sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1200.
  1. y obaz dolu dediler
    o lmaz öyle şey dedim
    z ira gittim gördüm
    g aliba doğruymuş
    a mına koyim böyle yerin
    t ekrar gelirsem ibneyim
    2 ...
  2. 1201.
  3. gel git dur ; ma
    gözyaşı
    kan
    yaprak
    döküldü
    yürek
    taş
    baş
    yaş
    maaş
    naaş
    toprak
    yaprak
    var
    sonra
    yok
    nerde
    unut
    unutmayı
    unutanı
    unutulanı
    yalan
    boşver
    unut
    hayat
    sonuç
    kapı
    geldim
    allah
    2 ...
  4. 1202.
  5. akşamın son bulan ufuklarında
    güneş damla damla erirken
    hayatta kalan duygularımla
    sana iki kelime söylüyorum
    Seni Seviyorum...
    3 ...
  6. 1203.
  7. hani küçük bir çocuk saklar düşünü,
    hani dökemez içini
    yalvarır akşamlar karanlığa
    her sabah başka bir telaş,
    her sevgi ayrı bir hüzün

    ve mutluluk terk ederken bu diyarları
    kucaklamak sevgiyi,
    tatlı bir gülümseme ile yüzünde
    bütün terk edişlere inat.

    her neye ve kime inatsa yaşamak
    eğer yaşamak bütünüyle insatlaşmaksa,
    en özel sayfaları yitirmekse ve gitmekse kör karanlığa
    sen benim en özel sayfalarımı oluşturdun
    bütün terk etmelere inat.

    ve bütün terk edişler burda,
    seninle kucaklaştığım yerde...
    9 ...
  8. 1204.
  9. Geçerken uğradığım mutluluğu ziyaretim kısa oldu.
    Onu tanımak içinse çok daha fazla zaman gerekiyordu.
    Yalnızlığın geriye götürdüğü zamansa,
    Beni ondan gitgide uzaklaştırıyordu.
    Sonunda da olan oldu,
    Umudum yalnızlığın karanlığında kayboldu.
    3 ...
  10. 1205.
  11. Geçtiğin durakta beklerken,
    Seni görmekten başka hiçbir arzum olmadı.
    Sonra seni gördüm, seni sevmeye cesaretim kalmadı.
    Bitmişti sevgin, yanılmıştı kulakları okşayan sesindeki masumiyetin.
    Bu güzel müzikalin son perdesinde aşk olmuştu yenilen.
    Oysa kalbim hala titriyordu,
    Seni okşayan havanın seni incitmesinden korkarak.
    O durak son durağımız olmamalıydı.
    Adını bu kadar kolay unutmamalıydım.
    Unutmadım da, daha derinlere yazdım sadece sen okuyabilesin diye.
    Kalmayan cesaretime rağmen sevgine hedef olabilmek için gene oradayım işte.
    Biliyorum, geleceksin yine bu durağa.
    Belki daha az, belki bir başkası için ama geleceksin buraya.
    Orada yıkılan bir direk vardı,
    Eğer bakarsan beni onun altında göreceksin.
    2 ...
  12. 1206.
  13. Her şeyin bittiğini sanarsın sözcüklerin acizliğini unutarak.
    Virgül koyacağın yere nokta koymaya kalkarsın,
    Uymaz aşkın sana buyurduğuna.
    Yaşamlar sözcüklerle kesişse de,
    Onlarla mümkün değil ayırmak.
    Ama akılda hep sözcükler kalır,
    Aşkını hep yaralarlar.
    3 ...
  14. 1207.
  15. Unuturken unuttuğun bir şey var.
    Seni unutmak için sevmemişti bu genç adam.
    Sen de öyle belki, tabii eğer gerçekten sevdiysen beni.
    Bense şimdi unuttuğum bir şeyi hatırladım,
    Gerçekten sevenlerin unutmayı bilmediğini.
    2 ...
  16. 1208.
  17. yirmialtı yaş şiiri


    eşşek

    eğer eşşekler on üç sene yaşıyorsa
    yaşımda ne eşşek kaldı ne eşşekoğlueşşek
    eğer aşklar üç senede bitiyorsa
    bak işte altı sene olmuş
    gönlümde senden ne adın kalmış nede bir eşşek
    3 ...
  18. 1209.
  19. deniz, dalgalar ve sensizlik

    Dalgalar kıyılara hesap sorarcasına vurur akşamleyin,
    Bense ondan sensiz günlerin hesabını sorarım her anda.
    Günlerden seni çıkarmaya kalksam,
    Geriye bir şey kalmaz yalnızlıktan başka.
    Eklerim seni gün batımına, yalnızlık kalmaz acımasızca.
    Ne yaparsam yapayım yalnızlık çıkar hesapta,
    Sensiz geçen koca iki yılın sonunda.

    Dalgalar benden gidenleri bir gün geri getirir mi acaba?
    Kendi yalnızlığına benimkini de katıp götürür mü senin olduğun diyarlara?
    Belki de sadece bir meltem olur ve gelir yanına,
    Sensiz geçen günlerin hesabını benim için sormaya.
    2 ...
  20. 1210.
  21. mühür gözlüm

    eyy sevdiğim
    bu şiir sana ama inan biliyorum bu benim haddim değil
    ne hacı ne bayram ne ismail
    kendi kendine yazdı bu şiir kendini ben değil,
    oysa bende alışmıştım sana
    bu akşam bende bekledim seni oysa sadece bu şiir değil
    hani şimdi oluverseydin
    gülüverseydin
    selam verseydin
    baksaydın öyle siyah siyah
    süzseydin kalbimden tüm fesat dünya yı
    ezan okusalardı kulağıma yeniden
    adımı bir daha söyleselerdi
    inan ağlamazdım bebek dahi olsam sen varken karşımda
    yaş yirmialtı
    yeniden doğmaya çok geç gibi
    çünkü artık bakilik var gönlümde
    faniliği tatmak var bir an önce
    sende ne olur hayatım deme bana
    ne hayatı sevdiğim
    sen uzak ol bana
    ben sana dua edeyim
    sen uzak ol bana
    ben yakın ı umud edeyim
    sen sevdiğim
    sen hayatım ol benim
    ben senin çekip gittiğin.
    2 ...
  22. 1211.
  23. 1212.
  24. aşk-ı mucize

    güneşin doğuşu yüzün oluverir,
    bir çiğ tanesi düşün yollarındaki çiçeklerin üstünde,
    her biri göz yaşım oluverir,
    yada bana öyle gelir.

    sana bir yıldız yollasam ne fayda
    bin yıldız göz kırpar sana,
    bu aşk-ı mucizedir, gözlerinde başlayıp biten,
    yada bana öyle gelir.

    crypto
    3 ...
  25. 1213.
  26. sen olmasaydın
    ne bisiklet olurdu ne lucy
    ne salvador dali olurdu
    ne deliler dahi
    sen olmasaydın emily de oyun oynayamazdı belki
    yine de syd i sen aldın aramızdan
    sen lsd kötü müsün iyi misin?
    anlayamadım gitti.
    3 ...
  27. 1214.
  28. ah format
    vah format
    bilmeyenlere vay format

    o format
    bu format
    öğrenmeyenlere yuh format

    yat format
    kalk format
    şu haline bak format
    *
    2 ...
  29. 1215.
  30. ilk şiirimdir.
    --

    Nerden başlıyacağımı bilmeden yazıyorum
    Tabancamı patlattım, şimdi ise satırlarıma start veriyorum . .

    Bugünlerde nedendir bilmem hüzünlenesim geliyor durduk yere
    Düşler kuruyorum kendimi avutan cinsten, boş yere
    Saatime bakıyorum ki zaman geçsin, geçiş yapayım dünümden bugüne
    Bu yüzündendir işte hep anlık yaşamalarım, yarını unutup dünümle avunuşlarım
    iyiliğimi başkalarına bırakmıyorum, kendim suistimal ediyorum
    Ya hakettiğinden fazla değer ya da onu hiç umursamıyorum
    Korkuyorum, yalnız kalmaktan ve umursamamalarından,
    Bunu düşündükçe üşüyorum..

    Hayır, hatam nerde ? Düşünüyorum fakat bulamaıyorum..
    Zihnimin derinlerine indikçe vurgun tutuyor kolumu, sıkışıp boğuluyorum.
    Yatağıma uzanınca yalnız, gözlerimi kapatınca ölü sessizliğinde uyurum..
    Ben hayallarimi o an kurup, yarınlarımın temellerini oluşturdum.
    Geçmişime baktığımda bir çok yıkık evim var,
    Şimdi istesemde malzemeden çalamıyorum..

    Çok mu istediim bu hayattan ?
    iki gıdım mutluluk değil de ne ?
    Belki biraz yumuşak ve şefkatli kollardır ha ?
    Onu ne zaman bulurum ?
    Kendime hep bunu sorarım, cevabı beni tatmin etmese dahi.
    Yapayalnızlık evreninde beni değil insan, bir çekim gücü dahi istemezken
    Nasıl başka birinden bana yardım isterim ki?
    Herkes kendi derdinde boğulurken,
    Ben kendime nasıl beklerim yumuşak bir yardım eli ?
    Evet işte tam bu anda susuyoruz ve bakıyoruz etrafa..
    Aynı dertten müzdaripler ordusu yürüyor şafağa..
    Belki sonunu bilmeden
    Belki üzüleceğini bile bile gidiyor bir çoğu
    Bak birileri varmış bile el sallıyor gelenlere
    Bize diyorlar ki;
    ''BURASI DÜNYANIN SONU''...
    2 ...
  31. 1216.
  32. şikayet etmek tüm zamansızlığıyla zamana,
    gölgesine takılmak hayallerin varlığına soyunmak,
    tek bir hayaletin varlığını özlemek ,
    konuşurcasına susmak , ağlarcasına gülmek yokluğuna ,
    sessiz bir aydınlık, koparcasına bağlamak kendini,
    yalvarırcasına isyan etmek elimde kalan ,
    başlangıcında yok etmek, hayat, kurallar,
    soğuk, teninde ellerim soğuk...

    tek bir çare üzerinde beynim,
    korkularım cesur, korkaklığım dengede ,
    herkes kadar memnun olmak, olmamak,
    en bekaretinde nefsim sınanmaya hazır,
    uyukluğum, uykularım, rüyalarım...
    koyu ne varsa renk adına ,
    esiriyet insanların tapındığı ben de kalan hatıra.

    sebep, irkilen bir düşüncenin nedensizliği,
    kocaman gözlerin girdabı içine alan imkansızı,
    inançlığımdan sorguladım vaziyetim,
    inançsızlığımdan göremediğim masumiyetim,
    koparıp attığım bir ruh uykuya dalmak üzere...
    2 ...
  33. 1217.
  34. köprüaltındayız bilge
    zayıf bir gecenin kıyısındayız dertli ve sıkıntılı..
    belden aşağımız sakat, tutmuyor gece
    sırtımızdan vuruyor onca köpükle sular
    ellerimiz boyalı, dünden kalma yazılar işte duvarda
    bir görsen, üstümüz başımız kir pis döküntü
    dökülüyoruz bilge yavaş yavaş sabaha doğru..
    bir yarın kalacak geriye bir de ümitlerimiz
    başka kimse yok başka şey yok. olmayacak da
    zaten bu yudumdan sonra saatler de ileride, işte bak;
    nereye baksak zaman görünmüyor birbirimizde..

    görmelisin; evler döküntü, köprüaltı döküntü
    panayır döküntü, yüzbeşinci sokak silme döküntü
    köprüaltındayız bilge etraf döküntü..
    döküldükçe büyüyor gözlerimiz geceye doğru
    ışık-ses-görüntü-gör.. görüyoruz bilge
    şehir büyüyor önce, evler büyüyor, ümitler büyüyor
    beraber büyüyoruz birbirimizden habersiz..
    eski rum meyhanesi canlanıyor dalga sesinde
    elli model bir yosma yanında gırnata
    için için bağırıyor, ağlıyor, acıtıyor, acıyor içimiz
    sen yoksun..
    sonraki şarkının güftesinde gözlerin var yalnız
    - ki gözlerindir, soğuktur. katran karası gece
    koynunda gözlerini unutur. biz bakarız biz ağlarız
    en keskin şaraptır, kırmızıdır. ki gözlerindir..-

    (hâlâ ellerin beyaz mı,
    sürüyor musun yine olmadık yere kokunu?
    saçların uzamıştır, eminim, hayli zaman oldu..)
    sayıklama anımsama öylesine konuş konuşma..

    sıkıntın kadar yoktu gecelerde ellerin
    kokun buralara uğramıyordu, esmiyordu rüzgar
    saçlarından getirmiyordu. kimseler yoktu
    sokaklar boş, talan edilmiş dükkanlar, devriyeler yoktu.
    ateş yakıyordu üç beş pezevenk buluştuğumuz yerlerde,
    geceye doğru tırmanıyordu ateş dudaklarımın arasından...
    hafiften esti mi onlar da yoktu.

    kuruttuğum gülleri getireyim şarap koynunda açılsın
    kök versin tekrardan salkım saçak gençliğimize doğru
    dem vursun çığırsın/ellerine ellerim dokunsun
    biraz o konuşsun biraz bu sonra ben sonra sen
    konuş kendinle biraz bilge, rahatla.
    sen sana konuş. utanma görmeyecek yine kimseler
    kapılar kilitli, perdeleri örttüm.. konuş konuş ki dillerim çözülsün
    dile gelsin saatler yokluğuna konuşsun, şarkılar dile gelsin
    güzelliğine konuşsun.. herkes konuşsun.. sen konuş bilge.

    bırakmadım, bırakmadın, terk ettik birbirimizi..
    kan düştü yere, ağladı. kan ağladı, yer ağladı
    kan yerdeyken ağladı, kayıp çocuklardık dilimiz yandı
    alnımız düştü gölgemize, bile bile bastık ezdik geçtik..
    gölgemizden, kendimizden geçtik bilge birbirimizden geçerken
    gevşedik. sözler gevşedi hareketler gevşedi gölgeler gevşedi
    kendimize küstük.. bir bok sandık hevesimizi birbirimize küstük
    bakmadık yüzümüze yüzümüze küstük
    yakışmıyordu hiçbir geniş zamana geçmiş bir sevişme
    sevişmelere küstük, ihanet ettik kendimize..

    dertliyizsıkıntılıyızsakatızkirliyiz
    dökülüyoruzbüyüyoruzhabersisizacıtıyoruzacıyoruz
    bastıkezdikgeçtikküstükbakmadıkihanetettik

    uzaksın bu gece
    tuzağındayım, söyle kimse biriktirmesin beni..
    toplandıkça dökülüyorum bilge
    5 ...
  35. 1218.
  36. halsizlikti yaşam.
    tükenmişlikti.
    sıradandı tek kelimeyle,
    sıkıntıydı.
    sonra,
    sonra bir bilinmeyene yürümek oldu.
    onu tanımak,
    sahiplenmek,
    kendini aşmak oldu.
    mutlu olduğunu anlamak,
    ve
    mutluluk doldu hayat.
    hayat o oldu,
    o hayat...

    iki dk da yazdıklarım şiir oluyor mu ki sorunsalı
    3 ...
  37. 1219.
  38. sakallarınızda bir tutku vardı.
    rüzgar esince unuttunuz,
    beni neden sevmediğinizi.
    ama hiç görmediniz,
    sizi durmadan beklediğimi...
    rüzgar essin,
    gitmek istiyorum...
    2 ...
  39. 1220.
  40. sorma beni sevdiğim,
    şimdilerde çok özlüyorum seni,
    tıpkı ayaklarımdaki kokan çorap gibiydin,
    çöp torbasını dağıtan kediler gibi arıyorum seni,
    yalanına sokiyim** dediğini duyar gibiyim,
    aferin lan iyi tanımışsın beni...

    karlar yağıyor,
    dumanlar çıkıyor asfaltlardan,
    karpuzcu geçiyor yanık yanık bağırarak,
    sen geliyorsun aklıma...
    hani hatırlar mısın,
    geçen yaz, içine taş koyup yaptığım kar topunu kafana atışımı? *
    ne güzel eğlenirdik değil mi?
    kafan gözün morardığında renk cümbüşü olurdu adeta...
    cebimden düşen bozuk paralar gibi özlüyorum seni şimdi,
    ama her biri on* ar kuruştu o bozuk paraların,
    zamanında beni de o bozukluklar gibi harcadın,
    şimdi kimlere domald aa pardon kimlere yamadın sahte sevdalarını,
    elalarını elalarını,
    allah versin belalarını...

    edit-ül mısra:

    seovi mi oldun sevdiğim?
    her gece kabuslarım,
    uyanır uyanır dalarım rüyalarıma...
    3 ...
  41. 1221.
  42. çocuk gözleriyle sev beni
    oyuncaklarından biri gibi
    oyna benimle

    dokunuşların saf olsun
    yumuşaklıgı çocuk ellerinin
    yüreğine vursun

    sakın büyütme içindeki sevgiyi
    korkuyorum olgun aşklardan
    herşeyi bildigini sanıp da
    alışkanlıgın adını
    aşk koyarlar

    sen çocuk heyecanıyla sev beni
    ilk kez gördügün bir ülke gibi
    keşfet beni
    sakın bildik aşklara benzemesin
    korkuyorum bildik aşklardan

    sen oyun gibi sev beni
    hayata bağlar oyunlar...
    4 ...
  43. 1222.
  44. sözlüğün yaş ortalaması 28'in altında olarak tahmin edildiğinde, genç şairler için yapılan pek çok miktarda şiir yarışmasına katılınmasını tavsiye ettiğim güzel* şiirler.
    4 ...
  45. 1223.
  46. yaşım erdi kemale,
    age 21, location istanbul, sex male,
    favori şarkım dale don dale,
    seviyorum seni jale.

    artık bıraktım otuzbiri,
    sensin gönlümün piri,
    para dediğin nedir ki elinin kiri,
    jale vücudun çok diri.

    artık kalbimde varsın sadece sen,
    chatleşiriz her gün msn ini versen,
    çıranı yakarım, eğer beni engellersen.
    ne hoş olur, bir akşam bana gelsen.
    4 ...
  47. 1224.
  48. Gurbet derler adına,
    akşamı daha karanlıktır,
    gülsen de sen inadına
    Sevinçlerin bir anlıktır

    geceye düşer vakit,
    gözünde donar yaş,
    ve kıpırdar kalemin
    kağıtta yavaş yavaş...

    gurbette...

    Seyreyle figanı
    Vakit geceye düştü
    Örtülmez sancılar
    Uyanmak üzredir

    Duy derinden efkarı
    Tüm sesler kesildi
    Amansız acılar
    Belirmek üzredir

    Saatler yorgun
    Titriyor zaman
    Kül ve duman
    Buluşmak üzredir

    Taştan agır ürkek başın
    Görünmez namluda kurşun
    Bu iki arkadaşın
    Kavuşmak üzredir

    Kalkar sisi kaderin
    Görünür yolu kederin
    Düştügün kuyular derin
    seni boğmak üzredir

    Gam tutar gözlerin
    Yakar tenini hasret
    Agır gövdesiyle gurbet
    Üstüne çökmek üzredir

    Kalkma yerinden sakın
    Tut geceyi avcunda
    Kanlı gözlerin duvarda
    Birazdan sönmek üzredir

    Kan ter içinde uykun
    Yatakta bedenin leş
    Herşeye ragmen güneş
    yeniden dogmak üzredir

    saipsiz
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük