sözlük yazarlarından şiirler

entry5560 galeri47 ses1
    315.
  1. girdin uludağ sözlüğe.
    şimdi sataş aşdar'a, rte'ye.
    sakın entry girme ankete,
    gönderirler markete.

    marketten aldın çayı,
    git demle dedi zall dayı.
    girersen entryi boktan.
    nah alırsın şukelayı.
    4 ...
  2. 314.
  3. 313.
  4. gönderirim seni fezaya,
    sinir ediyorsun beni beni
    sen sinir ettin beni beni
    seni fezaya fe fe fe
    gö gö gö gönderirim

    hahayt
    ajdardır benim idolüm
    anık anıktır libidom
    herkes tanır beni
    ben süperstarım
    tarım tarım starım
    haydi tarım yapalım
    sen sbeze ek ben meyve
    şapır şupur yiyelim!

    (bkz: ajdar anık'ı idol bellemek)

    not: ititraf etmeliyim ki yukarıdaki dizeleri ajdar'ın ciddiye almasından korkuyorum.
    1 ...
  5. 312.
  6. günlerden salı
    şube kapalı
    bu garibim
    hep çalışmalı

    şiir yazmak kolay
    değil büyütülecek olay
    firmaya kredi çıkarmak marifet
    mali veriler nanay

    şair karga derki
    sayısal loto devretti
    hafta sonu oynasam
    çıkar bu sefer belki

    o zaman gerek yok fara
    muhtaç kalmazsın yabana
    pek de güzel olur
    paralarla alırım araba
    hatta ahahahaha
    6 ...
  7. 311.
  8. Ayrılık Da Geceler

    *

    Yıkıldı yüreğimdeki bentler
    Çağlayanlar gibi akıp gitti sevgiler
    Bir boş kalp kaldı geride
    Birde anılar
    Dönüp bakılmayacak yeniden geriye
    Ama anılar asla terk etmeyecek hafızaları
    Meğerse ayrılık dost
    Anılarsa düşmanmış bize
    Neden mi?
    Hatırlatır her gecenin sessizliğinde
    Seni bana
    Yorganım olur acılar benim
    Kıvranır dururum sabahlara kadar
    Başlar hiç sevmediğim keşkeler
    Keşke dökülseydi anılar yerlere
    Kalsaydı sevgiler
    Paylaşmak isterim acılarımı
    Atarım kendimi gecenin buğulu karanlığına
    Yakamozlar dans eder benim için hüzünle
    Dalgalarsa söyler ayrılılık türkülerini
    Dilek tutarım yıldızlardan
    Ama kaymaz yıldızlar bana inat
    Uzanırım kayalıklara beklerim sıcak bir sevgi
    Belirir güneş gökyüzünde yavaş yavaş
    Beni ısıtmak için bir yudum sevgi gibi
    Isıtır sadece dışımı belki
    Ama yüreğim kutuplar gibi
    O güneş var ya sıcak bir dost
    Kaybeder yakamozları
    Susturur denizin ayrılık türkülerini
    Sorarım ona kaç yürek boşaldı yine bu sabah
    Benim görevim sıcaklık der güneş
    Sen onu gecenin sessizliğine sor
    Acı çeken yüreğinle
    Gel yine sahile bu gece
    Anlatsın yine dalgalar türkülerinde
    Yıldızlar kaymasın dilekler için sana inat
    Ve yakamozlar hüzünle dans etsin
    Ayrılıklar için
    Ama geceler olmasın ayrılıkların sebebi
    Yaşanmasın sevgiler ayrılık olacaksa
    Yaşanmasın sevgiler anılar kalacaksa
    2 ...
  9. 310.
  10. uçsuz bucaksız gök
    mavi ve yeşilin seviştiği deniz
    sapsarı bir çöl
    uzaklar
    sessizlik getirdi hepsini bana
    gözlerim ararken
    taze bir hayali
    gözlerime perde indi
    özgürüm
    anlıyorum
    uzun yolları
    hayallerin kovaladığı
    acı bir tonda
    nereden baksan
    o kadar uzak
    sevgili
    1 ...
  11. 309.
  12. artik uyku mechul gemiyle giden bir yolcu
    ruyalar ise onun yaninda bir valiz
    uyku gider bilinmez bir istikamete
    uzerinde bir mezar tasi ile şaşar bu ahvale
    şaşmasin da ne yapsin?
    hayatin kanunu nizami bu
    masallar anlatip uyutamazsin
    gayya kuyularinda merdivensiz kalmis uyku
    önce rüyalar ölür
    sonra da uykular ölür
    en son insan ölür
    2 ...
  13. 308.
  14. bulutlardan damlayan kanla
    ıslanan karanlık bahçem
    harekete geçmek için uyumamı bekler.
    kanla beslenir çiçek kamuflajlı kelebekler.
    ben uyuduğumda beynimdeki kıvrımlar
    vampirlerin tecihi konforlu tünekler.
    uyumak istemiyorum artık anla.
    3 ...
  15. 307.
  16. aslolan nedir? diye sordum.
    sorma, dediler.
    neden? diye sordum.
    elime bir boru verdiler.
    dedim ki, nedir bu boru?
    cevap verdiler
    sordun ya soruyu. al bu da, bonusu...
    5 ...
  17. 306.
  18. katı kurallar
    bitmeyen depresyon
    yalancı güneş
    aslında yok
    kayıp bir şehrin sokaklarında
    kuru gürültü
    temiz hava
    sarhoş edici
    acı verici
    yıkıp geçen
    yalancı kasırga
    sigara dumanını alıp götüren
    benliğimden bir parça
    1 ...
  19. 305.
  20. GUM GUM GUM VURUR DAVULLAR
    DAMATLAR CEKER HALAYLAR
    SEN BANA VARMADIN
    VARSIN KARA DERILI ADAMLAR

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY

    PATLICANIM MOR MOR
    SEVEMEDIN BENI GORDUN HOR
    OOY BENIM TALIHSIZ BASIM
    GEL DE CEKTIGIMI BANA SOR

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY

    EYY DUY BENI ULU MOD
    SOZLUK ICINDE COK KARISIK KOD
    MSN IMI VEREYIM EKLE BENI
    DUYMASIN SOZLUKTEKI LORD

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY

    BUGUN VARIZ YARIN YOKUZ
    SEN KENDINI NE SANDIN EY OKUZ
    DINIME KUFRETTIN MUSLUMAN MISIN?
    BIZ YEMEYIZ COK TOKUZ

    TEY TEY DE TEY TEY
    TEY TEY DE TEY TEY
    2 ...
  21. 304.
  22. martılar bana ilham kaynağı oldular
    uçmayı öğrettiler bana
    avlanmayı da
    şiir yazmayı öğretmediler ama
    ne bilsin şiir yazmayı
    çiğ balıkla beslenen kuşlar
    m harfinden başka bir şey bilmez onlar
    edebiyat hakkında
    5 ...
  23. 303.
  24. şiirler tutar ellerinden
    gün yüzü görmemiş toprakların,
    çiçekler renkli bir libas diker,
    üstü kan, irin, toz ve toprak kaplı
    makyaja muhtaç vücutların
    kamuflajı olsun diye dikenlerden,
    tene değdikleri yerlerde
    onun yerine acı çeker.

    gerçek şu ki şiirler
    kandan beslenen çiçeklerdir,
    acıyı çekip alırlar beyninden,
    onu renkli, kokulu ve derin
    soyut bir resme çevirirler,
    periyle tanıştığım rüyam gibi.
    4 ...
  25. 302.
  26. dudaklarının ucundaki peri
    yakar yıldızdan tacını
    dudaklarının ucundaki peri
    söyler uğultuyla acını

    her gece bitmez mesailere çıkar
    gölgelerde uzayan sözsüz bilmece,
    ağlar gökden düşmüş gibi yar,
    ağlamak zevk olmuşsa
    boğazda düğümlenmise tek hece,
    her gece bitmez mesailere çıkar
    gölgelerde uzayan sözsüz bilmece.

    gökten düşen parçalar örter
    açık kalmış üstlerini çocukların,
    bir rende tutar gibi şefkatli eller
    çocukların kafasını taşlara sürter,
    tarifi varsa tarifesiz kaçakların,
    gökten düşen parçalar örter
    açık kalmış üstlerini çocukların.

    sen olduğum gün anlarsın belki
    acıtan harflerin muhtaç eden varlığını,
    ve bir kuş nasıl intihar eder?
    çaresiz mahkum balık
    nasıl boğar ki kendini?
    senle arama giren yalnızca
    şu şarlatan düalite sanrısı,
    ama sen olduğum gün anlarsın belki
    acıtan harflerin muhtaç eden varlığını.
    5 ...
  27. 301.
  28. elimde çok eskilerden kalma bir mektup
    içinde kayıp bir aşk gizli
    satırlara dökülmüş bir hayat
    güzel sözlerle bezemişsin bana olan aşkını;
    yazarken mürekkebine gözyaşlarını da eklemişsin
    yüreğindeki umutları,
    gün ışığını, hayallarini dökmüşsün satırlarına
    yıllar geçmiş ardından,
    geriye kalan ne bir söz
    ne bir umut..
    sadece;
    sararmış bir yaprak, kenarı yırtılmış..
    2 ...
  29. 300.
  30. Senden bana doğru sert bir poyraz esti;
    Biliyor musun, her şey birden eskidi...
    Gözlerimden karla karışık yağmurlar aktı,
    oysa yaş yerine sendin düşen gözümden...

    Her şeyi bekliyorum artık senden;
    Ve aslında hiçbir şey beklemiyorum...
    'asla yapmaz' dediğim her şeyi yapabilirsin, hazırım;
    Ve aynı zamanda ne acı;
    Benim için ne yapsan, fark etmiyor artık... *
    2 ...
  31. 299.
  32. bir gün o kapıdan çıkıp gelsen
    ellerin arkanda, o masum utancınla
    ''bak işte döndüm'' deyip boynuma atılsan
    ben de şaşırıp birden ağlamaya koyulsam
    sen o inceci parmaklarınla yanağıma dokunup gözyaşlarımı silsen
    ben de minicik ellerimle sevgini kucaklasam..
    2 ...
  33. 298.
  34. yağmur yağıyor yine
    gözlerimde damlalar
    şimşekler beynimde çakıyor
    dokunsan bulutlara, yağmur yağıyor
    o siyah bulutlar
    nasıl da pamuk gibi bembeyaz oluyorlar bazen,
    herşey güzel sanarken
    dokununca
    bulutlara

    ve o yağmur sadece sahibini ıslatıyor
    6 ...
  35. 297.
  36. sen öyle usulca gel geç
    ömrümün kıyısından
    en ortasına doğru
    ve soyun tüm düşlerinden
    çıplak bir hayalin ortasında
    en güngörmez yerine
    beni koy
    ve tüm susmaları anlat
    gözlerimden
    gözlerine kurduğum köprülerle
    sen öyle
    hüzzam makamında
    şarkılar dolayıp diline
    yaklaş
    ömrümün en deli yanlarına
    gün doğmuş
    batmış
    umursamadan
    bas üstüne
    tüm kazanılmadan kaybedilmişlerin üzerine
    3 ...
  37. 296.
  38. golyatlari dize getirdim
    teker teker geldiler
    perisan ettim
    topluca geldiler
    tarumar ettim
    kah cıktım bulutlarin üstüne
    kah indim yerin dibine
    kötü yasamadim
    az bucuk bir işleri becerdim
    bazi zamanlar neseyle geçtiğim yollardan
    kederle ve ufunetle geçtim
    söyle arkama bakinca
    biraktiğim yolda
    bir çok golyat leşi yatiyor
    hayat bir golyati yenip
    diğerleri için aportta beklemek mi
    diye kendime çok soruyorum
    ama hala bir cevabini bulmadim bu sorunun ama,
    hayatin esasi mucadeledir
    ödülün olsun yahut
    olmasin
    ister hava al
    ister madalya taksinlar sana
    adam gibi mucadele etmektir önemlisi
    gerişi fasarya...
    1 ...
  39. 295.
  40. sesim kısıldı
    bağırmaktan
    sessiz haykırışları duyulmayan
    yalnız adımlarım
    yorgun
    sessiz bir gecenin
    sakin yolcusuyum
    uyumak istemiyorum
    huzura dalmayacaksam
    konuşmak istemiyorum
    saçmalayacaksam
    derin uyku vakitlerinde
    yabancıların
    başım önde
    yürüyorum
    2 ...
  41. 294.
  42. dünyayı sahipli sanmışım
    rüyamı gerçek saymışım
    sürekli birine bağlanmışım
    sonunda hep ağlamışım

    herkes herkesi sevemezmiş
    zaten aşk gereksizmiş
    bu üzgünlük halini sezmiş
    onun uğruna hep ağlamışım

    kutupsalım ağlayıp dövünme
    aşkın için üzülme
    bu da geçer sözlerine
    itibar edip inanmışım
    3 ...
  43. 293.
  44. beklenen öğle sonrası
    acı bir başağrısı
    kırık bir depresyonun
    güneş vuran yaprağı
    zafer sesleri kırık kalplerin
    özgürlük yolunda
    yaralı adımlar
    uzak ülkelerin
    bitmeyen baharlarına
    uzun bir yolculuk
    2 ...
  45. 292.
  46. Tarifi yok gözlerinin, benzeri yok
    Onlara bakmak bile benim gibisine çok
    Saçların, kokusu bile başka güzel
    Okşamasın onları benimkinden başka el
    Dudakların var ya, o öpülesi dudakların
    En ballısı en tatlısı tüm tatlıların
    Yanakların, al al ve sımsıcak
    O kadar güzel ki insan öpmeye kıyamayacak
    Ellerin, pamuk gibi yumuşak ve şefkatli
    Değdiğinde yüzüme vuru sanki sam yeli
    Kalbin sevgi dolu ama kırılmış bana
    inanmaz olmuş Gökhan'ın sevgisine, aşkına
    1 ...
  47. 291.
  48. sözlük şarabından içti
    uzanıp sızar şimdi
    oturdu kendinden geçti
    bir kaç dörtlük dizer şimdi

    kuralı ihmal ederse
    kuralsız yoldan giderse
    sağa sola laf ederse
    karizmayı çizer şimdi

    maydanoz çok boş konuştu
    beyhude yollara düştü
    sözlük ehline danıştı
    hem okur hem yazar şimdi
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük