sözlük yazarlarından şiirler

entry5559 galeri47 ses1
    175.
  1. Gitmeni istememiştim oysaki
    Gitmeni hiç istememiştim
    Susmam;gitmene ses çıkarmadığımdan değildi
    Sesim çıkmadı çünkü..
    Çıkaramadım..
    Boğazımda düğümlendi tüm 'gitme'ler
    Oysaki ben;gitmeni hiç istememiştim..
    Yokluğun soğuktu ve soğuk yakıyordu canımı
    Yokluğun gerçekti ve gerçek olmayan kurduğum hayallerdi..
    Ve bir kördüğüm düğümlenmişti boğazımda
    Nefes almaya çalıştıkça boğuluyordum
    Ve ben her nefesimde yokluğunu çekiyordum içime
    Yokluğunla doluyor yokluğunla taşıyordum
    Ve taşıyordu göz yaşlarım..
    Ben sana hiç 'gitme' demedim
    Oysaki gitmeni hiç istememiştim..
    Şimdi içimden milyonlarca kez geçen adın;
    'Gitme'lerle süsleniyor
    Gitme ne olur..
    3 ...
  2. 174.
  3. iki mum..
    Düzene inat..
    Yaşanan tüm zırvalar bir kenarda
    Ve dik kenar değil bu seferki
    90 derece bir 'acı'yla yaşananlar
    bütün bu acılar.. sana dair..
    dudaklarım kanıyor ısırdıkça
    ellerimi ne zaman dokundursam ruhuma
    ruhum acıyor usulca
    ağlayan bu ses..
    bu hıçkırıklar benim!
    Ve benim karanlıklardaki yalnız çocuk!
    Büyütemediğim..
    1 ...
  4. 173.
  5. güneşim soğumuş
    günlerim boğulmuş, anket doldurmuş ellerim yorulmuş
    boyum sorulmuş, kilom sorulmuş
    memleketim bulunmuş
    fişlenmişim....
    4 ...
  6. 172.
  7. bir arkadaşın şiiri olup yazmamı rica etmiştir;

    akşama varınca ağlamak geliyor hep içimden
    bir şeyler anımsıyorum yine geçmişimden
    duvarlarla konuşuyorum içimdeki bu dertten
    ve ağlıyorum utanırcasına herkesten

    bitiremiyorum sayarak bir türlü ayları
    hiç sevmezdim zaten ben vedaları
    şimdi ise,
    vedalarla açıyor, vedalarla kapatıyorum
    tüm kapıları...
    5 ...
  8. 171.
  9. sigaramin dumaninda suretin
    uykularimda hayaletin
    neselendim mi kederim
    ben seni hic unutamadim
    allah beni kahretsin !

    sana ragmen yasamaya calisiyorum
    ama artik komedi bitti
    ve her gecen gun seni tanidigima
    lanet ediyorum
    ne gecem kaldi ne gunduzum
    allah beni kahretsin !
    1 ...
  10. 170.
  11. buğu

    camdaki buğularla konuşurum
    sanki gidenler varmış gibi
    o kadar kalabalığım
    kendimi bulurum
    kayıp sadece ben değilim ki
    sessiz misin kilitli sanki
    uzak mısın gitmedin
    kovalamak belki gideni
    koşu bandı sandım evreni
    yorulmak da ölmek demek
    tutarken ellerini
    kayıp gitmek alışmadan terketmek
    herşey şarkı sözü gibi. ® *~
    2 ...
  12. 169.
  13. bugün de bitti yine sensiz,
    ben ise yatağimda yine çaresiz,
    ağrır deli başım,avucumda yorgun sessiz,
    gece; heran bıkkın, ümitsiz...

    bir an bile düşünmedin belkide,
    yarınlar haram yüreğime,
    daha az önce dokundum son resmine,
    bir parça yıkık, kırgınım işte...

    haydi anlat bana, nasıl terk ettin acımadan,
    anlat hadi vurup gittin korkmadan,
    anlamsız bir dolu söz var dilinde bağışlanmaz,
    yine de ben ayaktayım herşeye rağmen...
    3 ...
  14. 168.
  15. al ulan sözlük yıllar önce yazdığım bir şiir:

    Kalemden kağıtlara düşen çoğu kez
    içimden dökülen güzel sözler
    Her düştüğünde kağıda
    Çıkarırdı kırık bir ses

    Her zaman kalbimde kırılmıştır ifadeler
    Onu süpüren
    Elimdeki,
    Silgimin altında can verirdi kelimeler

    Keşke seni silebilsem içimden
    Tek başıma utanmadan
    Mutluluk dilendiğimden
    Sadakan yeterliydi senin
    Çok şeye bedel
    Aslında bir tebessüm yeter. ® *~
    2 ...
  16. 167.
  17. "BEN"iN ACZi

    intihar; yeryüzündeki en kompleks barınak
    Korkaklık ve cesaretin iç içe olduğu yegane yer
    Çözümün tam karşıtı; aczin çırılçıplak resmi


    Çevremde bir duvar, arşa uzanıyor; göremiyorum
    Kimseyi yaklaştırmıyor yanıma, çapraz ateşin mermileri dışında
    Herşey taş olup duvara ekleniyor, önleyemiyorum


    Bitmeyen bir karanlık, belki de derin bir boşluk
    Hapsetti beni, teslim aldı düşüncelerimi hareketimi
    Yetmedi ona beni istiyor, içine çekiyor; direnemiyorum


    Nedir mutluluk, en son ne zaman sahiptim ona
    Sahip olduklarım kıymetli, kaybetsem onları üzülürüm
    Mutluluktan arınmışlara sahibim; mutlum olamıyorum


    Sonsuz bir ayna karşımda; neler seçebiliyorum
    Bezgin gözler, içimdeki atşten arta kalan, kusmak istediğim küller
    Hayır, sadece giysiler görüyorum, bir de kocaman '"ben"in aczi'
    1 ...
  18. 166.
  19. yazıyorum
    deli gibi yazıyorum
    yazdıkça içim temizleniyor
    hissedebiliyorum
    ruhum içerde kalan
    tüm pislikleri
    tüm kederleri
    tüm eski ve yeni aşk kırıntılarını
    ve dahi tüm acıları kusuyor
    yazıyorum, düşünmeden yazıyorum
    şarabın süzgecinden geçirip
    hatıraları unutmak için yazıyorum...
    1 ...
  20. 165.
  21. artık bakmıyorum yüzlerine
    sormuyorum adlarını
    körü körüne seviyorum
    geçmişimin duraklarında
    sevdaya ilerliyorum
    bir tren garıyım şimdilerde
    istanbul, ankara arasında
    sevmenin son deminde
    hayatın sessizliğinde
    ölümü bekliyorum
    sessiz ve derinden
    ve sana geliyorum
    işte söylüyorum
    seni seviyorum ... *
    1 ...
  22. 164.
  23. 163.
  24. bir kapının önündeyim
    kalbimde bir sancı
    kapının önündeki bu farklı,
    bu seven, bu aşık insan
    ölecek, eğer kapıyı açmazsan

    bir kapının önündeyim
    kalbimdeki sancı dinmiyor
    ve hala seni beklemekteyim
    kapıyı açacak olan sen
    sen hala anlamıyorsun
    ölüyor ikizi sendeki ruhun

    kilidi açıp, kapıyı aralayıp
    almayacak mısın beni kalbindeki boşluğa
    demek ısrarcısın beni yaralayıp
    bırakacaksın bir başıma
    öyleyse kendine iyi bak sevgilim
    ben dayanamam açılmayan kapılara
    cevapsız sorulara
    karşılıksız aşklara..
    ve daha bir çok yalana.....

    ankara 2006
    5 ...
  25. 162.
  26. hep estik, hep uçtuk.
    hiç ama hiç basmadık yere.
    gönül isterdi ki toprak ağırlığımızı hissetsin.
    fakat, yaşam ne esenlerin ne de uçanlarınmış.
    yaşam; adımını doğru atıp yere sağlam basanlarınmış.
    5 ...
  27. 161.
  28. Prekazi'ye saygılarımla

    Çekerdik ayağımıza sportaçları, aşağı mahalleye maç yapmaya giderdik.
    Beşte devreydi, onda biter.
    Koltuğumda memesi çıkmış meşin top.
    Hep Mikasa olsun isterdik.
    Olmazdı.
    Çocuktuk, neden olmadığının üzerinde durmazdık.
    Yenilmez bir ordu edasıyla geçerdik iki mahalle arasındaki yolu.
    Kimimiz paytaktı, kimimizin şişedibi gözlükleri vardı.
    Benimse formamın arkasındaki 8 yazısının yapışkanı tutmazdı hiçbir zaman, sarkardı.

    8 numara, seksenli yıllarda hep rıdvandı.
    5 ...
  29. 160.
  30. hiç yalnız kaldın mı benim kadar
    sen hiç özledin mi sevmeyi
    hayatın dondu mu bir resim kadar
    anlayabildin mi hayat dediğin şeyi

    hiç yalnız kaldın mı benim kadar
    hayattan saklandın mı
    hayatı yalan sanmadın mı bir film kadar
    neresi gerçek neresi yalan sen anladın mı

    hiç yalnız oldun mu bu dünya kadar
    düşünmedin mi yalnızlık her yerde var
    eğer dünya bile yalnızsa dert etme o zaman
    yalnızlık bize uzak kaf dağı kadar

    marmaris 2005
    6 ...
  31. 159.
  32. sonsuzluğun kapısını çaldım yalnızlık açtı

    Sonsuzluğun kapısına dayandım
    Çaldım açan yok
    Çaresiz döndüm geri
    Avuçlarımı açtığım yalnızlığıma
    Tüm dualarımı kabul eden o'na
    Beni kabul et diye tekrar yalvardım
    gereksizce...
    içimde bir yerlerde, en başa dönmenin acısı
    Onca yolu gitmenin yorgunluğu omuzlarımda
    Hissedilmez ağrılar dizlerimde
    Sarılarak yattım yalnızlığıma..
    Sabahında yeni ümitlerin beni beklediğini umarak
    O gece, sabaha kadar uyumamak nedir?
    Anladım..
    Sabahı getiren gecenin hüznü çöktü gözlerime
    Ve sel akıtan ırmaklar gibi göz yaşlarım boşaldı
    Yastığımın o güzelim desenli yüzüne
    Ve sabaha kadar devam etti sel fırtınası
    Sırf göz yaşlarım değildi gözlerimden boşalan
    Sana olan sevgimde gitti zerre zerre her göz yaşımda
    Ve her sevgi damlası beni terk ederken
    Nefrete dönüştü gözlerimden düşen her damlada
    Sabah uyandığımda yani senden kopup
    Sensiz yaşamayı öğrenmek zorunda kaldığımda
    Anladım ki sen artık bende değildin
    Ve bir daha da olmayacaktın..
    4 ...
  33. 158.
  34. gittim
    bir el bombasının pimini çeker gibi ansızın
    mu$amba trenlerin karton katarları
    hep aynı plastik istasyonda ayrıldılar birbirlerinden
    hayratlarda çocuklar dizlerini yıkadılar ardımdan
    biri bileğindeki kiri ovdu, abdest aldı bir ihtiyar öksürerek
    gittim
    kentin parmakuçlarında yılı$ık bir karıncalanma
    otellerde fahi$eler çocukluklarını bıçaklarken,
    toy $airler $arap kadehlerinde tanrılarını boğarken
    kan yağarken avlularına camilerin, kilise kampanalarına yapı$mı$
    bir güvercin pisliği gibi kuruyarak,
    kabuğu soyulmu$ bir nar gibi
    morarak, mor bir fular gibi savrulurak geceye
    geceye amorf bir redif gibi yerle$erek
    gittim
    pamuklamaktaydı kavaklar
    annem tarhana kurutmaktaydı, dut vardı
    kozasını delen ipekböceğiydi güne$
    doldu içime moleküllerine bölünerek
    molekülleri atomlarını çeki$tirirken bu kentin
    ve yine o müflis ba$ağrısı, o hazin epilog

    adıma unvan diye konuldu
    gittim, baktım
    uzayda hiç yıldız kalmamı$tı!

    ^muğla.. gece..^
    4 ...
  35. 157.
  36. yine sensiz tek başıma içiyorum
    sensizliğe içiyorum
    hiç durmadan dolduruyorum kadehleri
    lanet olsası hayat için
    lanet olsası, senin için içiyorum
    her zamanki gibi yine sensiz ve sessiz...
    *
    2 ...
  37. 156.
  38. ya$amı ölümün kemiklerinden sıyırırdın sen
    gülerken noktalama i$aretlerine dikkat etmez,
    ekmeğin kö$esini balıklara salardın..
    sonra.. susardın!

    pet bardakta top böceği gibi kıvrılırdı kül,
    rüzgarı sapanla vurduğun gün kanamı$tı parmakların, kanamı$tı gözlerin,
    parmakların ellerine sava$ açmı$tı; buzlu bir kadeh viski gibiydi yaz
    yaz, ilkbaharın aramızdaki kaldırıma savurduğu tükrüğüydü! ahh, ah o kayısının zerdali olduğu zamanlar,
    incirde bal, gülde kırmızı, saçlarındaki elma kabuğu kokusu;
    ya$ayacak kadar sebebimizin olduğu zamanlar,
    önsözsüz öpü$tüğümüz zamanlar yani..
    o zamanlar ki;
    manzumu mensurun atomlarından ayırırdın sen
    ağlarken imla kurallarına uymaz,
    karpuzun göbeğini kafesteki ku$a verirdin.
    sonra.. susardın!
    incirin çekirdeğini doldururdu güz,
    incirin çekirdeğinde radyoaktif bir kımıltıydı çernobil
    ve çernobil ölümlere bağlaçtı!
    bağlaçların bizi bağlamadığı zamanlar yani,
    ahh o serserpe hıçkırıklar
    boynundaki pembe abalon, ayı$ığında bayku$ sonatları
    ölümsüzle$en fanilerin ayak sesleriydi!

    ve sen.. sen,
    geceyi gündüzün kaburgalarından çıkarır,
    bir hâki kiremit gibi dü$erdin terastan hayatıma
    tam da burada patlardın i$te.

    öğrendim;
    elveda dememekteydi çünkü hiçbir ölü!

    ^muğla.. soğuk bir odada..^
    3 ...
  39. 155.
  40. aniden bir çocuk tebessümü sonrası
    elektrik tellerine takılı uçurtma,
    o terkedilmi$ salıncaklar atlası, o kara$ın his,
    kum midyesiyle kesilmi$ tabanlarda rıhtım tortusu ve $eytanminareleri
    gri bir menek$e solu$u ardından,
    aniden bir çocuk tebessümüydü sanki o fotoğraftaki,
    bir $ehre ate$ açan buğulu/flu gözlerindeki..

    ^muğla 2006^
    4 ...
  41. 154.
  42. ağlıyordum durmadan, usanmadan,
    ağladıkça ağlamak geliyordu içimden,
    sanki herşey durma diyordu bana..
    martılar, gemiler, arabalar, insanlar...
    acaba istanbul beni duydumu diye düşündüm,
    o da ağlamaya başaldı ince ince...
    sanki bana eşlik edercesine...
    ama onun gözyaşları tuzlu değildi...!!!

    (bkz: esprimakinasi)
    2 ...
  43. 153.
  44. yalnız gecelerim
    sevdaya aç
    sana muhtaç
    ahh deli gönül
    bu yalnızlıktan kaç
    ölümlü bir yar seç
    bıktım
    ölümsüz sevdalardan..
    4 ...
  45. 152.
  46. lodos uğultusunda, fahişe saatler,
    yosun tutmuş anılarda ince bir yakamoz ışıltısı,
    dipte kalan istiridye gibi kimsesiz ama bir o kadar da kıymetliyiz,
    affetmez gönül mahkemesi yalanı, tek celse biter sevdamız,
    cezasını tek verir ama acıyı iki kişi çekeriz,
    devrilmiş cümlelerin anlamı gibiyiz,
    ögelerimiz kaybolmuş, haykırışlar son nefeste tükenmiş,
    hani her seçiş bir vazgeçiş derler ya,
    bu sefer kazandım be sevgili,
    kaybettim seni, kazandığım sonuna kadar sensizliği....
    6 ...
  47. 151.
  48. ağlıyordum durmadan, usanmadan,
    ağladıkça ağlamak geliyordu içimden,
    sanki herşey durma diyordu bana..
    martılar, gemiler, arabalar, insanlar...
    acaba istanbul beni duydumu diye düşündüm,
    o da ağlamaya başaldı ince ince...
    sanki bana eşlik edercesine...
    ama onun gözyaşları tuzlu değildi...!!!
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük