bunu diyen insan:
i)doğum gününde mum üflemeye
ii)bardağın içinde kola bile olsa çocuklar bardakları tokuşturduğunda onlara kızacak insan modeline örnektir.
saçma hatta saçma üstü olan bir başlık o zman parfüm de sıkma o da özentiliğe girer. böyle basit bişeyle ilgili nasıl bu kadar genel bi yargı yapalır onuda anlamış değilim ahh ahhh.
edit: sözlükte bile böyle konular varken türkiyede şu anda yaşanan konuların konuşulması çok doğal bence.
kahvenin ortaya çıktığı yer hıristiyan kültürü sanrısına kapılabilecek bir başlıktır gariptir ama zaten sözlükte pek çok gariplikler yanında gülüp geçilecek hadisedir *
insana ekrana bakip "ne alaka" dedirten trajikomik baska bir deli sacmasi daha. yani "ne alaka"? hristiyanlarin dini icecegi midir kahve? yazar arkadas ayni mantikla bir de sabahlari kahve yerine cay icen müslüman özentisi ingilizler diye baslik biraz daha gülsek.
acaba ben ne özentisiyim dedirten söylem. Bazen sabah çay içerek, bazen kahve içerek bazı günlerde de meyve suyu içerek güne başlarım. O zaman bu demek oluyorki, bir hafta içinde ortalama 2 gün müslüman özentisi 3 gün hristiyan özentisi kalan 2 günde kendini bilmez şursuz ne olduğu belli olmayan bir adam oluyorum.
Başlıktan daha mühim olan mevzu şudur ki, yazdığı metinde müslümanlıktan, atalara saygıdan, örf ve adetlerden bahseden ama ortada hiçbir sebep yokken, sadece cahil ve hastalıklı beyninde oluşturduğu sapkın fikirler yüzünden arkadaşının yüzüne çaydanlıkla kanatacak kadar vuran bir valığın (insan demeye dilim varmıyor), yaptıklarını doğru sanarak, kendini haklı çıkartıp marifetmiş gibi bunu uludağ sözlükte bizlerle paylaşması, ve bu zihniyeti taşıyan sapığın sözlükte yazar olmasıdır.
Sen dua etki sadece kira patlamış sana, ama bu şekilde devam edersen daha neler patlar...
çay geleneksel bir içecek değildir. ne orta asya steplerinde ne orta asya'ya geldiğimiz toprak olarak anılan meksika çöllerinde çay yetişmemektedir. hatta anadolu yarım adasında çay ilk defa 1888 yılında yetiştirilme girişimine dahil olmuştur. bu girişim başarısız kalmıştır. 1917 de tekrar girişim olmuş ve olumlu sonuç alınabileceği hakkında rapor hazırlanmıştır. ve türkiye'de ilk çay yetiştiriciliği cumhuriyet'in ilanından sonra gerçekleşmiştir. bu açıdan baktığımızda çayın kültürümüzdeki gelenekselliği hakkında çıkarım yapabiliriz.