sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    1000.
  1. şiirle 'çılgın türkler' tanımı yapmıştım:

    gelmek ve gitmek dönüşümlü
    aynı gök ve aynı toprak
    aynı mefkure değil sadece
    damarlarında aynı kan ve aynı emare yüzlerinde
    yüzlerinde geçmiş zamanların asilliği
    düşlerinin eskimezliği
    uzun soluklu bir yaşam
    geleceğe uzanan bu geminin
    yiğit kaptanları
    Anadolu nun yılmaz bekçileri:
    Şu Çılgın Türkler...!

    22.04.2007
    2 ...
  2. 1001.
  3. yarisi memlekette gecti omrumum,
    diger yarisi gurbette.
    simdi hangisi gurbet,
    hangisi memleket memet?
    7 ...
  4. 1002.
  5. --kadının özgürlüğü--
    damladı çatlağından sızan
    mavi gözyaşları,
    dağıldı çiy damlası,
    damarlara bölündü...

    kaç gramdır damlası?
    kaç para eder ıslak tuzu
    geldiği okyanus mu değeri, yoksa
    biçilen değer mi, mavi gözyaşları...

    "benim gözyaşlarım özgür" dedi kadın
    "isterim, olmaz; ağlarım...
    kimse 'neden ağlıyorsun' diye sormaz..."
    --kadının özgürlüğü--
    1 ...
  6. 1003.
  7. bütün dört işlemlerimin sonucu eksi değerlerdeydi.
    saçlarımı biraz sorumsuzca adamışken rüzgara, karıştırıyordum.
    parmak uçlarıma damlayan umursamaz yağmurmu, yoksa gözyaşımmıydı?
    saat alacakaranlığı 5 geçiyordu, 15 inci günüydü 3 tane yemyeşil ayın ilkinin.
    ağaçlar ağlıyordu.
    sanki küsmüşlerdi birşeye, yastaydılar ya da.
    çiçeklerini, sanki kalplerini alıp çalar gibi yere vuruyorlardı.
    bir ilkbahar günü hiç bu kadar kederli olmamıştı.
    ağaçlar ağlıyordu.
    yirmi yıl önce bugün bir bebek doğmuştu dünyaya.
    gözlerinde geleceğinin ateşi, yakacağı kurbanını bekliyordu.
    sağlıksız bir ankara öğleden sonrasında,
    gülüşünü kalkan yapacaktı.
    1 ...
  8. 1004.
  9. nasıl zordur bilir misin?
    en tatlı mutluluğa sahipken, en derin acıyla tanışmak.
    zorluğunu bilir misin?
    iki hece için atarken yürek,
    birden bire nefessiz kalmak.
    2 ...
  10. 1005.
  11. bir varmış bir yokmuşsun sen,
    gelebilir misin ki bir kez gitsen?
    kalp kırmaya değer mi ki hayat,
    eğer bir gün kalbi duracak sensen?
    1 ...
  12. 1006.
  13. niyetim seni üzmek değildi,
    mavi gözlerinden tek damla yaş dökmek,
    saçlarının rüzgarda savruluşunu izlemek,
    giderken, veda edip uzaklaşırken,
    niyetim ardından gitmekti,
    olmadı, gururum izin vermedi,
    affet beni ne olur,
    hala yüzüm aklındaysa.
    2 ...
  14. 1007.
  15. Haylaz Karanlık

    Geceler...
    Yoktur bu cihanda bu kadar güzel
    karanlık gündüzlerden bile beter
    ne aranırsa bu vakit
    Hayır ve şer...

    Karanlık bulutları sevdirir
    delicesine kopan rüzgarlar
    büklüm büklüm oynayan ağaçlar
    insan mahçubu gibi eğilir

    Ey insanoğlu!
    Unutma bu geceyi
    bugünün çocuğu
    yarının geleceği...
    2 ...
  16. 1008.
  17. senin için sevdamız
    kayan bir yıldızın ardında bıraktığı iz

    sokakta bir çocuk
    yalnız çaresiz

    tanımadığın insanların sesindeki
    amansız tiz

    üstündeki leke
    yolundaki sis

    kör bir kuyu
    dipsiz

    bir köşede sevgimiz
    sessiz

    dünsüz,bügünsüz,yarınsız
    yani

    önemsiz...
    8 ...
  18. 1009.
  19. Bir mavilik furyasıdır, bir uçsuz okyanus..
    Gelişigüzel serilmiş gözlerinin önüne,
    Gözlerinin ötesinde, hayallerinin derininde..
    Bir göz kırpışındır, aradaki o perde,
    Kapandı mı gözlerin , dalarsın alemin hayaline..
    O ne yoldur ki uzanırsın sonsuzluğa, ebediyete varırsın.
    Ruhunla gezinir, ruhunla ağlarsın..
    Karışamaz kimseler, içindeki sonsuzluğa,
    Yok olurlar bir anda,
    Yok olurlar ruhlarında..
    Giremezler ebediyetine,
    Giremezler saf mağbetine..
    içini aydınlatan ışığını, paylaşmassın kimselerle..
    Ruhunu doyurursun hayalinin güzelliğiyle..
    Ebedi yaşamında, doruğundasındır düşlerinin..
    Geçmişi hatırlarsın , arsızdır gecelerin..
    Karanlığın içinde doğmuşsundur,
    Kirli dünyalarda büyümüşsündür,
    Acıyla yaşamış,
    Göz pınarlarından akanlar seni hep ağlatmış..
    Şimdi ise gözlerinden akanlar dolup taşmış yüreğinle..
    Serilmiştir önüne ,maviliğiyle gökyüzünde..
    Bir ebedi okyanus, kaybeder seni derininde..
    "Körfezdeki dalgın suya bir bak, göreceksin"
    Maviliği alır götürür yarınlarına,
    Dönersin dalgasıyla geçmişindeki anılarına..
    Savrulursun ordan oraya, yok olursun girdabında..
    Ağlarken gözlerini yakan yaşların,
    Acıtmaz hiç canını okyanusunda..
    Bir olur ruhun tuzlu sularla,
    Bedenini sarar ebedi sonsuzlukla..
    Mavidir senin dünyan; okyanusun ,gökyüzün..
    Beyazdır bulutların, güzeldir yarınların..
    içine doğan güneştir dünyanı arındıran.
    Saflığındır seni doruğa ulaştıran
    Mağbetindedir sırrın ,seni kendine saklayan..
    Kötülük yoktur bu mavi sularda,
    Hepsi karaya vurmustur köpüklü dalgalarla..
    Uyanasın gelmez, kalbin istemez
    Ruhun kopupda sularından, çıkamaz su üstüne..
    Bilir karaya vuracağını..
    Korkuyla sımsıkı kapar gözünü..
    Ebedidir mutluluğu onun burda..
    Huzuru bulmuştur geç de olsa en sonunda..
    Ama bilir ki bir göz kırpışındaysa bu dünya
    Ve kirpikleri açılırsa bir anda,
    Döner o saf karanlığına..
    Bundan korkar elbet..
    Bundan istemez sularına karalar düşsün..
    Ölümlü dünya da kan içinde yüzsün..

    (by chatlak) (yarışmaya katılınılmıştır,sonucu beklenilmektedir.)
    1 ...
  20. 1010.
  21. bir zamanlar öğrendim,
    insan kalleşmiş.
    bir sevmek bin defa,
    ölmek beleşmiş.
    2 ...
  22. 1011.
  23. Başka bir yer düşüncesi
    Güneşin farklı bir saatte battığı
    Evet şimdi uyandı işe gidiyor diyemeyeceğim
    Senin ajandalık görevini yapamayacağım
    Gidilmesi zor, dönülmesi daha da zor bir yer

    Senin olamayacağın
    Belki atlasta baksan göremeyeceğin bir yer
    Havası suyu mühim değil
    Para birimini kim önemser
    Gidilmesi zor, dönülmesi daha da zor bir yer
    Gitmek istediğim ama emin olamadığım
    1 ...
  24. 1012.
  25. Bir kitap aldım
    Dost yaptım kendime
    Yarıda bıraktı gitti
    Aslında pek kalın da değildi.
    2 ...
  26. 1013.
  27. Farklıyız biz diğerlerinden
    ipten kazıktan kurtulmuşlardan
    Korkuya kesenlerden
    Ölüme koşanlardan
    Farklıdır içimiz, hayallerimiz
    Sevgimiz, yüreğimiz
    Farklıyız biz
    ikimiz.
    2 ...
  28. 1014.
  29. küçücük olurdun mayıs akşamlarının kızıl güneşinde
    şarkı söylerdi sensiz anılarım uğul uğul.
    güzlerinin gecesine günün ilk yıldızı düşünce titrerdin...
    üşürdün biraz...
    yüzün gülerdi oysa
    sen, şarkı söylerdin...
    ara sıra saçların bile aşka gelip dans ederdi sesinle,
    dudaklarını kıskanırdım o an.
    sayende sevmiştim ıslak çimenlerin kokusunu...
    derinlerden gelen canlı bir trendi içimi yakan,
    dumanı tüttükçe zehirleyen.
    boğazımın ilk istasyonunda durup, bütün seslerimi alır giderdi.
    seni ne kadar isterdim yalnızlığımın kaldırımlarında otururken o zamanlar,
    sigaramı senin yerine koymak istemezdim,
    içtikçe yüzüm gülmezdi o zaman belki, sen kızmazdın içinden zıkkım iç diye.
    oysa nerden bilirdim bir gün zıkkımımın, belamın sen olacağını?
    bilseydim, belki bırakırdım seni.
    bir anda olmasa bile, azalta azalta.
    gideceğini bilseydim, bırakırdım.
    artık hiç dönmeyecekmişsin gibi geliyor,
    çünkü geliyor bir bir bütün kuruntular...
    eski ayrılıklar, bitmeyen savaşlar...
    bir de gözlerin geliyor karanlıklarınla beraber.
    onlarsız bir gece düşünemezken hızır gibi yetişiyorlar.
    ara sıra vakti olursa kokun da geliyor gözlerinle beraber.
    ama ikisi bir olup beni pek bi ağlatıyorlar.
    gelmesine geliyorlar, sağolsunlar da, bir tek "sen" gelmiyor,
    ve hiç dönmeyecekmişsin gibi geliyor...
    2 ...
  30. 1015.
  31. Basık... çok basık bir hava...

    Etraf karanlık, herkes yummuş gözünü

    Bu içsızı dinmeden sabahlamaz kafa

    Az kaldı bulmaya işin özünü

    insanlık... ah bu insanlık!
    Kayboluyor gözlerim bakamam semaya
    Dışarısı aydınlık, içerisi karanlık!
    kurtulmak çok zor istersen git aya!
    2 ...
  32. 1016.
  33. içinde uçsuz bucaksız bir karanlık
    Hiçbir yerde yok ne seda ne bir ışık
    sanki kayıyor çakıl taşları ayaklarının altından
    sanki büyük çiviler çakılıyor alnını tam ortasından

    Hani nerede o yanıp sönen ışıklar
    Nerede zevke batmış, kudurmuş alışıklar
    Artık çok geç, geçti geri dönme zamanı
    çaldılar senden kirpiklerin arasınaki anı.

    Kapanıyor perdeler artık senin için
    boşa olur artık yalvarsan için için
    günaha saplandığında başladı yıkılışlar
    imanı kaybettiğinde söndü bütün ışıklar

    pergamon
    1 ...
  34. 1017.
  35. Gökyüzü maviydi bu akşamüstü,
    Güneşin battığı yerden gelen kızıl renk,
    Ve saçların,
    Siyahtı, temmuz akşamlarında.

    Sahilin boşaldığı saatler kadar hüzünlüydüm,
    Gecenin başlangıcı kadar sevinçli,
    Dost sohbetleri, seni aratırdı hep.
    Yalnızdım, temmuz akşamlarında.

    Deniz o kadar güzeldiki,
    Ağladım.
    Anlatıcak kelimeler aradım,
    Bulamadım.

    Burda olmanı istedim,
    Kendim için değil.
    Bu güzellikleri anlatamayacak kadar,
    Aciz olduğum için.

    Hep sendin aklımdaki,
    Gözümden dökülen yaşlar sana olduğundan,
    Kıyamadım.
    Güzellikler, anlamsızdı temmuz akşamlarında
    1 ...
  36. 1018.
  37. bütün aşklarımı yırtarken çırılçıplak
    güneş den kopardım doğacak günü.
    hasretler yarım kalmışken, dudağımın ucunda
    yine de bir şey demedim.

    ne gariptir sevmek, sevilmek yada üzmek, üzülmek
    oysa şu olmalı hasretler yarım kalmamalı...

    seneler gömerken sevgileri
    haykırmanın en güzeli
    yalnızlık olmalı
    tuhaf,ürkek,kapalı
    yaa siyah olmalı yaşam siyah
    beyazın anlamını yitirdiği gecelerde siyah kokmalı hasretler.
    ama yine de hasretler yarım kalmamalı
    3 ...
  38. 1019.
  39. bu yazılanlar aşikar
    senden şair olmaz arabam var!
    daha falza yazarsan
    herkes eksi oy takar!
    6 ...
  40. 1020.
  41. ıssız bir sokaktı geçtiğim...
    bir sokak lambası vardı
    bir de o sokak lambasının altında yürüyen ben...
    gölgem vuruyordu virane bir duvara
    sensiz bir gölge...
    ellerini tutmayan
    sensiz bir gölge...
    gölgeye bakıp sensizliğime ağlarken
    gölge de kayboldu birden.
    o an anladım
    sensiz gölgeyi
    aciz sokak lambası bile kabullenmiyordu...
    tıpkı benim sensizliği kabullenmediğim gibi...
    4 ...
  42. 1021.
  43. bir göz var üzerimde,
    izleniyor muyum neyim?
    halbuki dünyanın en ücra köşesinde...
    yalnızlığımı yenmiş miyim, acaba...?
    bir göz var üzerimde
    ne yalnızlığımı unutturan
    ne sevgisiyle umutlandıran...
    1 ...
  44. 1022.
  45. düş sürgünlüğü

    alışılmadık yaz ayazı avuçların
    sözgelimi kirli rüzgarsın
    ne zaman bırakmaya niyetlensem ellerini
    sabuna hapsedilmiş yaralı bir hava kabarcığı oluyorum
    ayaklarına dolanıyorum
    çocukluğumun orta yerinde takılıp kalmiş haylaz kumlara
    küfredip
    otobüs yolculuklarında buluyorum kendimi
    bütün şehri bırakıyorum arkamda
    öyle sanıyorum
    kenti kovalıyorum adeta
    labirentin en çıkmaz sokağında uyanıyorum
    yastığa gömülüyor yüzüm
    yattığım yerden kalbine talip oluyorum
    birden değişiyor yüzümde mevsim
    bir yanım yarısına ağıt döküyor
    kayıp mavi çocuklar dikiyorum gözlerime
    aşk olsun!

    devamı imgesiz şiirler yığını
    yoklama defterinde kim varsa
    yok!
    *
    4 ...
  46. 1023.
  47. Hayallerin de öldüğünde gidecek yerleri olmalı
    Belki hayalden bir mezarlık
    Belki tekrardan canlanırlar
    Bir de koca mermer sütunlar
    Kimin hayaliydi
    Neden kaybedildi
    Hayal taşlarına yazılırlar.
    3 ...
  48. 1024.
  49. Kaçıncı perondan kalkar benim gibilerin treni?
    Sordum ve düşündü telaşsızca
    Yavaşça "bekleyeceksin" dedi kulağıma
    Ve sordu
    Sen hiç gelmeyecek birini bekledin mi?
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük