Yazları rahat bir yolculuk için yapılması gerekir. Yoksa öğlen sıcağında o yol bitmez. Ayrıca yasaya göre o vakit gece sayılıyor. Yani bunu da ben mi söyleyeyim?
küçükken ailemle hep yaptığım. arabayla antalya'ya giderdik. büyüyünce artık sığmıyorsun ve işkenceye dönüşüyor o yüzden son 7-8 sene filan olmuştur yapmayalı. uçakla 45 dk'da varmak çok iyi oluyor.
bu eylem bir memur geleneği olup çocukların okulu da kapandıktan sonra yıllık izin alınarak memlekete gitme amacı taşır. gündüzün hayrı gecenin şerri diye düşünen anne baba yolculuğun çoğunu gündüze denk getirebilmek için sabah üç gibi daha önce hiç uyanılmamış bir saat seçerler. uyanılır ve dram başlar. genelde kimse uygun saatte uyumamıştır. zaman zaman herkesin gözü akvaryumdaki balık gibi manasız noktalara dalıp gider. yaşı küçük kardeşler gözünde çapakla, üstünde pijamayla kucakta arabaya taşınır. valizler bagaja yerleştirilirken anne ile baba arasında kaçınılmaz tartışma çıkar. sessiz olunup komşular rahatsız edilmemeye çalışılsa da mümkün değildir.
ama yine de yolda sabahın oluşuna şahit olmak, nerede dursak da kahvaltı yapsak diye düşünmek, uyanan küçük kardeşin sürekli gelen çişi, çekmeyen radyonun cızırtısı.. vs. güzel anılar olarak bellekte yerini alır.