sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1025.
  1. kırık bir dalın ağaç olma hevesi
    bir çocuğun intihar meselesi gibidir.

    düşse belki kök salar,
    kalsa belki de yaşar.

    ve belki,
    yaşına verir cennete alır
    onu, gümüş işlemeli ipekle ısıtıp
    cezasını bir kum tanesine sığdırırlar.

    ve belki,
    annesi ona incir şekeri alır
    binlerce kez öpüp okşar.

    ve belki,
    uzar gider göğe o kırık dal,
    top oynamaktan sıkılınca.
    3 ...
  2. 1026.
  3. çekim
    koku
    rüzgar

    kadın kokusunu verince yaprağa
    rüzgar delmiş ormanı ve
    demiş ki:

    "geniş ol aşk!
    dünya, sen hükmünü süresin diye döner."
    3 ...
  4. 1027.
  5. bazen bir genç kızın devinimlerinde buldum kendimi
    bazen bir ruhun solan ışığında
    ve bazen yerdeki kanda, kanı akıtan bıçakta..
    okyanusun karanlığında, kalabalık yalnızlığında.

    genç kız anlamadı nedenini hayatın,
    ruh sıkıştı kaldı yedi katlar arasında, aranızda..
    kan ruhumda saklı ve bıçak hala sakin.
    fugu ne zaman dinledi ki okyanusun yalnızlığını..

    şimdi bekliyorum yalnızlığın hikayesini anlatan şeytanı
    ve azrailden çaldığı hediyesi, yıldız tozlarını.
    2 ...
  6. 1028.
  7. hiç gelme gideceksen...
    gelipte bana yaşatacağın bir kaç güzel günü istemiyorum ben...
    ben seni ömürlük istiyorum...
    seninle yaşamak, seninle yaşlanmak...
    ben öyle günü birlik ya da geçici sevgilerin adamı olmadım hiç, olamamda...
    o yüzden
    hiç gelme gideceksen...
    gel ve yaşa benimle beraber bu ömrü...
    belki sana her istediğini veremem
    ama
    sevgimi veririm sana, kalbimi veririm...
    seni mutlu ederim...
    geldiğinde gitmeyi aklına hiç getirme...
    o yüzden
    hiç gelme gideceksen...
    *
    3 ...
  8. 1029.
  9. senden sonra;
    kazandım altılıyı
    aldım bemeveyi,
    attım arkaya karıyı,
    dedim ye bea!
    *
    1 ...
  10. 1030.
  11. kabul olur mazlumun ahı
    olmaz aşkın sevabı günahı
    gönül kırma hiç sen sakın
    değilsen eğer kalp cerrahı
    1 ...
  12. 1031.
  13. her siir diye yazılana şiir mi diyeceğiz kamil
    diyemem ben kamil diyemem şiir böyle kolay mı
    kolay mı yazdı sanıyorsun ismet özel, ah!
    ah ulan ah herkeste bir atilla ilhanlık
    2 ...
  14. 1032.
  15. karanlığın şövalyesi,
    elinde siyah bir kılıç,
    her vuruşunda kara ormanın haykırışı,
    uzak bir diyardan gelen kılıç şakırtıları,
    şehrin üstünde bombalar patlarken,
    gökyüzü dalgalanırken,
    kara şövalye ininden çıkarken,
    zafer hiç bu kadar yakın,
    hiç bu kadar zor,
    hiç bu kadar iyi gelmemişti.
    2 ...
  16. 1033.
  17. uzaklara gitsek olur mu?
    bomboş bir kumsala,
    dalgaların vurduğu,
    balıkların bile uğramadığı,
    sabaha kadar uyuruz elele.
    adını kalbime yazdım,
    kumlara da yazarım,
    yeter ki benimle gel,
    ellerini tutmama izin ver,
    yokluğunun akşamlarında,
    şarabımı paylaşacak sen ol.
    1 ...
  18. 1034.
  19. Masal olduk...Masal bizim ilişkimiz dedik!
    Hep masallar gibi saf, temiz, mutlu olacaktık.
    Kötü kadınlar, adamlar gelip geçmişti hayatımızdan
    Rahattık..!!
    Cadıların süpürgelerini kırmıştık artık
    Çıkamazlardı önümüze..
    KAndıramazlardı bizi..
    Çok iyi zeminde hazırlamıştık hikayemizi
    Mutlu sonumuz bile olmayacaktı
    Sonsuz olacaktık çünkü...
    Her şey iyidi güzeldi ama
    Bilmediğimiz bir şey vardı!
    Aslında masallar saf, temiz, mutlu değildi.
    Ne durumda çıkmışlardı ortaya
    Nasıl oluşmuşlardı
    SOnradan öğrendik.
    Gerçek olmaktan korktuk masal olduk işte o anda yıkıldık..!!
    Sonsuz olmuştuk evet!
    Çıkamıyorduk birbirimizin içinden
    Anlatamıyorduk birbirimize benliğimizi
    Karar veremiyorduk yaşamak istediğimiz hayata..
    Hazırlanan hikaye aldattı bizi
    Çocukkende aldandığımız masallara
    Şimdi de aldanmıştık..
    Cadıların süpürgelerini kırmıştık
    Kötü adamları, kadınları atmıştık hayatımızdan
    Ama değiştirememiştik beynimizi
    En can alıcı noktada sonsuz olduk
    Birbirimize yalancı masallar anlatarak
    Gerçeğin içinde sonsuz olduk...

