sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    4798.
  1. bir sigara,
    bir çay,
    iki şeker,
    bir kadın,
    biraz şehvet,
    biraz hüzün,
    biraz mutluluk,
    biraz duygu,
    biraz ruh,
    işte tanrının bize bahşettiği her şey
    bu!

    bir karın ağrısı,
    bir ev,
    bir kırmızı araba,
    bir kalem,
    bir satır,
    bir şiir,
    biraz matem,
    biraz aşk,
    biraz huzur,
    işte tüm hakettiğimiz bu!

    bir silah,
    bir kurşun,
    bir adam,
    bir çocuk,
    biraz ölüm,
    biraz hayat,
    işte tüm mahvettiğimiz bu..

    tanınmıyorsun;
    ve ruhun akmıyorsa gökyüzüne,
    ellerinde kalkmıyorsa semaya;
    ve sempatizanı yoksa bir fikrinin,
    duygunun,
    kaybediyorsun..

    tanrı sınıyor bizi çocuk..
    sokaklar kadar berrak değil düşlerin,
    ve dişlerin hiç beyaz değil susmayınca,
    gözlerinin rengi değişmiyor eyyy!
    sen ağlayınca..

    bir gökyüzü kadar mavi;
    ve gökkuşağı kadar ölüm korkuluğu,
    öylesine kan doluyuz ki;
    kanla sıvadığımız insan topluluğu!

    bir şehrin yıkılışı doğuyor üzerilerine;
    dönüyorum ve diyorum ki;
    susun eyyy! diliniz uzun olmamalı,
    adem gibi durmalısınız!
    hepiniz birer biyolojik hayvansınız;
    duygularınız da bir düşüncelerinizde,
    hepiniz tek tanrıya bağlısınız!
    dönüyor ve diyorlar ki;
    hangi tanrı? bizi böyle yaratıp yalnız
    bırakan mı!

    ah; ütopik manzaralarınız ruhunuzu
    aşmış!
    kader denen illet bırakmıyor peşimizi!
    eğer diyorlar; eğer! eğer kader
    biliyorsa her şeyimizi..
    nerede mahremimiz ey şair.. dilimiz
    yandı ey!
    sûkunetimiz muhafazakar bir hayat
    kadını;
    evlerimiz fiziksel bir din yuvası,
    ve kainatın en berrak sularında
    yüzüyoruz biz..

    tanrım diyorum; tanrım!
    batıyor ruhumun derinliklerine bir
    çember misali,
    kamburu çıkmış gözlerimizin ferrinde;
    biraz yaş..
    ve diyorum eğer öleceksek bu âlemde;
    neden takıyorum ben tanrım..

    eğer süzemeyeceksem bir daha bir
    kadının bacaklarını,
    eğer koşamayacaksam bir ideoloji
    peşinde bir daha;
    eğer nazımı tekrar okuyamayacaksam,
    eğer süreya'yı bir daha
    görmeyeceksem şiirlerde,
    eğer bir daha çalışamayacaksam,
    her sabah simit çay karın
    doyuramayacaksam;
    neden öldürüyorsun beni..

    boşver eyyy şair! boşver diyorlar..
    sen ki hala tanrı diyorsun.
    peki diyorum, ne biliyoruz o halde..

    ve diyorlar ki;
    bir nazım,
    bir süreya,
    bir can,
    işte tüm bildiğimiz bu..
    0 ...
  2. 4799.
  3. kendime not ..
    insanları dinle, ama umursama.
    aşk' ı yaşa, ama asla bağlanma.
    sev, ama çok güvenme.
    değer ver, ama gerektiğinde vazgeçmeyi de bil.
    işler yolunda gitmese de, hayat' la dalga geçermiş gibi hep gülümse.

    çünkü gülümsemek, bazen küfretmektir. yaşananlara ve de yaşanamayanlara ..
    1 ...
  4. 4800.
  5. ilk kez buluştuğumuz gün gelmişti,
    dudağıma buse koyup gitmişti,
    zaten buluşmaya da zor yetişti,
    serefsizimbenimaklimagelmisti

    rüyalarıma giriyorsun ya la!
    bitmedi görüyorum hala,
    yeter artık git ya da yala,
    seni ibne kukla,
    0 ...
  6. 4801.
  7. ....

    yazacak çok şey var dökecek çok şey vardı.
    fakat kaldı senle hepsi geride çok geç zaman geçti.
    doğrulardan kaçtıkça gerçeklerinde vardın farkına
    üçüncü gözün açıldı ve artık kopar beyninde fırtına.
    ben hep karanlıkta durdum korksam da tek başıma
    şuan aydınlık senin önünde fakat korkun aydınlıktan da fazla.

    ruhum alevli, dolar gözüm senden yana ne varsa hatıralarda
    geçip gitmez zaman ansızın kilitleniyor insan bir anda.
    mahşerde yaşıyor bedenim, yanarken acılarla tüm zamanda
    sen beni merak etme, yanıp giderim, isim bile bırakmam arkamda.
    sende git artık acıların donuk ifadesindeki yüzüm kalır burada...
    çarp kapıyı, yüreğimi yerinden sökerek git, kalmasın benden bir iz ruhunda...
    6 ...
  8. 4802.
  9. ...

    Muhalifti, Öldü.
    Karşı mezarlığa gömüldü.
    0 ...
  10. 4803.
  11. Buraya yazmayacağım denemelerimdir. Namus gibi hissediyorum onları, sevdiklerime gösteririm sadece şiirlerimi.
    Edit: namus kelimesini sevdiğim yok, benzetmedir.
    1 ...
  12. 4804.
  13. Son on aydan itibaren sıralamak gerekirse:

    Issız gecenin ortasında korkuluk;
    Sinesinde şahıslar..
    O günden beri kaybolmuştum meçhulde;
    Kuş olup uçtum..
    Vakit gecenin üçünde..
    ister Yad etmek eskileri;
    Korkuluğun bağrında esmer bir çocuk..
    Cam parçasıyla yamuk yumuk;
    Mehtabın üzerinde bir sevgili..
    saçları savruk savruk..
    Kuş olup uçtum oraya..
    Korkuluğun bağrında esmer çocuk;
    Yar uzak bir memleketti gönlünde..
    Bitmedi hasret;
    gecenin üçünde!

    Simsiyah kumaşın altında..
    Külüstür takanın kalbi;
    Umuda kürek çekiyor..
    istikamet tam yol ileri;
    Bir şey hesapta yok..
    Gökyüzü kederli.
    derinlerinde girdap kopartıyor..
    ilerliyor taka Alabora olmaksızın..
    Simsiyah kumaş yırtılıyor:
    Ay beliriyor ansızın..
    Dalgalar duruldu..
    Yıldızlar takaya güzergah oldu..
    Ayın şavkı yoluna ışık..
    Bir şey hayaldi..
    Sen.. Sen..
    Alev renkli sarmaşık ...

    Odamın tavanındaki duman;
    Gezer durur karanlık olunca..
    Harabe evler;
    Simsiyah canavarlar olur,
    Gece boğunca..
    Ben ve ruhum razıyız, sarmaşığım..
    Sen yanımızda olduktan sonra,
    Ölüme razıyız..
    Harabelerde şu odadan daha habistir, duman;
    Gel tut elimi ,
    Girelim karanlığa geçmek bilmesin zaman!

    Karanlığın derinlerinde bir çıkmaz sokak;
    Evlerin aydınlık pencereleri..
    Bir köşeye kıvrılmak,
    Bir gerçeğe teslim olmak..
    O kadarda zor değil..
    Karanlığın içinde beliren,
    alev renkli sarmaşığı görmek..
    Hayal değil..
    Geceleyin sokaklar dolusu hayallerinle dolanmak..
    Yanlış değil..
    Bir köşeye kıvrılıpta sarmaşığa sığınmak..
    Ayıp değil..
    Neden aydınlıktır pencereler?
    Geceleyin yüzüme ters ters bakıp sual ederler?

    Yıkıntılar arasındaki bir korkuluk dar ağacı;
    Gece gündüz izimi süren..
    Sevdamın rüyasında karanlık bir idam sabahı;
    Boğulup giderken..
    Ve yıllar;
    Sarmaşığı yıllanmış şarap gibi yücelten..
    Ve ben;
    Sessiz bir güz akşamı sararmış bir yaprakçasına,
    Meçhule yiten..
    Ne tuhaf..
    Biz değildik sanki balkondaki iki güzel çocuk;
    Koyduğum yerde değilsin..
    Ömrüm boyunca sevmekle mükellef olacağım güzel kız..
    Neredesin?
    Ne tuhaf..
    Kalp atışlarını hissedemiyorum artık..
    Sen odamın tavanındaki dumansın, hayaletsin !
    Sanki hiç yoksun artık..
    Gözlerime görünmeyeceksin..
    Bu hal ne fenadır!
    Sevdamın rüyasında karanlık bir idam sabahı;
    Sessizce öleceksin..

    Bir yıkım sabahı;
    Ürkek bir ahunun hayaliyle..
    Kaldırımda başımın etini yedim;
    Rüzgar toz oldu savruldu başımda..
    Esip gürledi de; Yine de delirmedim..

    Sarhoşça geceleyin;
    Aklımın başında..
    Rüzgar..
    Mavi bir hayalin içinde..
    Aksoluyor önüme;
    Şemsler, erenler, evliyalar..
    Ilık bir yaz gecesi; Gözümde raks eyledi ışıklar!
    Kayışım koptu sonunda;Çullandı işte kamil bir gönlün üzerine sarmaşıklar..

    Geceleyin ruhum düşünür durur;
    Az önce kucağımdaydın..
    Salladım seni;
    Yeni banyo yapmıştın..
    Dayanamadın hemen mayıştın..
    Uyuyorsun işte..
    Yanaklarında dinamit;
    Saçlarında durgunluğun sessizliği..
    Kıpkırmızı bir semt: nevruz ateşi..
    Simsiyah bir gece gözlerinin,dökülen perdeleri.
    Sadece baktım;
    Uyumaya başladın..
    Sen çok mu benziyorsun ona?
    Yoksa o mu benziyor sana ?
    Anlamadım.

    Son raddesi;
    Gökyüzü mavisinin, gece karanlığının..
    Son raddesi gayrı;
    Düşlerimde kıvırcık saçlı insanların..
    Nerede bıraktım, salıncakta
    sallanan çocuklarımı?
    Nereye uğurladım en son;
    Yüreğimde dallanıp, budaklanan
    platonik aşkımı?
    Ömrümün sonbaharı;
    Dönülmez bir kışa girecek..
    içimdeki kiraz ağacı;
    Meyve vermeyecek!
    Son raddesi mevsimlerin,
    Son raddesi şiirin;
    Son raddesi balkonda iki güzel çocuğun..
    Nereye uğurladım seni aşkım?
    En son nerede tükendi soluğun?

    Bir duygu var;
    Anlatsan anlatamazsın..
    Vaktidir gece,
    Sussan uyuyamazsın..
    Düşündükçe çıkamazsın..
    Karanlık olur gece..
    Aydınlık bulamazsın..
    Bir duygu var ;
    Gidemezsin..
    Vaktidir gece ..
    Sessizliktir dökülen;
    Çatısız bir evin bacasından tane tane..
    Sövemezsin yine..
    Gün olur gidemezsin;
    Belki güneş doğar
    Bilemezsin..

    Senden habersiz..
    Senden izinsiz..
    Ne işler çeviriyorum gece vakti;
    Bir kulun var yazdıklarımdan bihaber..
    Görür mi bir gün olur mu bir gün?
    Yanar mı geceleyin aydınlık fener..
    Hep böyle kalmasın..
    Geçip gitsin bir an önce seneler..
    Öleceksem öleyim, kalacaksam kalayım..
    Tıpkı bu gece ki gibi;
    Kendimi uçan bir halının üzerinde bulayım..
    Hayalini kurayım yarenimin;
    Fakat iyi değilim bu aralar ..
    inatla imkansızın peşinden gitmekte;
    imkansızı sevmekteyim..
    Bir kağıt parçası gibi tutuşturmaktayım kendimi;
    Gençliğimi yakmak üzereyim..

    Neler yaşadım seninle ;
    Koştuğum karanlık sokak, geçtiğim arsalar..
    Konuştuğum insanlar..
    Herkes gördü herkes bildi de,
    Bir sen bilmedin..
    Ne rüyalar gördüm;
    Başımı koyduğum yastık, örtündüğüm yorgan..
    Çektiğim besmele..
    Herkes sıkıntımı hissetti de ..
    Bir sen hissetmedin..
    Neler yaşadım seninle;
    Şu gözlerim nelerini gördü de ..
    Bir sen göremedin..
    Yıkıldı evin ;
    Öldü mahalle, öldü sokaklar..
    Onlarla birlikte bende ölmek istedim..
    Ölemedim..

    edit: Hangi kafayla yazdığımı bilmiyorum. Ne içtiğimi hatırlarsam mutlaka öneririm.
    2 ...
  14. 4805.
  15. sen hiç...

    yalnızlık nedir bilir misin ?
    hani gözlerini tavana dikmek
    ve belli etmeden ağlamak
    yavaş yavaş, sessizce
    sen hiç ölmüş müydün
    yaşarken ölür bazı ruhlar
    nefes alamaz olurlar
    merak eder bir çoğu içten içe

    neden görmeliydi insan doğacak güneşi ?
    o yoksa neden almalıydı nefesini dahi ?

    canının yanması nedir bilir misin ?
    hani titremesi elinin sebepsizce
    görememek hiçbir rengi gözlerinle
    çünkü gridir hava gökyüzünde
    sen hiç sevmiş miydin
    severken ölür bazı ruhlar
    sen hiç hayal etmiş miydin
    bazı hayaller çok salak olurlar
    kırılır, dökülür, incinir
    yine de seni ararlar.
    1 ...
  16. 4806.
  17. yağan yağmurun, sevgilinin gözyaşları olmadığını

    anlayacak kadar büyüdüm artık.

    sonu sana çıkan tüm şiirlerin,

    sana varmamaya yeminli olduğunu

    anlayacak kadar akıllandım artık.

    bir sözünle çat diye çatlayan bu canın,

    artık nutuk atsan dahi çatlamayacağını

    anlayacak kadar taşlaştım artık.

    sana gelen yollar hiç bu kadar uzak olmamıştı.

    ki yakın olsa bile sana gelecek kadar aşık olmadığımı

    anlayacak kadar kalpsizleştim artık.

    artık; ne vardın, ne varsın, ne de olacaksın.

    umutsuz da yaşanmaz, bilirim.

    azrail 'gel' dese, koşar adım giderim.

    hiç bir şeyi unutmazsın ya sen, işte bunu da unutma,

    bu sana, 'son' şiirim. * *
    1 ...
  18. 4807.
  19. sen öyle bakarken herşey güzeldi
    ellerimde kadınlığım kaldı
    gittin.
    gittin geri de kaldım birazlaşarak, susarak avuttum kendimi.
    gittin.
    gelmemek üzere uzaklara.
    erkeğim, sevgilim ve babamdın.
    kalktım bir çay koydum uzaklara.
    sen öyle bakarken herşey güzeldi.
    ne bileyim bir çocuk gülerdi.
    erkeğim, sevgilim ve babamdın.

    05.06.2012.
    2 ...
  20. 4808.
  21. Bu ülkede bizim askerimiz öldürüldü
    Bu ülkede bizim insanımız öldürüldü
    Bu ülkede bizi umursamaz insanlar olarak yetiştirdiler
    Umursamayı çok isteyenlere, kendine yaşama amacı arayanlara ise umursamaları için oyuncaklar verdiler
    Neyi sevip neyi sevmediğimiz ile bizi yargıladılar
    Milli hassasiyetimizi ayaklar altına aldılar ve inancımızı da kullandılar
    Makyajları yapılı ve vicdanları sökülü dizi oyuncuları onlar
    Eğer böyle olmasaydı bugünlerde durum çok daha farklı olurdu
    Hayran olalım diye batılının silahlı ve kadınlı filmlerini gösterdiler
    Sonra onları bize müttefik ettiler. Hem de kime karşı? Dostlarımıza
    Değişik ırklardan insanları kandırıp bizim askerimizin üzerine saldılar
    Şimdi de eşkiyanın makyajını yapıyorlar
    Makyaj yapıp karşımıza öyle çıkaracaklar
    Ve bunu istemeyenleri de buna alet edecekler, kullanacaklar

    bak,
    Bize tarihimizi öğretmediler
    Osmanlı? Belki. Daha öncesi? Yok.
    Bizi ilim katili olarak gösterdiler, gördüler
    Bize yunan mitolojisini öğrettiler
    Biz öğretmenlerimizi ana baba olarak gördük
    Yani öyle gösterdiler
    Ancak onlar müfredatı bize işliyordu
    Ve müfredatta ki bilgiler yarım yamalak
    Bizi şıkların, soruların kurbanı ettiler
    Bizi mavili siyahlı önlüklerin, takım elbiselerin içinde boynumuzda fular adı verilen bir tasma ile hokkabazları ettiler
    Herkesin aynı şeyleri giydiği mekanlarda senelerimiz geçti
    Herkesin aynı soruları çözmeye çalıştığı mekanlarda senelerimiz geçti
    insanlar küçük yaşta birbirleriyle yarıştı
    insanlar küçük yaşta ailelerinin ve öğretmenlerinin oyuncakları, hayat eğlenceleri oldular
    Bize tecavüz ettiler
    Haberiniz var mı?
    Onlar bizim tecavüzcülerimiz
    Aklımıza kazılı bir çok gereksiz şeyi onlar doldurdular
    Bir çok alışkanlığımız onların yüzünden oldu
    Çocuk yaşta onlar yüzünden sinir sahibi olduk, çünkü yarıştırıldık
    Ailemizle aramızı açtılar
    Deneme sınavlarımızda kötü sonuç aldığımız zaman oturduğumuz sofra bile bize zulüm olarak geliyordu
    Babam "el oğlu köyden gelip okuyor, sen?" diye sordu bana
    Sanki başka ana baba başka evlada sormadı mı bunu
    Sebebi sizsiniz, oyuncak olan biziz
    0 ...
  22. 4809.
  23. Kudurursun bağımsızlık diye,
    Üremen dahi zul bu memlekete,
    Razı gel artık türk'ün üstünlüğüne,
    Telef olacaksın yoksa bu gidişle.
    0 ...
  24. 4810.
  25. ABBAS

    Haydi Abbas, vakit tamam;
    Akşam diyordun işte oldu akşam.
    Kur bakalım çilingir soframızı;
    Dinsin artık bu kalb ağrısı.
    Şu ağacın gölgesinde olsun;
    Tam kenarında havuzun.
    Aya haber sal çıksın bu gece;
    Görünsün şöyle gönlümce.
    Bas kırbacı sihirli seccadeye,
    Göster hükmettiğini mesafeye
    Ve zamana.
    Katıp tozu dumana,
    Var git,
    Böyle ferman etti Cahit,
    Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
    Yaşamak istiyorum gençliğimi yeni baştan.

    Cahit Sıtkı üstadımızdan bir yaz akşamı şiiri..
    1 ...
  26. 4811.
  27. Bak bize!
    bu biz miyiz?
    ve biz aslında var mıyız
    gerçekte?
    tek taraf ile bitmiyor iş.
    birazda sen lazımsın,
    el atmalısın.
    Bak ellerime.
    bak bize..

    ----
    0 ...
  28. 4812.
  29. Hayat kısa kuşlar;
    Siciyor
    Yoksa basima talih kuşu mu
    konuyor
    ...

    Hilmi sureyya ... Sokaktaki hayat, syf:34

    8 sn de yazdım oy verirken onu da düşünürsek.. Evet.
    2 ...
  30. 4813.
  31. Velev ki ben senin gozunde degersizim
    Bunu anladim artik
    Bilmezsin ask denen illeti
    Bir kez aklina girdi mi
    Bir bebegin gulusu bile engel olamiyor dusunmene
    Bebek gulunce onu dusunuyorsun
    Bebegin agzini opuyorsun ama gecmiyor.
    0 ...
  32. 4814.
  33. Hapsolmuşsun zaman içinde
    Sessizce kimsesizce
    Vicdanın bağırıyor, haykırıyor
    Ümitsizce..
    Korkuların bir sel gibi
    Alıyor götürüyor içindekileri
    Gittikçe küçülüyorsun
    Yok oluyorsun
    Sanarlar bu aşk acısı
    Bilmezler ki kaybolmuş bir benliğin acısı
    Gülümsemeyi unutmanın acısı
    Hissetmeyi unutmanın acısı
    Karanlık yoldaşın, sırdaşın olmuş
    Ondan başka kimseyi duymaz oldun
    Kaybolmussun içindeki labirentte
    Sen seni unutmussun
    0 ...
  34. 4815.
  35. Mutluluk

    Kalbimin kapıları ardına kadar açık
    Yaşamak, yaşadığım yeri sevmek için bir neden arıyorum
    Beni sevicek, benimle vakit geçirecek
    Ruh ikizimi, eşimi arıyorum

    Yalnızlık Allah'a mahsussa
    Ben neden yalnız kalıyorum
    Sevmek sevilmek bu kadar istersen
    Neden gönlüme göre birini bulamıyorum

    Mutluluğu her zaman, her fırsatta kovalıyorum
    Her seferinde nefesim kesiliyor, tıkanıyorum
    Sevmek sevilmek bu kadar zor mu?
    Peşinden koştuğumuz düşler hiçbir zaman yorulmuyor mu?
    0 ...
  36. 4816.
  37. az önce yazdığım pek duygusal şiirdir.

    meyve suyu muz yedim evden çıkmadan evvel
    patır patır osurdum sükut etti her bir el
    hocam bokum geldi helaya çıkayım mı?
    yoksa bu cüsseyle buraya sıçayım mı?

    arkadan halidenur fırlamıştı ayağa
    aman otostopcu sakın sıçma sınıfa
    tutma beni kızım ben bu yolda berduşum
    mandırada çektiğim tezeklerle sarhoşum

    sen havyar sıçarsın ben makarna yumurta
    senin bokun efendi benimkisi hovarda
    sevme beni güzelim, kalibren yetişmez
    senin küçük götün bu dergaha erişmez

    divan altlarında patır patır sıçarken
    gün doğumunda bok kokusu çekerken
    bonzai kullanmaz anadolu çocuğum
    tarhananın kokusu buram buram tüterken

    bu yola baş koymuş civanmertlerim
    bok yoluna erişmiş aslan yiğitlerim
    sizlere son kelam benden tüm erenlere
    otostopcu ölmedi, hela köşelerinde
    1 ...
  38. 4817.
  39. Hani bir ihtiyar evde istenmez,
    Bir bebek sokağa terk edilir,
    Bir çocuğun balonu gökyüzüne kaçar,
    Bir öğrenci yurttan atılır,
    Dünyadaki tüm hataları,günahları sen işlemiş gibisindir,
    Işte öyle ...
    2 ...
  40. 4818.
  41. denesem mi denemesem mi dedim
    sonra aman diye siktir ettim
    çok afederdesin sözlük küfür ettim
    aslında hep içimden söylerdim

    sonra bir yazayim nolcak görelim
    zaten forum gibi sallayalım sevelim
    sevelimi nerden ekledim bilemedim
    derken derken şiirin sonuna geldim

    beğendiniz mi keretalar nasıl olmuş şiirim
    dalga geçmeyin yıllar sonra anlaşılcak değerim
    bunu beğenenlere torunlarınız diyecek
    ne ileri görüşlü yazarlar varmış sevinelim

    şaka lan şaka beğenmeyin
    beğenin diye yazıyor değilim
    ama harbi eğlenceli sizde deneyin
    de ayrı yazılır da demeyin

    oha lan sonlandırmam lazım bu şiiri
    çünkü uzun yazılar okunmuyor bizde belli
    biri diyecek özet geç piç anlat derdini
    edebiyatımin içine ettiniz uyuz sözlük ahalisi

    ahahhahhahh gülsem mi bilemedim
    random şiirime yakışmaz sanki dedim
    bugün keyfim yerinde maşallah diyin
    yine ölmedim lan şükrediyim
    2 ...
  42. 4819.
  43. Ayyakabılarım siyah
    Çoraplarım beyazdı
    Havada uçuyordum
    Mevsim yazdı.
    1 ...
  44. 4820.
  45. Gün batımı olmak isterdim
    yanağında allık pembesi gibi parlamak
    dağları adımlayıp yüreğine konmak isterdim.
    ellerini uzatsan dokunamayacağın kadar uzak
    ve gözlerini kısacağın kadar yakın
    her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için
    biraz canını acıtmak isterdim.
    gün batımı olmak isterdim
    en güzel aşklara tanıklık etmiş gözlerimle
    gözlerinde parlamak
    tenininde yanmak
    gölgeni toprağa hediye sunmak isterdim.
    gökyüzü mavidir ben ise turuncu
    mavi martıların aşık olduğu renk
    turuncu ise çürük elma rengi
    ben umut simsarı sen veda busesi.
    övünebileceğim en büyük hazinem
    sana dokunamamak zevki.
    Bana bak ve ne gördüğünü söyle
    Söyle
    Erguvanları aldatabilir misin benim için?
    Gökkuşağı kandırır mı bir daha çocukları?
    Söyle
    Beni sevecek kadar aşka yabancı olabilir misin?
    Günbatımı olsam doğuya arkanı döner misin?
    3 ...
  46. 4821.
  47. Hayatta yazdığım çok az şiir var bu sözlükte sadece haseki hera sultana yazdım.isteyen varsa akrostiş de yazılır.Naturalizm ve sembolizm unsuru içeren şiir yazılır.
    0 ...
  48. 4822.
  49. paylaşmak isterdim ancak ifşa edemiyorum prensiplerim gereği. eskiden deli gibi aşk şiirleri yazardım ama yüreğimi aşka kapattığımdan beri şiir yazamıyorum içimden gelmiyor. inşallah bir gün birisi bana tekrardan şiir yazdırabilir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük