sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1375.
  1. güzelliğinin karşısında ağlıyorum.
    yüzünün faniliğine, tek başına anlamsızlığına rağmen.
    kendime rağmen.

    kaçılacak bir kuytudur güzelliğin bana.
    toprak gibi sıfırlayan.
    zincirlerimi kıran.

    bir yüz neden bu denli çarpar insanı
    mana neden yetersiz gelir de
    aklımıza ve yaşantımıza rağmen, aynı salaklıklara defalarca düşeriz.

    budala
    5 ...
  2. 1376.
  3. sen

    sen o şımarık kızı sevdin,
    sen senden kaçanı kovalamayı sevdin,
    sen seni ağlatan kızı sevdin,
    sen senin kalbini her defasında kırıp kırıp
    ertesi gün sanki hiçbir şey olmamış gibi
    pişkin pişkin özür dileyen kızı sevdin,
    sen sevgisini gösteremeyen acemi bir kızı sevdin,
    sen daha önce hiçkimsenin sevmediği bir kızı sevdin,
    sen bu kızı belki de böyle olduğu için sevdin,
    sen laftan sözden anlamayan bir kızı sevdin,
    sen en ufak birşeyde ağlayıp zırlayan bir kızı sevdin,
    sen bu kızın yükünü taşıyamadın
    ve sen seninle gitmeyi seçtin...

    sen bu kızın sevgisine inanmadın
    ya da inanmamayı tercih ettin,
    sen bu kızı hep aynı haliyle
    beyin kıvrımlarının içine kadar kazıdın,
    sen bu kızın büyümüş olabileceğine inanmadın,
    sen bu kızın büyüse bile değiştiğine inanmadın,
    sen bu kızın değişse bile artık umrunda olmadığını söyledin,
    sen bu kıza son bir şans daha vermedin,
    sen çok şans verdiğini inatla vurguladın durdun hep,
    sen aşka ve sevgiye şans veremedin ki,
    bu kıza şans vermişsin ne yazar?
    sen bu kızı unutmadığın halde
    unutmuş edasında hayatına devam ettin;
    ama sen hayatında sadece sana yer verdin,
    sen seninsin ve sen hep senin olacaksın...
    2 ...
  4. 1377.
  5. toz bulutu

    beyaz güvercinlere bak,
    ne kadar çok sahip çıkıyorlar sevgilerine.
    ben sahip çıkamadım sevgimize,
    oysa sen nasıl da sahiplenmiştin beni
    ve benimle olmayı.

    taşlar yıkılıyor sanki üzerime,
    inan ki ben de çok sevmiştim seni
    ve senin yanında olmayı.
    bitti ve gitti sende
    bize dair her ne varsa.

    sana karşı içim buruk,
    sana karşı kalbim kırık,
    senin kalbinin kırıklığı
    kabuk tutmuş olsa gerek;
    çünkü o kadar çok kırılmıştı ki zamanında...
    oysa ben bencilce hala devam ediyordum
    aynı acıları, aynı kederleri yaşatmaya sana.

    yanlış örülmüş bir kazağın
    sökük parçaları gibiyim,
    sen olmadan ben var olamadan
    bir toz bulutu halinde uçuyorum...
    yanan bir şöminenin
    son külleri gibi siyah çökerken üzerime
    son bir kez veda busesi konduruyorum
    senin resmine ve gidiyorum son yolculuğuma...
    2 ...
  6. 1378.
  7. Sen, nokta nokta nokta...
    Etekleri savrulan hayalsin boşlukta
    Nefesimde muamma, ne var'dasın, ne yok'ta

    Sen, meçhul bir oksun göğsüme saplı
    Ellerim uzanamaz sana, yasaklı
    Lâl olmuş dilimde şiirler saklı
    Mahur bir şarkısın sen
    Aşka yazılmış, aşka odaklı

    adaklı saipsiz.

    (16 ocak istanbul sıcak )
    3 ...
  8. 1379.
  9. başlamadan bitene ithafen...

    Üstelik değmemişti daha elim eline
    O halde bile hızlanan kalbimi yordun
    Bir de benzemese şu duman, yüzüne
    Belki bir çaresi bulunur diyordum

    Ezelden ebede, müzmin hüzünler
    Can yakmaz, başlamadan bitenler kadar
    Her gün kapıdan bakıp kaçan ümitler
    Acıtmaz, daha görünmeden yitenler kadar

    yiten: ....
    biten: saipsiz.

    ( 16 ocak 03:40 istanburuşuk )
    5 ...
  10. 1380.
  11. 1381.
  12. ayrılık

    yokluğunda,
    mutluluktan muafım.
    en zor konu ise,
    karşılıksız sevmek.
    hayat mı?
    O artık sadece zorunlu bir ders benim için.
    3 ...
  13. 1382.
  14. Kalbinin götürdüğü yere git
    kalbinin götürdüğü yere git,
    çünkü ben orada olacağım.
    konuşma, sorma neden ordayım,
    tek bildiğim şey seni sevdiğim,
    bir gün öleceğimi öğrensem,
    tek üzüleceğim şey,
    cennette seni beklerken,
    sensiz geçecek olan günlerim olur.
    Unutma,
    Kalbim dursa da durmadan seveceğim seni
    Sen de beni sevsen nolur. *
    1 ...
  15. 1383.
  16. gönlümden kopuyor bir parca, seni görünce gözlerimle,
    kalbim duruyor bazen, sesini işitip titreyince,
    duramıyorum, durduramıyorum kendimi bu ıssız bende,
    iciyorum her aksam, seni dusunerek iciyorum,
    ve kafam bir dunya, içtikten sonra,
    diliyorum sadece, ölmeyi ve seni öbür tarafta görmeyi,
    biliyorum imkansız çünkü sen tertemiz bir yüz, kalp...
    .. bense seni sevmekten başka güzel hiçbir şey yapmamış,
    senin umudunla yasamis biri. seni dusleyerek,
    ve ölüyorum. sessizce.

    // 17.01.09 .*
    1 ...
  17. 1384.
  18. gözlerinin içine bakıyorum, anlamsızca
    o masum yüzüne, o güzel yüzünü süsleyen saçlarına bakıyorum
    göz göze geliyoruz, cesaretim yok... gözlerimi kaçırıyorum
    ama sen biliyorsun... beni... tanımıyorsun belki tam anlamıyla
    bilmiyorsun ismimi, belki de seni sevdigimi bilmiyorsun
    ama sen gözlerimin içine bakınca, o güzel gözlerinin bana baktığını anlayınca
    yine.. yeniden kalbim hızlanıyor. ve bir anda duruyor..!
    ve ölüyorum. sessizce.

    // 17.01.09 **
    1 ...
  19. 1385.
  20. şiir yazmak
    kafiye bulmak kadar zor
    kolay demek
    zorlanmadan
    kafiye bulmaktan daha kolaylar.
    1 ...
  21. 1386.
  22. köklerinden koparcasına çekiliyor
    saçlarım
    gözlerim kısık, hissiz, sessiz
    şehvet diyorlar buna
    unutmak diyorum ben
    benliğim
    ne kadar kandırabilirim
    sen
    arkamda karanlıkta
    nefesini nasıl unutabilirim
    kesik kesik ama sürekli
    hep öyle olacak sandığımdan
    şimdi ardımda bir nefes
    unutulan cam kırıklarının üstüne basar
    bastığı anda hisseder tenim
    ve çok daha içerdeki ben im,
    bir tek senin olduğun yer içim.
    sendin biliyorum
    nefesin
    nasıl unutabilirim
    kesik ve kanlı ve sürekli ve çığlık çığlığa.
    1 ...
  23. 1387.
  24. 1388.
  25. 1389.
  26. doğalgaz yoksa fındık yiyin diyor bakan
    kanalizasyonu işgal etme kriz var gelmesin kakan
    tüm bunları es geçip, görmezden geliyor
    gidip bulup konuyor yine ergenekonan
    0 ...
  27. 1390.
  28. ayrılık saati yaklaştı artık,
    giderken elveda deme ne olur
    kapıyı sessizce kapatarak çık
    son defa yaramı deşme ne olur.

    madem gidiyosun bugün buradan,
    ne varsa herşeyi çıkar dolaptan,
    hiçbir iz kalmasın hatıralardan,
    maziyi önüme serme ne olur.

    sen gideli bir kaç dakika oldu,
    sanki bedenimden bir parça koptu,
    bizi ayıracak hiçbirşey yoktu,
    daha yol yakınken gitme ne olur.
    0 ...
  29. 1391.
  30. ben ki yalnızlıktan çıkmış bir balığım
    tutmaya çalışma beni ölürüm
    beni doğal yaşantımda sev
    çünkü ben henüz aşk için ölmeye hazır değilim
    *
    3 ...
  31. 1392.
  32. dile gelir dile gelir
    aşk da birgün dile gelir
    bugün değil belli ama
    belki yarın dile gelir

    bülbüle naz eder hep gül
    bülbüldeki aşık gönül
    konar göçer camdan cama
    döner yine güle gelir

    aşık bedbaht olur diye
    haberim salmışlar beye
    ben ne diyem kime neye
    talih hep mi ele gelir
    *
    0 ...
  33. 1393.
  34. sairliğe adım atmak için değilde; duygularının yoğun olduğu bir gecede kalemi eline almış yazar arkadaşlardır.

    seninle beraber ölüme giden zamanın yolcusuyum ben
    bir sürü galibiyetim var ancak kazandığım bir şey yok
    med-cezirlerde boğularak geçiyor hayat...

    gerisi varda cok uzun...
    0 ...
  35. 1394.
  36. ben uuser diğilim bebegim, sadece yazarım
    eksi oylar beni benden alırsa, şaşarım
    bu sözlükde ben de taze bir kaşarım
    mevzu şiir yazma ise, işte orada coşarım

    şiirlerimde kendim gibi, spontane
    eksi versende aldırmıyorum, daha ne
    ben boyleyim begensende begenmesende
    ben uuser değilim bebeğim, basit bir yazarım sadece
    1 ...
  37. 1395.
  38. Gözler
    O gözler ki ağlayınca zehirler akıtacak,
    O gözler ki bir güldüler mi çiçekler açtıracak...
    O gözler ki suçlayan bakışlar atan,
    O gözler ki şehvetli ve ölgün!
    Ve nereye baktıkları hiç anlaşılmayan...
    0 ...
  39. 1396.
  40. bekarların boşandığı an,
    suskunluk çökünce geceye
    yalnızlığın koktuğu çiçekler
    birer birer açarken
    doğmanın verdiği o tatla
    alıcaksın eline kış yaprağını.

    sonra sorucaksın
    hey bee bende mi diye
    içnden o garip ses ile
    evet bende
    ve
    evet sende
    evet hepimiz
    bu oyunun neresinden tutarsak tutalım
    eveh hepimiz de.

    sonra yaşlınıcaksın
    artık söylicek ne bir söz ne bir umut
    bütün umutları teperken
    kendinle oynadığın gelicek aklına
    bedenin çıplak
    sen çıplaksın
    ben çıplağım.

    ürpericeksin cebinden çıkardığın anıların
    tokat gibi yüzüne inerken
    özlemeyi öğreniceksin
    o yaşta
    o yaş ki
    senin tek varlığın
    bir yaş ki varlık olsun.

    özlemeyi öğrenirken
    sevdiğini anlıcaksın ikinci tokatı yediğinde
    gözlerinde ki ifadeyi
    görücem.

    sonra benim de aslında
    olmadığımı hatırlayıp,
    susucağım.
    2 ...
  41. 1397.
  42. -- a heroic köy meydanı saga part 1 ---

    "höyt"
    dedi ve çıktı muhtar emmi
    içerden, elindeki
    çalı süpürgesini
    bir savaş baltası gibi tutmuş,
    mahmut'u kovalarken.

    kaşınmıştı mahmut,
    selma'ya sulanmıştı

    sulanmakla kalmamış,
    bir de hallenmişti

    muhtarın kızı selma'ya...
    0 ...
  43. 1398.
  44. -- a heroic köy meydanı saga part 2 ---

    muhtar emmi mahmut'u
    taa sarıtepelere kadar
    kovaladı

    eline geçirdiğinde ise
    mahmut'u, ağız burun
    paraladı

    işte beyyle bir bebeydi mahmut
    sümüklü, çömez
    ezik büzük.

    dayak yerdi tarla'da, çeşme başında

    sadece "has oğlanlardan" değil ha
    karılardan da!

    "karı mahmut"tu adı artık...
    0 ...
  45. 1399.
  46. -- a heroic köy meydanı saga part 3 ---

    gel zaman git zaman,
    köye bir troll dadandı*
    ağıllardan, ahırlardan
    koyun-kuzu çalardı

    bir gün tak etti canına muhtar emmi'nin
    kaybediyordu davarları birin birin
    dedi "canavar dadanmış köye,
    bakacak kimse yok mu bunun çaresine"

    bizim karı mahmut aldığı gibi eline
    babasının oduncu baltasını
    bir de sırtına çifte kırmalısını
    "ben varım mıhtaremi!"
    diye daldı köy odasına "vurup gelem gavatı!"

    birden köy odasında bir kahkaha patladı
    "la süt, sen nası vuracan canavarı"

    "vırıcam mıhtaremi! emma gızını da verecen bağa!"

    muhtar birden duraksadı, gülmesi kesildi
    başından aşağı kaynar sular indi
    ama sonra tekrar bir kahkaha aldı muhtarı
    dalga geçen bir ses tonuyla "tamam la mahmut karısı
    gebert canavarı al kızımı"
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük