çok kolaydır vazgeçmek olmayandan,
bir anlamını olmaz yitirdiklerinin,
hafiften tebessüm sunar,
ve seyredersin olmayanı,
kulaktan dolma bir psikoloji,
gözle görülmeyen bir hikaye,
masalsı tanrıların yanında ,
sitemden büyük kocaman bir isyan,
kime , kimden daha fazla duygusal,
anlatmak, anlatamamak,
görmek , istememek , ne anı ne de hayatı,
şikayet kocam ellerimde ,
özgürlüğe hazır, gitmeye , kopmaya...
Birinin göz yasi
digerinin yasami
taklit ediyorsun
senin izlerin kaliyor
ikisi birlikte yürümüyor
terk et! diyor
olmuyor
büyüyor
durduramiyorsun
ariyor
bulamiyorsun
ya sonra
digerine akiyorsun
iz birakiyor
silemiyorsun.
o bu şu hayır onlar
az çok işte öyle sanki ya böyle
hemen yanında dibinde sağında solunda
ilerle git uzakta taa nerde
batarken güneş ardından tepelerin
iftar vakti oldu sofraya gelin *
sahuru beklemek
açken hem de
zor olsa gerek
önceden çalışıyordu
b ile c tuşum
p'de vardı sorun
şimdi onlar
p'nin gittiği
yerdeler
uyusam mı
uyumasam mı
açılsa perdeler
güneş doğsa
sahur,
acıktım
açlık grevi
kalaaamadım.
ramazan geldi sevgili yazarlar, aman ne güzel, ne mutlu. mahallede çalınacak ramazan davulu, aman ne güzel ne mutlu. zaten özlemiştik ramazanı, aman ne güzel ne mutlu. nice mutlu ramazanlara, aman ne güzel, ne mutlu...
şiir yazmak ne zormuş
açken sahuru beklemek gibi
sahra dizisi
hamsi balığı
toka cismi
acıkmak
aç karna yemek yemek
ya da
kalaaamamak
hangisi kolay ki
uyusam mı
uyutmasam mı
acıksam da bi köşede
kız arkadaşımla kavga etsem mi
yok yok sevgili o.
ibne demeyeceksin oruçluyken fuck da demeyeceksin allah onu da anlar türkiye çok süper ülke lan anaya küfretmek çok ayıp rahmetli görse bu ne gereksiz şiir derdi
esnemekle
acıkmak arası bi şey
sahur
uzay boşluğu
kara delik
atmosfer ve gaz bulutları
ramazan davulcusu
ya da ramazan davulu
pidesi vardı bi de
ona nooldu?
yokluğunda aramıyorum seni..
insan arar mı sevdiceğini ?
hüzünlü bir melodide,
yaprakta ki çiy de,
bir çocuğun göz bebeğin de,
masalda ki peri de,
en olmazı kazıdığım kalbimde,
ömrümün tek hecesinde,
aşk..
Karanlıktan korkan çocuklar gibi korkar oldum geceden.
Lambalar yerine gözlerimi açık bıraktım hep.
Görecek bir şey yoktu aslında,
Gözlerimin önünde sadece sensiz bir günün habercisi gece.
Başım anlamsızca karanlığı dövmekte can havliyle.
Elimden gelmesini beklediklerimse geç kalmış gene.
Karanlık gözlerimin rengini soldurmuş,
Direnen son ümitlerimi de yutmak için bekliyor kapımda.
Bense senin bu karanlığı dağıtmak için ışıklarımı yakmanı bekliyorum.
Oysa sana araladığım kapı bile çürümüş bu kadar zamanda,
Sana o kapıdan baktıran düşlerimse hep uyanık bu karanlıkta.
Bir çocuk gibi korkuyorum karanlıktan.
Nerede olduğunu bile göremiyorum,
Sadece içimde olduğunu bilsem de.
Sen karanlık kadar yakınsın dünyama.
Göz kapaklarıma koymuşlar seni,
Sense korkularımın ta kendisi olmuşsun.
Geçen günler beni dinlemiyor artık.
Madem seni getirmeyecekler bana,
Unuttursunlar bana seni ve karacalardan hediye gözlerini.
Söz geçmiyor ki artık onlara.
Ne yanımdasın ne de yüzün sadece eski bir sima.
Bense ne ölürüm, ne dirilirim.
