“Göreceksiniz ya, ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım... Hakiki hayatım benim için can sıkıcı bir rüyadan başka bir şey değildir...”
bu memlekette namuslu olmak ne zor şeymiş meğer! bir gün almanların pabucunu yalayan, ertesi gün ingilizlere takla atan,daha ertesi gün de amerikaya kavuk sallayan soysuzlar gibi olmak istemedik.yalnız ve yalnızbir tek milletin önünde secdeye vardık o da kendi cefakar milletimizin.
bu memlekette yüzü gülen, bahtiyarinsan yok mu ? var mı ? yalnızım müthiş suretle yalnız!
kendisinin kürk mantolu madonna kitabı son yıllarda en çok satanlar listesinin değişmezi konumundadır. öyle sanıyorum ki kitap okumayı pek sevmeyen ve biraz da popüler kültür kurbanı olan özenti gençliğimiz bir şekilde bu listelerde gördüğü biraz da kısa olan kitabı ele geçiriyor, okuyor ve sabahattin ali'nin karakterlerin iç dünyasını yansıtma beceresine hayran kalıyor. yani soğuk kahve, allah de ötesini bırak gibi zırva kitaplardan sonra bu nitelikli eser büyülüyor insanları.
büyük bir öğretmen, yazar ve gazeteci olan güzel insan sabahattin ali halklarımız tarafından daha iyi anlaşılsaydı öyle sanıyorum kuyucaklı yusufve özellikle içimizde şeytan kitabı ile toplumcu gerçekçi çizgideki öykü kitapları daha fazla ilgi görürdü.
Macide tüm bu olanlardan sonra herkese -Ömer dahil- ve her şeye, yaşadığı hayata karşı tiksinti duymaya başlamıştır. O akşam Ömer işten gelmeden onu terk etmek üzere uzun bir mektup yazar. O sırada kapı hızla açılır ve Bedri içeri girer. Macide mektubu ve ağlamaktan kızarmış gözlerini saklamaya çalışır. Bedri ona Ömer'in tutuklandığı haberini verir. Bedri'nin tahminlerinin aksine, Macide bu haberi sakin karşılamıştır. O günden sonra Bedri ile beraber Ömer'i ziyaret etmeye başlar. Lakin Ömer ile konuşacakları bir şey kalmadığından, ikisi de susarak oturmaktadırlar.
Bir gün yine Ömer'i ziyarete gittiklerinde, Ömer Macide'nin gitmesini, Bedri ile yalnız konuşacağını söyler. Macide ise Bedri'yi beklemek üzere dışarı çıkar. Ömer Bedri'ye tahliye olduğunu onunla beraber dışarı çıkabileceğini söyler. Lakin hatalarının farkına varmıştır ve Macide’yi daha fazla üzmek istemediğinden kendi başına yeni bir hayata başlamak istemektedir. Bedri'ye Macide'yi ona emanet ettiğini isterse evlenip, isterse de onu kardeş belleyebileceğini söyleyerek çıkar ve gider.
Bedri olanları Macide'ye anlattığında, bunları garip bir sükunetle karşılar. Bedri evine taşınmasını söylediğinde ise kabul eder. içinde garip bir çekilme hissiyle, Bedri ile yokuş aşağı yürümeye başlarlar.
Sabahattin Ali'nin muhteşem romanı içimizdeki Şeytan, yaptığımız kötü şeylerin tek sorumlusunun kendimiz olduğunu gösteriyor bizlere. Mutlaka okunması gereken, muhteşem bir eser olduğunu belirtmeliyim.
Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, 'Bu öyle olmayabilirdi!' düşüncesi."
kürk mantolu madonna .
Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, 'Bu öyle olmayabilirdi!' düşüncesi."
kürk mantolu madonna .
"Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince, insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım."
Kürk mantolu madonna eserini pekala beğendiğim ancak sonunu tahmin ettiğim ve bu nedenle beni sıkan yazardır. Ancak sanıyorum ki hayatı değişik bir şekilde son bulmuş ve tüm eserlerini okumadan hakkında kötü yorum yapılması saçma olan gayet sade bir üsluba sahip yazardır. Kürk mantolu madonna'sı ilk haliyle yayınlanmıştı bildiğim kadarıyla.