işin özü şudur ki:
kahvaltıyı sosyete kısım yapardı zamanında yani kahvaltı denen bişey yoktu bizim kültürümüzde kahvaltı yerine sabahda yemek yenirdi, ama bu sosyete sabah her zaman kahve içerdi fakat yemekten hemen sonra kahve çok geliyordu bunun üzerine kahvaltı denilen yani kahve altı kahveden önce mideye bişeyler girsin maksadıyla yapılan hafif atıştırmalıktı zamanında ama şimdi adı üstünde kahve altı olan kahveden önce mideye bişiler girsin diye yapılan eylemden sonra ki içinlen kahve ecnebi özentiliği olmuş.
insan önce bi kendi özünü bilicek kardeşim! özenti olan şey kahve içilmesi değil kahvaltı edilmesidir.
tercih meselesidir. Kimisi çay içer, kimisi kahve. Kimisi süt içer, kimiside günün ilk ışıklarıyla beraber alkol alır. kişinin kendi özgür ve hür iradesine bağlı bir durumdur anlayacagımız üzere.
her yerde standartın üstünde bir çay içemeyeceğini bildiği için kahve içiyordur. en azından aşağı yukarı aynı tadı alıyorsunuz. sidik gibi kaynar su içmeyi göze alamaz kısaca.
1 fincan çaydaki ortalama kafein: 25mg
1 fincan kahvedeki ortalama kafein :85 mg
Kafein insana dinçlik hissi ve hızlı düşünme kabiliyeti verir çünkü kafein kalp atışlarını ve sinirlerin veri alış-veriş hızını arttırır.
Bu nedenle güne dinç başlamanın en iyi yolu bir fincan kahve...
Kafein 13 yaşından küçükler için tavsiye edilmez ve sağlıklı bir insan için günlük kafein limiti 250 mg dır. 250 mg dan fazlası çarpıntı yapabilir.
turk kulturunde onemli bir yere sahip olan kahve kulturu ne yazik ki bir kulturu yok etmek isteyenler tarafindan ecnebi aliskanligi diye nitelendirilerek gozden dusurulmeye calisiliyor.
kahve ve kahvehane turk kulturunde onemli yere sahipti. avarelerin ugrak yeri degil, fikir sahiplerinin fikir alisverisi icin toplandiklari mekanlardi. donemde kahvehaneler, entelektullerin bir araya gelip fikirlerini tartistiklari onemli mekanlardi ve hatta bu mekanlara ilim ve irfani cagristiran isimler dahi verilirdi. gunumuze kadar gelen kahve ile ilgili guzel sozleri dusundugumzde kahvenin turk kulturundeki onemi daha iyi anlasilabilir. "gonul ne kahve ister ne kahvehane, gonul muhabbet ister kahve bahane"
kahvenin gecmisine baktigimizda yavuz sultan selim'in misir seferinden sonra tuccarlar tarafindan 1500'lu yillarda ulkeye getirlidigi gorulmektedir. o donemlerde ilk kahvehane tahtakale semtinde acilmis, ardindan sehrin bir cok yerine yayilmistir. kahvenin pisirilmesi bir sanat oldugu gibi sunumu ve icimi bile derin bir kulturu yansitmaktadir. yine kahve edebiyatta kendine yer bulmus sairlerin siirlerine esin kaynagi olmustur.
evde kendinden once kalkip, cay demleyip kahvati hazirlayani olmayan kisidir. sallama cay yerine kahve icmeyi tercih etmek gibi bir hurriyete sahiptir. evdeki biskuvi ile idareten kahvaltisini yapar sonra da isine veya okuluna gider.
yoksa mis gibi tomurcuk kokan demlenmis cay-taze ekmek-tere yagindan olusan kahvaltiyi, kim kahve-biskuviye degisebilir?
