sözlük yazarlarından şiirler

entry5560 galeri47 ses1
    290.
  1. bir şey desem küser misin
    muhabbeti keser misin
    yoksa sen de benim gibi
    garip şair uuser misin

    dalga geçmek neye yarar
    biri çıkar verir ayar
    buda adama çok koyar
    sonra bilmem susar mısın

    sazını duvara asıp
    dostlarla sohbeti kesip
    oturduğun dalı kesip
    yaş tahtaya basar mısın

    maydanoz bu nasıl şiir
    ne der bunu gören şair
    yazık etme finali gir
    rüzgar olup eser misin
    4 ...
  2. 289.
  3. insan niye işkence eder kendine?
    neden?
    neden arkana bakmadan dönüp gitmek varken
    sürekli geçmişini deşersin?
    olmayacak duaya amin demek kadar saçması mı var?
    ütopyaların peşinden koşup yaralanmak neden?
    hayal kur tabi ama olmayacak hülyalar neden?
    sakın bana bahsetme aşktan sevgiden
    onlar bir gün bitecek elbet

    kalacaksın tek başına
    ağlayacaksın usulca
    her gece ıslanacak yastığın
    sadece kalbinde yazacak ağladığın
    başka kimse dert etmez bunu
    kimse de ilgilenmez çünkü o senin yalnızlığın

    **
    4 ...
  4. 288.
  5. depresif bir coşku
    buruk bir yenilgi
    yeni bir ben
    gülen bir yüz
    bir başkasına
    uzaktaki sen
    her sabah aynı yalan
    sürekli ezilen hayal
    sen ve ben
    3 ...
  6. 287.
  7. gecenin bir yarısı
    kendimi dinliyorum
    sessiz bir isyan
    varolmayan kelimeler
    bütün aşklara sitem
    olmayan
    yaşanmayan
    yarıda bile kalmayan
    sönen bir sigarayım
    aşk acısıyım
    yaşanmayan zamanım
    özlüyorum
    uzak hayalleri
    yıldızların yokluğunda
    ışığı arıyorum
    4 ...
  8. 290.
  9. çaresizliğim
    yenilmişliğim
    acı gerçek
    kırık bir aşk
    gecenin karanlığında büyüyor
    büyüdükçe ağlıyorum
    ne kadar uzaksın bana
    ama mutlusun
    mutlu olduğun için seviniyorum
    sakın dert etme beni
    tut onun elini
    ilk yenilgim değil ki
    hepimiz yeniliriz zaman zaman
    kalbime yazmıştım ya seni
    yara oldu
    kabuk bağladı
    ağlıyorum sessizce
    çaresizliğime
    seni sevmek isterdim
    saçlarını koklamak
    ama o kadar uzak ki
    umut fayda etmiyor artık
    yine de mutlu ol
    dönme geriye
    beni bana bırak
    sakın düşünme
    hem ben seni
    mutlu olasın diye sevmedim mi?
    3 ...
  10. 289.
  11. karanlığı tanımlamak istedi şair
    bazen saklanmak için güzel, demek istedi
    kızdılar..
    "sen nasıl karanlığı sevebilirsin? sen iyi şeyler yazmalısın!"
    yapamıyordu ki şair
    karanlıktı evi, dostu, çocuğu, hayatını borçlu olduğu kurtarıcı
    hayatı hep karanlıktı, güneş görmeden bir bodrumda büyümüştü,
    hep gece düşmüştü yollara
    her gece ağlamıştı sezdirmeden onlara
    onlar, yaşayadursunlar dertsiz, ama sevgisiz
    sevgi sandıkları şeyin kucağında sömürülürken
    bundan habersiz, eğlensinler.
    bizim şaire bir kaç kelime yeter kendi kendine yaşaması için
    kimseye ihtiyaç duymadı o
    duymadan yaşadı o..
    konuşmadan, susmadan susturulmadan, sorulmadan..
    mutluydu o hep bundan
    öyle sandı ya da.. salak işte!

    *
    4 ...
  12. 288.
  13. hava güzel
    içim karanlık
    hoyrat bir nefes bile yeter
    rica etsem
    beni unutur musun?
    unutamıyorum
    ağlıyorum
    uyuyamıyorum
    çık git artık lütfen
    kalbimi vereyim dilersen
    yeter ki ağır ağır uzaklaş
    aldırma gözyaşlarıma
    geçici bir yara
    acıtacak
    depresif bir coşku ver
    sevgini de götür
    git artık
    3 ...
  14. 287.
  15. gece saat on iki
    bir tren garında inen yolcular arasındayım
    etrafımda boyumu aşan kalabalık
    gözlerim seni arar
    gün çoktan ertesi olmuş
    takvimlerden bir yaprak daha kaymıştı.
    ne gelen, ne giden vardı
    sessiz sedasız sinesine çekilmiş
    yarı puslu gözleriyle ağlayan küçük kızım.
    bilirim ayrılıklar da sevdadandı
    ve sonu olmayan sevdalardandı bizimkisi
    her defasında vedaların yaşandığı..
    1 ...
  16. 286.
  17. Farklı dokunsaydınız ya suya *

    *
    içinde biryerlerde, anılar parkında çıplak olmayan duyguların var...
    Hani ayağını ilk kez suya değdirirsin de alışmaya çalışırsın zamanla
    Olmuyor öyle...
    Suyla tanışmış ayak, alelade basıyor artık

    Sıcak,soğuk,derin,sığ farketmiyormuş gibi...
    Sıradan tepkiler var suya karşı
    Oysa onun ilk teması ayakla, yerinde duramıyor, dalgalanıyor.
    Taşıyor, taşıyor...
    ve bir kenara fırlıyor.
    Güneşin onu almasını bekliyor sessiz ve durağan.
    Zamanla kayboluyor su, bulut oluyor tekrar.
    Bir ayak yine heycanlandırıyor onu
    Umutla farklı bir dokunuş bekliyor yine
    ve fakat...

    Güneş varolduğu sürece birçok ayakla temas ediyor.
    Her dışarıya fırladığında da güneşin hiç çıkmamasını diliyor içinden.
    Güneş tekrar çıkıyor, su tekrar fırlıyor...
    dokunuşlar hiç değişmiyor...
    1 ...
  18. 285.
  19. kurumuş bir gülüm
    ellerinde
    son damlanım
    bira şişende
    tavana vuran dumanın
    sigaranda
    o varsa
    ben yokum
    gidiyorum
    2 ...
  20. 284.
  21. alsancak vapurunda yeni yakılmış sigarayım
    esmer bir izmir güzelinin masum yüzüyüm
    kordondan göğe yükselen nargile dumanıyım
    çarşı' da gururla yürüyen kaf kaf sesleriyim
    efes cafede akşam vakti sütlü nescafeyim
    karşıyaka sahilinde tatlı meltemim
    izmirim
    özlemim
    özledim
    1 ...
  22. 283.
  23. anlamı sessizlik olmalı insanın
    saçmalayacaksa
    anlamı gürültü olmalı insanın
    diğerleri saçmalıyorsa
    anlamı anlam olmalı insanın
    anlamsızlık tüketiyorsa
    1 ...
  24. 282.
  25. 281.
  26. gidiş dönüşü kesilmiş yolcu bileti gibiydi sevdamız
    ne zaman gelip, gideceğini bilerek;
    sırf ayrılık vaktineydi yüklenişlerimiz
    sen kendi payına, ben kendi payıma düşeni söylerdim
    hep kırardık o güzelim ipincecik benliklerimizi.
    bir anda siyahın matemine bürünür kalırdık
    gözlerimizden yağmur damlaları misali yavaşca dökülürdü gözyaşlarımız
    kaybolan yıllara, dönüşü olmayan yollara, yitirilmiş umutlara..

    30.01.2007 sozcan..
    1 ...
  27. 280.
  28. siyah bir perde var
    beri tarafında dünya,
    bir tarafında da ben..

    dünyamda birşeyler oluyor
    ama ben göremiyorum
    öylece donuk,
    duyarsız...

    ve anlamsız.

    07.2006
    3 ...
  29. 279.
  30. en saf halin kirletti beni
    fahişe ol seviş benimle
    ruhumu arıtsın
    bana baktıkça orospu gözlerin
    temizlesin beni
    sessiz iffetsizliğin
    1 ...
  31. 278.
  32. sen giderken
    ellerim ayrılmak istedi kollarımdan
    tutmak için seni
    sen giderken
    dilim haykırmak istedi
    "gitme" diye binlerce kez
    sen giderken
    boğazım düğüm düğüm
    gözlerim kan çanağı
    sen giderken
    beni de aldın yanına
    habersizdin bundan
    ve giderken sen
    bunun bir kabus oluşunun
    rahatlığındaydım ben

    ***
    2 ...
  33. 278.
  34. günesin dogmasına daha cok var
    radyoda huzzam calar
    bir göz kısılmıs
    agizimda kıstırdıgım sigaram
    ellerim belli belirsiz yaralar

    ömür bos derlerdi
    inanmazdim
    gulerdim gecerdim
    içimdeki nese hep baki sanirdim
    ama faniymis

    onun yerine geldi gam keder
    arada sirada bazen muziplik
    hayat bunun neresinde
    her gün daha beter

    eskiden düslerim vardı
    simdiyse mezarliklarim var
    artik ne yapsam kar eylemez
    giden nah geri döner!
    1 ...
  35. 277.
  36. bir cenazeye gitmistim birzamanlar
    imam bendim
    cemaat bendim
    mezar kazicilar bendim
    mefta bendim
    gömdüm kendi kendimi
    musalla tasından alarak
    mezarimi ben yaptirdim
    mevlutlerimi ben okuttum
    mezarimdaki cicekleri ben diktim
    ve suladim
    arada sirada o mezari ziyaret ediyorum
    bir fatiha okuyorum
    ondan hortlak gibiyim
    ben ölmemis'miydim yahu?
    o zaman burda isim ne?
    bu herhalde ben degilim
    ya dunya benle
    ya da ben dunya ile
    dalga geciyorum
    lutfen biri
    bunun cevabini söylesin bana
    1 ...
  37. 276.
  38. uyumayacağım
    uyursam
    biliyorum ki düşeceğim
    çocuk ellerim nasır tutacak
    bilmediğim bir güneşe uyanacağım
    başımda bin davul
    yorgun ayaklarım
    yolum belli değil
    saçmalıyorum
    uyumaya tercih ediyorum saçmalamayı
    varlığım ağırlaşıyor
    kendimi anlamıyorum
    gecenin sessizliğinde
    yitik bir ben
    bir de ihtimaller
    uyumak ya da uyumamak
    1 ...
  39. 275.
  40. gidiyorum
    sartre' nin akıl çağı
    sönmeye yüz tutmuş bir sigara
    kırık
    ezik
    sarhoş ümitler
    bana arkadaş
    iki yanımda
    gidiyorum
    vazgeçmiyorum
    aydınlık öğle sonrası
    isteğim
    yapraktan damlayan güneş ışığı
    rahat bir kafa hayali
    kimsenin olmayan boş bir kumsalda
    uyumaya gidiyorum
    3 ...
  41. 274.
  42. Uzun bir yolculuğa çıkıyorum,
    sensiz ve yalnız..
    Kimse olmasın istedim,
    Hem de hiç kimse.
    her zamanki gibi aslında,
    her zamankinden çok farklı olsa da.

    Hep bir yerlerde sakladığım seni,
    almayacaktım bu sefer yanıma.
    sen yokken hep yanımda olan,
    yalnızlığımı da.
    Ölüyordum kısacası işte,
    Kalbimi bırakıp avuçlarına,
    Terk ediyordum dünyayı, seni
    Yalnızlığı bile.

    Son kez şovumu yapmak için,
    Çıkardılar kürsüye,
    Ayakta değildim bu sefer,
    Boylu boyuna uzanmış,
    Elleri kalbindeki boşluğu,
    Kapatmak istercesine
    Kalbinde bağlanmış halde.

    Biri geldi yanıma,
    Tanımıyor beni belli,
    Elinde bir kağıt parçası,
    Üzerinde;
    Adım, soyadım, belki birde
    Doğum yılım yazıyordur
    yüksek sesle, Okudu geçti.

    Ömrüm boyunca yaptığım şovlar
    Etkili olmamıştı sanırım,
    Üç beş kişi vardı dinleyen,
    Adımı söyleyen şahsiyeti.
    Anons etti beni,
    Alışkanlık herhalde,
    Doğrulmak istedim doğrulamadım.

    Ellerim ayaklarım bağlıydı.
    Anons eden kişi bağırarak:
    "Hakkınızı helal ediyor musunuz" dedi
    O üş beş kişilik grup,
    Cılız da olsa da gür ve net bir sesle
    "ediyoruz" dediler
    Ben çoktan helal etmiştim onlara.

    Her şey şanıma yakışır oluyordu,
    yolculuğuma omuzlarda başlamıştım.
    Tertemiz bir şekilde beyazlar içinde,
    Uzun süre taşıdılar beni omuzlarda.
    Uzağa gidiyordum hem de çok uzağa,
    Durduk, son durak burasıydı sanırım.

    Önce omuzlardan indirdiler beni,
    Sonra da kürsümden,
    Şov bitmişti artık.
    Kanatlarımı takıp uçacağım anı beklerken,
    Sonsuz bir karanlık olan toprağa gömdüler beni.
    Yalnız, sensiz ve kalpsiz olarak..


    yalnızlık bibliyografyasından..30.01.2007.. 02:43
    3 ...
  43. 273.
  44. ağaç yapraklarının huzur veren hışırtısı,
    yankılanır doğayı sahiplenircesine
    dağın zirvesinden yaklaşan çığ
    bozar bu ritimsel ezgiyi
    çoşkuyla savaşan askerler gibi
    hızlanır ve sarar ağaçların dört bir yanını
    söker köklerinden birer birer
    koparır hayatla olan bağlarını...

    (bkz: antisocial)
    2 ...
  45. 272.
  46. durdurulamaz devasa bir dalga
    çarptı çarpıcak
    tekne umutsuzca sallanıyor
    bir aydınlığa bir karanlığa
    ***
    dalganın şiddeti paramparça etti tekneyi
    söndü tüm umutlar
    ağır bir sessizlik çöktü
    bulutlar çekilmeye başladı yavaş yavaş
    güneş ışınları parlamaya başladı
    suyun yüzeyinde gülümsercesine,
    bir sonraki fırtınaya dek...

    (bkz: antisocial)
    2 ...
  47. 271.
  48. seni görmeye çalışıyorum
    koyu bir sisin ardında kayboluyorsun
    sana dokunmaya çalışıyorum
    yabancı eller değmiş tenine
    seni sevmeye çalışıyorum
    kalp atışlarını duyamıyorum
    yüzünden düşüyorum
    göz çukurundan damlayan
    çaresiz bir damla
    korkuyorum
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük