aptallaşmıştım, şaşırmıştım, hoca beni nasıl yakaladı diye. kimya dersiydi, hocaya şu soruyu sordum sonra sınıfı terkettim.
-hocam şu sorunun cevabı neydi
sınıftan çıkarkem hocanın sesi geliyordu.
-terbiyesize bak hem kopya çekerken yakalanıyor hemde sorunun cevabı ne diye soruyor.
(hocanın beni yakalama ihtimali yok gibiydi benim için çünkü sıranın altının vidalarını söküp kopyaları oraya yazmıştım dizlerimle ileri çekip sorulara bakıyordum sanırım birini çok ileri yazdım göremediğimden biraz sıra altına eğilmemle yakalanmıştım)
- dokunma kağıdıma. yoksa ben bir karıncayı bile incitmeyen, ben yaşar usta çeker vururum seni.
+ çık lan dışarı.
- koskoca profesör doktor mehmet bey sen mi büyüksün? hayır ben büyüyüğüm ben yaşar usta.
iç ses: ananıskyim. hassiktir yaaa. aslında söylenmek istenen: o el o kağıttan çekilsin hocaa! söylenen: ama hocaam! valla billa kopya çekmiyodum yaa çalışma kağıdıydı o üstümde kalmış.