9 u 5 geçe o siren sesini duyamazsan bil ki çok yakında her pazar sabahı kilisenin çan sesiyle uyanıp müteakiben fransız ve ingilizlerle grup yaparsın. bir türk sözlüğünde bu kadar özgürce yazabilmek bir yana, günlüğüne yazarsında o günlüğü kıvırıp sokarlar... keşke dersin keşke de o vakit geç olur.
özlü bir söz vardır: "eşek olan samanı altına değişirmiş".
ya da aynı anda hep beraber bağıra çağıra küfürler ederek anılabilir; milli karakterimiz dolayısıyla daha bi bütünleyici olur. atam sen rahat uyu, milletin anasını sikip vatanı koruyoruz; ama sözde. senin izindeyiz atam, hani naçiz varlığımız son bulacak, sözlerimiz baki kalacak ya, o hesap atam. sen kalk ben yatam.
gün içinde dışardan eve bir ton ses, korna, gürültü-patırdı geliyor. sanırsam 1 dakikalık bir siren sesi fazladan gelse ne ölürüz, ne sağır oluruz. bu kadarda koymasın bu.
hakeretsiz durmak ise artistlik olsun diye değil, yıllar önce siz rahat yatın, huzurlu uyun diye savaşan askerlere, halka ve atatürk'e saygıdan ötürü, eğer yürekte az birşey saygı varsa 1dakika hareketsiz kalmak çok koymaz herhalde. hee eğer çok rahatsız olan varsa kaldırmasın koca götünüde gamsız bir şekilde uyumaya devam etsin ozaman.
kulak zarı sirenle patlatılmak suretiyle rahatsız kulak ortadan kaldırılmalıdır..
senede bir gün çalan bu siren sesine katlanamayan bünyeler, günde beş vakit okunan ezan sesine nasıl katlanabiliyorlar acaba?
bizim heyecanlı milleti birbirine sokmak için yazılmış provokatif önermedir.
yani nereden bakarsan tuhaf nereden bakarsan anlamsız. şimdi atatürk'ün anılması gerekli elbette, türkiye coğrafyasının ve hatta ortadoğu'nun gördüğü son büyük liderdir atatürk. yaptıkları az şeyler değildir. atatürk'ü yadsımaya görmezden gelmeye kalkan ahmaktır.
anmanın şekli bir garip elbette. bu saat 9'u 5 geçe muhabbeti nasıl icad edildi, kim akıl etti bilmiyorum. ancak kalıntıları halen yaşayan tüm tuhaflıklar gibi bu pagan ritüelin de faşist diktatör inönü'nün işi olduğunu düşünüyorum. söz konusu şef, demir yumrukla memleket idare ettiği dönemde yunan-latin kültürüne takmıştı kafayı. herhalde oralardan bir yerlerden arayıp buldu bu garip anma şeklini. bize ait olduğunu hiç ama hiç sanmıyorum. inönü'nün yunan latin hayranı bir diktatör olduğu ise atatürk'e layık gördüğü roma panteonlarını andıran anıtkabir'den belli. atatürk öyle bir mezarda yatmayı kabul eder miydi hiç sanmıyorum.
şimdi birisi çıkıp saat 9.05 sireniyle rahatsız olduğunu söylüyor, diğerleri ise çıkıp böyle düşünen haindir diyerek handiyse katli vaciptir'e getiriyorlar olayı.
niye bu kadar yüzeyseliz? niye bu kadar çabuk gaz alıyoruz?
atatürk'e sordunuz mu "öldükten sonra nasıl anılmak isteniyorsunuz" diye?
ölüm saatinde herkesin put olmasını isteyeceğini düşünen var mı?
memleketin bir numaralı isminin öldüğü saniyede bu memlekette her tarafta 1 dakikalık yaşanan toplu anma ve yas durumundan rahatsız olanların ileri demokrasi söylemidir.
rahatsız edilenin kendi terbiyesizliği olup bir milletin atasına bu şekilde hakaret etmekten zevk alan insanımsılarla aynı oksijenden ve hidrojenden faydalandığım için kendimden utandıran söylemdir.
Hayatında bir insanın başına gelebilecek en güzel şeydir. bütün rahatsızlıklar böyle olsa dedirten durumdur. gönül ister ki o sirene atatürke yakışır şekilde ağzın yüzün kaymamış şekilde dur saygıyla önünde.. ama başlığı açana göre görüyorum ki ağız burun kayık olsa bile değerlerimizden görüşümüzden , izinde ilerlemekten ödün vermiş olmuyoruz..
nişantaşı'ndaki kokoş, laik, elit, modern, ilerici ve kemalist karılar sabah ezanından rahatsız oldukları için belediyeye başvurup kaldırabiliyorlarsa, bu kaldırılma olayından cesaret alıp bütün ezanların kuru gürültü olduğunu söyleyebiliyorlarsa ve onları da kaldırtabiliyorlarsa, biz de işsiz güçsüz, gece dışarıda sürtüp öğlen 12'lere kadar yatan boş ve varoş insanlar olarak sabah 9.05'te siren sesiyle rahatsız edilmemize sitem ediyoruz. şikayet edersek ne olur kim bilir... durduk yerde içeri atılmanın manası yok, bir dakika sürüyor zati...
