bu dağ ayısını savunan ve dağ ayılığını bir bok sanıp ta sempati duyan ne kadar aptal varsa hepsinin amına koyayım. bunları başımıza çıkaran solcuların da ayrı amına koyayım.
7 haziran seçimlerinin ardından akp heyetiyle yapılan koalisyon görüşmesinin ardından açıklama yapan sırrı süreyya önder, ''demokrasi ve silah bir arada olamaz'' diyor. gerçekten öyle mi? kapitalizmin demokrasisinde, yani sermaye diktatörlüğünde egemen sınıflar tepeden tırnağa silahlıdır. devlet sahibi sınıf, iktidarını sürdürmek ve çalışan halkı, sömürülen işçi sınıfını baskı altında tutmak için polis ve orduyu, hatta özel güvenlik görevlilerini yaygın şekilde kullanmaktadır. bu, bütün kapitalist ve demokratik cumhuriyetlerde böyledir. burjuva terörü, devlet terörü veya beyaz terör tamamen yasallaştırılmıştır. keza birkaç emperyalist, sömürgeci ve işgalci demokratik ülke, diğer ülkeler ve emekçileri üzerinde iktisadi çıkarlarını koruyan silahlı bir egemenlik sürmektedir. yani sırrı'nın dediği yalandır, demokrasi ve silah bir aradadır. sırrı süreyya önder sömürülen ve ezilen çoğunluğu, bunların başındaki işçi sınıfının çok kötü bir şekilde aldatıyor. silahlı diktatörlük biçimi, sınıflı toplum yapısı yok edilene ve bu anlamda demokrasi kaldırılana kadar devam edecektir. o zamana kadar, “silah kullanmasını öğrenmeye, silah sahibi olmaya çalışmayan bir ezilen sınıf, ancak köle muamelesi görmeye layıktır”(lenin). bu tek tek kişilerin niyetlerine, isteklerine, temennilerine değil, onların üzerinde, belirli tarihsel-nesnel koşullara bağlı bir gerçektir.
Bir anda ortalıktan kaybolan kişi. Bilen gören varsa haber etsin. Bir arkadaşın dediğine göre, sırrı piyasada yoksa yeni bir şeyleri başlatmak için çalışma yapıyor olabilirmiş.
Not: Partilere aynı mesafede, hdp'ye çok uzak mesafedespor'luyum.