    (bkz: b butterfly)
    4 ...
  20. 1035.
  21. ...Ama gösterimiz vardı
    Baş rollerinde isteksiz oyuncular; biz
    Ve hep yanımızda; değişken figüranlar...
    Film bitti!
    Son bölümünü farketmeden çekmişiz
    Tarihsiz, dublajsız, en önemlisi anlamsız!
    Son bölümünü anlamadan çekmişiz...

    Güle güle çocuk!
    Sensiz olmayan şehir daha güzel gelicek bana
    Tamamen bitti sonsuz sandığım dizim
    Baş rol oyuncusu yarım kalan terkedişleri gerçekleştirdi.
    Güle güle çocuk!
    Yeni filmeler yeni diziler seni bekler
    iyi ki gittin
    Artık kafam karışmadan yeni senaryolar yazacağım,
    Yeni partner seçiceğim kendime
    Yeni mutlu güzel sonsuz filmime başlıyacağım
    O bana hiç bir zaman "güle güle!" demicek
    Ben de ona...
    O bana yarım kalan terkedişler yaşatıp
    Sonra aniden bunu tamamlamanın haberini göndermicek.
    Güle güle çocuk!
    Özlenmiceksin bunu bil,mutlu ol!
    Başlangıcın sonuna gelmiştik çok zaman önce
    Sonun başlangıcı olduk nihayet.
    Güle güle çocuk!
    Söz veriyorum artık hiç hatırlamıyacağım seni
    Hiç özlemiyeceğim...
    Zaten hiç özlemedim...
    Tam karşımda durup yıldızlar kadar uzakken de bana
    Hiç özlemedm ben seni...

    (bkz: b butterfly)
    4 ...
  22. 1036.
  23. ben seninle hep hoşum,
    bir sözünle sarhoşum,
    gülüşünle mayhoşum kıymetlim..
    19:01

    güzel saçlarının herbir telinde gizli bahar tazeliğini koklayamasam,
    sıcacık avuç içlerinle isinamasam da,
    seni düşünmenin sıcaklığı bir civa gibi,
    eritip akıtiyor yüreğimi sana..
    19:07

    tazecik daha..
    27.05.2008
    v.çocuk...
    *
    *
    1 ...
  24. 1037.
  25. ne güzel değil mi!
    istediğimizi yazabiliyoruz buraya
    kimsenin okuduğu yok zaten
    saçmalamak serbest
    ha güzel şiirler de vardır
    ama arada kaynayıp gidiyor işte
    2 ...
  26. 1038.
  27. başını kaldır gökyüzüne bak
    ayın karanlıkta kalan diğer yüzüyüm
    sonbaharda üstüne basıp geçtiğin yaprakların
    sarısıyım
    yazın altında serinlemeye çalıştığın ağacın
    gölgesiyim
    her damla gözyaşının ışıltısıyım
    peşindeyim
    seni izliyorum...
    1 ...
  28. 1039.
  29. Yükseldi ay o gece ve örtüldü karanlık perde.
    Yarıya çekti kader bayrağını.
    Siyah çelenkler de cabası...
    Peki neydi son dileğin?
    Hangi günahtı?
    Hangi yalandı nefsin için?
    Efsun misali hayat, sana yumdu gözlerini.
    Gözyaşı dökebilsen bile faydası yok!
    Deniz tok,
    Toprak tok!
    Geri dönemezsin o lanetler yağdırdığın yere.
    O lanet yerden çok sıcakmış değil mi?
    Çırpınmak boşa, neden?
    Nefret et kendinden,
    Şimdi
    Kapa gözlerini,
    Uyan rüyandan artık kan ter içinde.
    Düşün gidenlerin ne hissettiğini...
    1 ...
  30. 1040.
  31. mobilyali bir boslukta oturuyorum
    günün günden sıyrılmasını
    ayın tabağıma kılçık gibi düşmesini
    akbaba niyetine düşlerimin
    aklima üşüşmesini bekliyorum

    sızsamda diyorum, bu zamanı da atlatsam,
    niyetine
    bir şarap açıyorum
    bir kalemle oyduğumbardağıma kan damlası
    şarap kokusu ise sinmiş dudaklarıma
    bir de ayyaş olduk bu yaşta.

    küçümsediğim zamanlarımın kapıma dayanıp
    hesap sorduğu zamanı hatırlıyorum
    diyorum bu zamanların hesabına, bir bardak daha
    ya da kurtulmak istiyorum bir oyma bardakta

    ben alyuvar mı olsam diye düşündüm şimdi
    alyuvar olupta hayat mı kurtarsam
    mesken edinip bir damarı
    savaş mı versem uğruna?
    ya da delilik bu, bilmiyorum.

    Ne garip değil mi?
    bu şiiri sana yazmadıydım oysa
    yine de senden bir iki fısıltı bırakmazsam
    küsme bana diye ekliyorum
    aktığımı hisset sen kanında
    bir virus gibi, bir alyuvar, ya da öyle bir şey
    bense bir gökgürültüsü olup bozmak istiyorum
    saf güzelliğinin, duru bütünlüğünü
    ve çatlıyorum göğün ortasında
    görüyorum gözlerindeki çocuğun söndüğünü
    keşke bu bir rüya olsaydı da
    fısıldasaydım sana o çocuğun düştüğünü.

    hoşçakal.

    dilaltı
    3 ...
  32. 1041.
  33. UYANMA DiYE

    Uyanma diye açık pencereden içeri koşan sesleri yuttum
    Şafak söktükçe ben diktim
    Dimdiktim
    Eğilmedim
    Uyansan belki gidecektin

    Caddelerde canhıraş kamyon sesleri
    Caddelerden kırık farları topladım
    Yoksa uyanacaktın
    Yaz sıcağında tavla şakırtıları
    Kulağından kırık zarları topladım

    Bir vakit yastığından saçların aktı
    Ak değil karaydı
    Uçları kırıktı
    Dallarındı
    Kırılmış dal uçlarında sabahladım

    Uyanma diye
    Sayıklamalarını ayıkladım
    Sesli harfleri çıkardım
    Seslerini kulağına yasakladım
    Duysan belki uyanacaktın

    Sana bir şiir yaz'dım
    Bir şiir sonbahar
    Yanında kal'dım
    Uykunda firar

    Uyanma diye
    Gökyüzünden en parlaklarını çaldım
    Gecene uzak yıldızlar kaydırdım
    Uyanma diye uyanmaları içime sakladım
    Sabah ezanlarını senden kaçırdım
    Yüzüne baktım
    Yüzsüzlüğümden utandım

    Derin uykuna düştüm
    Rüyana masal

    Boynundan geceye düştü yastık
    Ellerimle saçlarına yas'tık
    Sayamadım kaçtık
    Geceyi sana yazdık

    Ölme diye nefesini dinledim
    Sen aldın ben verdim
    Ben verdim sen aldım
    Yoksa uyuduğumu sanacaktın
    Uyanma diye ben öldüm
    Ölmesem uyanacaktın
    *
    2 ...
  34. 1042.
  35. DELi ŞiiRi

    gelme
    yağmur sonrası kayboldu zaten ayak izlerin

    çözemediklerime bir düğüm daha ekleyip devireceğim
    intihar aşığı çocuk sandalyelerini
    bilinmezliğimde saatler çalacak
    annemin yüzünden karanfiller bulacağım
    gölgemi arayacağım uçurtma rüzgarlarında
    sesimi üfleyip şarap şişesinin dibine
    savuracağım alabildiğince maviye
    sana geleceği ihtimali geçmeyecek beynimden
    kıskanıp sokak kedisini
    sıklaştıracağım adımlarımı
    korkacağım sessizliğimin büyüsünden
    ve sen
    bunların senin için yaşandığını bilmemeye devam edeceksin
    masumluğundan kasırgalar kopacak
    giyinip siyahlı yeşilli gökyüzünü yağacaksın bazen
    umursamazlığıma
    ben satır başından sonra kendime uğrayıp
    kandırdığı için küseceğim sevdiğim şairlere
    sahi güzel günler görecek miyiz hala?

    ölecek bir çocuk
    tütüncü indirip paslı kepengini geceye
    yavrularına gidecek
    ölü çocuk kimliğini bırakacak açık adresli, gizsiz özneye
    figüranlıktan başrole dikenli yol
    bekliyorum
    daha küçük olamadım
    ameleyim

    çevir sayfayı
    otopsi bulgularında kaybolmuş zehiri oynayacak
    masal ülkesinin firarı peri kızı

    dur!
    burada kalalım bu gece n'olur
    ucube düşler sergisi varmış uykunun en tatlı yerinde
    çıplaklaştı satırlar
    ürkmeye meyilli arafta sürgün derinlerim
    biraz da sen anlat.

    sustun
    vurdum bende
    ölüm uzakken ölüden pek anlamıyor ya insan
    bu da böyle bir deli şiiriydi işte.

    *
    3 ...
  36. 1043.
  37. hercai sardunyanın son menek$eye,
    selam çaktığı paçavra burukluğun
    kıyısındasın
    tüm iskelet kalpler kadar belki
    çürümeye can atan arzu kolajında patavatsız
    ayağına müge dikeni batmı$ peygamber vasfındasın

    aklımın santrasındasın aklımın nietzsche kısmı
    akustik gitarın "yara solosu"nda,
    sen de titrek bir nota kadar yarım bir elveda
    sen de zevksiz tanrılar gibi hep tek ayaktasın..

    ..muğla, ^08..
    3 ...
  38. 1044.
  39. Kadınlar işte

    Ahhhh
    Kadınlar işte...
    Sevişme temposuna ayak uyduracağım diye
    Strese girerler çoğu zaman.
    Girmeseler keşke...
    Rahat olmak varken hele.
    Ne gerek var böyle gereksiz strese girmelere...

    Kadınlar işte,
    Bu yüzden orgazm olamazlar birçok zaman.
    Aman da aman.
    Pek yaman bu kadın milleti pek yaman!
    'Neden başaramadın?' denildiğinde ise,
    Zeytinyağ gibi çıkarlar tepeye :
    'Çok erken geldin de ondan be!'
    diye,
    şişirirler kafayı durmadan ölesiye!

    Seks partnerinin ister istemez hayalleri yıkılır,
    O kücük kalbinde kocaman bir ukteyle beraber yara kalır.
    Keşke olmasaydı böyle diye,
    Kendi kendini yer bitirir, yırtınır.

    Durup, durdurulup, durulur.
    Banyoya boynu bükük bir şekilde gidip,
    yatağa gelmek istemez orda kalmak zorunda olur,
    Ama yapabileceği başka bir şey yoktur;
    Ve işte o yüzdendir ki 'Tüm sarışınlar b.ktur!'
    Demek elbette yanlış olur;
    çünkü stres dinlemez sarışındı, esmerdi
    Sanki...
    Sanki,
    tüm kadınlar bir zamanlar çiçek gibiydi...

    Ahhhh
    Kadınlar işte...
    *
    1 ...
  40. 1045.
  41. örcin..

    aureole!
    o ta$tan kalbin etrafındayız i$te: güverte.
    ıslattın suyu.

    kim'senindim
    gözlerimden vergi aldı ne$tere göz kırpan ıslak bileklerin
    pruva moru bir sigara uzattı küpe$tedeki martı
    buluğ yanım tül sandı, salt netameyim. gibice-
    rüzgarla flörttesin de, kimsesizce-
    sanki lanetlendim.

    sanık sandalyesine yelken açtı gemi; rotası
    gövdeme hücum eden tanrıları çıkardığın o dar kuyu
    ahtapotun amip olduğu
    sincapların kendilerini ceviz sandığı bakı$ımsız korkuyu
    aureole!
    gizi if$a eden renksiz soruyu diyorum
    cevabı belli:

    görmeden melekteki sur'u,
    tanı diye, haksızca-
    nuh'a küfrederken muza hasret arsız maymununu.

    ..^07 istanbul..
    2 ...
  42. 1046.
  43. ölüme kaçarken aşka tutulmak

    hanfendi beni aşka tutmayın
    yetişmem gereken bir ölüm var
    toprağıma sabırsız
    kırmızı bir gülüm var.
    -onu incitemem-

    rica ederim beni saza tutmayın
    demin de bahsettim
    bir ölüm üzereyim
    teşrif ederseniz size türkü söylerim
    sağdan üçüncü kabir
    -girişler güle tabidir-

    yalvarırım beni şiire tutmayın
    anca varırım cebimdeki kafiyelerle
    bakın saçlarım telkin vermede
    sizinle tanışmak güzeldi ama...
    müsaadenizle.
    -bakmak güzeldi, gözlerinize-

    - sizi kalbimde kimsecikler görmez.
    - efendim?
    4 ...
  44. 1047.
  45. özgürlüğe açılan parantez

    bilmek istemiyorum
    büyük ağlayışlarının arasından uğuldayan istiridye yalnızlığını
    bıçak kesiği tuz yarası bunların arası bir sızıda
    yine mi acı dedim yine mi yara
    kaç şiir oldu
    özgürlük heykelinde tutsak kalmış kelimeler tırmalıyor dudaklarımı
    ayaklarımda yer çekiminin aldırmazlığı var
    düşmelerden yorulmuyorum
    nehirlerce boşalıyorum gün aşığı tenlere
    temelli gebe bir yalınlık var üzerimde
    hep aynı tondayım
    aynı nefes içimde her daim
    parmagı kefenın kenarında basit bir tüccar
    erosu kandırıyor bozuluyor denge
    ey hayat
    diz çök, af dile
    sakla neşterini tırnaklarına ve sür yüzüne
    anla...

    kanlarını öptüğüm dünya
    borçlarına açılmış parantezinde geçen
    hakettiklerimi ver bana
    2 ...
  46. 1048.
  47. şiir mi yazardım önceden
    niye yazayım
    manyak mıyım
    ama artık yazarım
    şimdi manyağım çünkü
    aşk manyaklık değil mi?

    not: anında uydurulmuştur. berbatlığının nedeni budur.
    1 ...
  48. 1049.
  49. bir gün ağıtlar teselli etmemeye başlayınca
    ve eksik bırakınca bir yarını
    beklendiğini anlayınca bir yerlerden
    işte o gün biter sürgün... *

    edit: kimse üstüne alınmasın.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük