nin vahşice katlettiği büyük insan. bugün halen katilleri ülkenin birleştirici gücü olduğunu iddaa etmekte ve utanmadan iktidara gelmeye çalışmaktadır.
adi köpeklerce canice öldürülmüş adam. aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hala yazdıklarından ve ya düşüncesinden dolayı öldürülen insanları gördükçe midem bulanıyor. lanet ediyorum yaşadığım dünyaya.
o güzel, duru türkçeyle yazdiği kitaplarını; hele hele 'kuyucaklı yusuf'un gözümüzüm içine soktuğu sınıfsal gerçeği unutmak ne mümkün. sinop cezaevinde yazdığı 'aldırma gönül' ise tarzında bir numara.
evet doğum günüymüş bugün, gün içerisinde face de sabahattin ali ile ilgili binlerce söz göreceğiz unutmadık unutmayacağız naraları atacaklar çıkacaktır ,şimdiden sabırlar dilerim efendim.
Yeni nesil ergenlerin orda burda paylaşmasına üzüldüğüm, kimsenin bilmesini de istemediğim büyüsü kaçar misali sadece kendime saklamak istediğim kitapları olan yazar. Bir tek bana gerçek aşkı aratıyor, zaten hayalleri severim hayallerimin sınırını daha da artırıyorum maalesef kitapları yüzünden ve çok sorguluyorum hayatı kendi açımdan.
"Gözümüzü kör eden yedi renktir, kulağımızı sağır eden sesler, ağzımızı paslandıran yediklerimiz, kalbimizi önce coşturup sonra durduran sonsuz koşmalarımızdır."
çok başarılı betimleri var. kısa sürede okunacak kitaplardır. bence betimlemelerden kaçırdığım olmusştur diyip tekrar okuma hissi yaratan yazımıvardır. kuyucaklı yusuf, içimizdeki şeytan, kürk mantolu madonna özellikle beğendiğim kitapları.
Bilhassa tahammül edemediğim bir şey, kadının erkek karşısında her zaman pasif kalmaya mecbur oluşu...
Neden?
Niçin daima biz kaçacağız ve siz kovalayacaksınız?
Niçin daima biz teslim olacağız ve siz teslim alacaksınız?
Niçin sizin yalvarışlarınızda bile bir tahakküm, bizim reddedişlerimizde bile bir aciz bulunacak?
Çocukluğumdan beri buna daima isyan ettim, bunu asla kabul edemedim.
Niçin böyleyim, niçin diğer kadınların farkına bile varmadıkları bir nokta bana bu kadar ehemmiyetli görünüyor?
kaç oldu yazıp yazıp siliyorum onun için en mükemmeli seçmek istiyorum ama yapamıyorum, beceremiyorum, anlatamıyorum. Ruhun şad olsun koca yürekli adam.
" Ruhi Naci Sağdıç Edremitte 1916 yılı akşam karanlığında evinin karşısındaki sokak lambasının ışığı altında küçük bir çocuğun kitap okuduğunu görür. Neden orada okuduğunu sorduğunda evinde ışık olmadığını öğrenir.
Evinde ışık olmadığı için sokak lambasının altında kitap okuyan çocuk , Sabahattin Ali dir. "
" senin sessiz mevcudiyetin beni yorgunluk verecek kadar doyuruyor."
şimdilerde yeni nesil ergenlerin, özentilerin, kitap görgüsüzü -sözüm ona- entellerin instagramına "okuyorum ben ya" demek için seçtikleri birkaç kitabın (kuyucaklı yusuf, kürk mantolu madonna) sahibi, yazarıdır.