(bkz: 10 kasımda ezanın 6 vakit okunması)
ezanla siren sesini bir tutan, saygının sirenden ibaret olduğunu düşünen insanlar. ne kadar gelişmiş bir ülke olmuşuz da haberimiz yokmuş.
atalarının umudu olmuş, babanı tanımana yardımı olan insana göstermen gereken saygıyı rahatsız edimek olarak algılayan kendini bilmez, okuduğunu anlamaz, yaşananları unutan adamlar topluluğunun ezanın kutsallığından bahsetmeye hakkı yoktur. kutsal dediğinin her şey ağzında kirlenir. Yediremezsin o siren her an içindedir. Aptallığın ortaya çıkacağından senede bir gün dışa vurabilirsin. O gereksizler için neyzen' in bir şiiri uygundur.
`ben sana bok demem, boklar duyar ar eder.
bir zerren düşse boka, onu da mundar eder.
tanrı senin hamurunu, necasetle yoğurmuş,
anan seni s.ç.r iken yanlışlıkla doğurmuş.`
eğer bir ülkenin vatandaşları, o ülkeyi ülke yapan insanın ölümüne saygı duymuyorsa yapacak bir şey yoktur.
eğer atatürk gibi bir insan burada yaşamış, tüm bunları yapmış olmasaydı şuanda ne camiiler olurdu, ne o siren sesi duyulurdu.
bu kavga niye? çok mu zor sabah kalkıp onu anmak? saçma sapan, gereksiz insanlar için yaptıklarınız sizi rahatsız etmiyor da, sabah kalkıp onu anmak mı yoruyor-rahatsız ediyor?
böyle diyen adamların ev adresini alıp, saat 9 u 5 geçe arabamın kornasına sonuna kadar basarak,evlerinin içine arabayla girip onlar yatakta uyurken çiğnemek istiyorum sözlük... yapmak istiyorum evet.
Atanın yasını rahatsız olmak gibi basit bir cümleyle anlatan , 364 gün uyuyup ta ülkesini kurtaran atası için bir gün uykusunun bölünmesine bile katlanamayan , üstüne üstlük bu saçma fikirleri doğru gibi göstermek için yatalak annesini kullanarak demogoji yapan zihniyet defolsun gitsin bu ülkeden !
saçmalığa bulanmış, saçmalıktan öte iğrenilecek insan içsesidir.
not: beğenmeyen çeker gider!
edit: keşke eksi basanların isimleri görünseydi. arkadaşım ben sana neden sevmiyosun demiyorum. sevmek zorundasın da demiyorum. sonuçta düşünce özgürlüğü denen birşey var. benim sana dediğim benim ülkem için değerli olan adama sen saygı göstermek zo run da sın! göstermeyenler geldikleri gibi gittiler!
adamın birisi doktorasını yaptıktan sonra amerika'da yaşamaya devam eder. ailesiyle de normal seyrinde telefon yoluyla iletişmeye çalışır. ancak bir gün annesi onu, aradaki saat farkını önemsemeden arar.
anne: tünaydın canım oğlum!
adam: iyi geceler anne!!!
anne: hayırdır evladım gergin gibisin?
adam: anne burada saat gece üç! farkında mısın? sabah işe gideceğimi biliyorsun, neden rahatsız ediyorsun?
anne: çünkü bundan 30 sene önce bu vakitte sen de beni çok rahatsız etmiştin. doğum günün kutlu olsun oğlummm.
ulan, senede 1 gün 1 dakika için ülkeni soysuzlardan kurtarmış adam için katlanıver buna. bu kadar da mı saygı, sevgi, insanlık yok yüreğinde... (bkz: mani oluyor halimi takrire hicabım)
ülkesini, cumhuriyeti 5bin liraya, 1ton kömüre, hamili kart yakını olmaya, jipe, apartman dairesine satan şerefsiz evladı o*ospu çocukları bir dakikalık siren mi battı götünüze, si*tirin gidin lan bu ülkeden. siz o ezan seslerini toprağınızda rahat uyuyarak, asimile olmadan dinleyin diye geçirdi ömrünü o yüce, o ulu insan. bunun aksini iddia eden varsa harbiden si*tirsin gitsin bizden uzağa.
edit: çok mu rahatsız oldun şeriatçı pe*evenk, kalk bir yasin oku bu ülkeye can verenlerin uğruna.
edit2:başlığı açan deyyus senin ananın da 7/24 kulağında siren sesi olacak artık, çınlatacağız bol bol.
edit3: bu yazım yüzümden sözlükten şutlanacaksam da, bunu yapacak kişinin zihniyetiyle başlığı açanın zihniyeti birdir benim için.