koskoca aslan gibi sözlüğümüzde bir tane bile dertleşecek* adam gibi adamın* olmaması sorunudur.
yok arkadaş!, ara ara yok!, yani ben burada bazen ne yalan söyleyeyim ki ağlıyorum ve!, bazen eurolarımı kucağımda sayarken ah ulan ah olsaydı da bir kankim de beraber saysaydık diye üzülerek çıkıyorum dışarıya sokakta ayyaş ayyaş geziyorum ama ne gelen vaaaar ne de ne haber diye soran!!, ne merhaba boş musun konuşalım mı diye haykıran vaaaaar ne debir allah'ın kulu yok! yok abi yok ya!,
ulan arkadaş hepiniz mi bana düşmansınız ya!, tamam anladık paranız yok elit değilsiniz ve yaklaşmaya korkuyorsunuz ama ben böyle var ya yüreği geniş kodaman bir adamım heee siz bakmayın oradan soğuk göründüğüme oğlum!,
hele bir şöyle gelip merhabayın deseniz, hele gelip paşam nasılsın senin yumurtanı yeriz lan deseniz ne mutlu olacağım var ya ah be ah!, neler ısmarlamam ki, neler neler kaynatmayız ki ama nerede sizde o insaniyet valla!, ne bileyim ya çok banal mısınız acaba yoksa çok zayıf karakterli mi bilemedim yani!. neyse ya ben cumaya gidicem sizinle uğraşamam şimdi. ama bilesiniz yani çok düşman gibisiniz beğenmiyorum ben sizi hiç kusura bakmayın.
(bkz: çobanın dünya görüşü keçinin göt deliği kadardır) yani kısacası, ne konuşmak istediğine bağlı bir durumdur. yazısından anlaşıldığı üzere trollük felsefesi hakkında konuşmak isteyen yazarın bulamamasına şaşırmamamız gerekir.
adam anlayışına göre değişir. kimine sorsan ne kral adamlar vardır burda kimine sorsan alayı beş para etmez. bende dahil alayımızda akıl yok onu bilir onu derim ben.