Beni dinlemeyen güzel günlerimi görmeden sensizlikle eririm.
düşün orta asya türk uygarlıklarını
anlıyorum artık nasıl yıkıldıklarını
hatırla lütfen kırım seferi'ni
anlıyorum artık nasıl kaybedildiğini
araştır bir de o vahşi karadulu
anlıyorum artık nasıl av bulduğunu
mantığını kullanamaz erkek
ne zaman ki aşk dünyasında tek.
Kalbim bulanık bulutları olmuş aklımın,
Yağdırmış karanlığı aklımın her bir bucağına.
Göremez olmuşum önümü,
Bitmeyen bir ayrılığa yenik düşmüşüm.
Elimde sadece muzip hayallerim kalmış,
Onlarla kutsamışım gözlerimin önündeki siluetini.
içimde bir hastalık hasıl olmuş,
Dermanımı yolunda arayıp yoluna düşüp kalmışım.
Aylar geçmiş önümden,
Görmemişim hiçbirini senin sevginden.
Adını anarak kendimi her gece vurmuşum,
Gün ışığına hasret kalmışım.
Aklında olmayı öğret bana.
Unutulmuşluğumu söküp atayım oradan.
O oradayken yanına ulaşamam asla.
Ellerini tutamam bırakmadan.
Günler ve aylar beni ezip geçerken,
Olamam yanında yeniden.
Aklında olmayı öğret bana.
Bir ilkokul öğretmeninin anne şefkatiyle bak yüzüme.
Her kelimeni ruhuma işle özenle.
Her yanım sana bağlansın sıkıca.,
Büyüsün benliğim, seni hep yanımda bileyim.
Aklında olmayı öğret bana,
Ya da elimden tut.
Ben sana her şeyi sevgimle öğreteyim.
Aklından da yanından da gitmeyeyim.
Özlemek meziyetim olmasın artık,
Seni yanında seveyim.
Bir güzel kış gününde aşık oldum yurduma.
Beyazının masumluğunda kayboldum aşkımla,
Beyazlardan arınınca kara sevdaya döndü tertemiz duygular.
Sokaklarda gasp edilen hayallerim ağlar,
Hapsedilen gençliğimse ona kavuşmak için gün sayar.
Bugünüme kast eden bedhahlar da var.
Aklım ateş altında, gözlerim gaflete duyduğu nefretle yanmakta.
Nerede bu sözü edilen güzel günler?
Her kışın ardında olmalı cıvıl cıvıl bir bahar.
Gözlerimin bayrakları yarıya çekilmiş bugün.
Bu yas neye yine?
Yalanlarla boğulan aşkıma mı ağlıyor yüreğim?
Yoksa küllerle kaplı hayallerim mi sön sözlerini haykırıyor?
Yetmedi mi bu kadar acı, dinmedi mi görkemli yalnızlığımın yakıcı soğukluğu?
işgal edilmiş gençliğim sensizlik tarafından yağmalanırken,
Hala yas mı var bu bedende?
Gün bunun günü değil ki.
Bugün savaş ilanım olmalı yalnızlığa, savunmasız duygularımı korumalı şaşkın aklım.
Haydi, dalgalansın gözlerimde bayraklar yeniden!
Hayallerim savaşsın içimdeki senle, atsın seni ve yalnızlığımı aklımın her bucağından.
Yağmurlar dinsin, güneş girsin gözlerime yeniden.
Dilime marş olmuş masalın ve güzelliğin insin artık o pembe tahttan.
Sen orayı istemiyorsan bu yasın da bir anlamı yok, tozlu anılarımın da.
Bugün bunun günü olacak, artık bir dinginlik gelecek gözlerime yeniden.
Bir tek ben değilim sevgisini yitiren ve kendini yiyip bitiren.
Sana değmezse bu günler, bu aylar ve bu koca yıllar.
Bende de olsun sana kocaman bir duvar.
Yeter ki yine sahibi ben olayım gözlerimin.
Bir otobüslük yolum vardı sana,
Olmasaydı ölen sevginden kalanlar arada.
Yine de baş koydum hep yoluna,
Başımı ezen ağır yalnızlığının koynunda.
Yaşama bir çelme takmaya kalktım yalnızlığa direnerek.
Kalbim avare oldu kapında dilenerek.
Yazarken yaktı sözler dilimi kemirerek.
Adına adadım düşlerimi, her gün düşten kesilerek.
Yollar çok uzadı artık, karşı kentte açacak güllerin.
Bense kendime sorarım hesabını, sensiz geçen günlerin.
Oysa geride kaldı o günler, bitti güzel hislerin.
Belki bir gün hatırlarsın, var burada seni seven bir esirin.