sözlük yazarlarından şiirler

entry5574 galeri47 ses1
    4648.
  1. Ezilesileri ezmemek
    Irkçılık yapmamak
    Sövene sövmemek
    Sevdiğini gözlemektedir
    insan olmak.
    0 ...
  2. 4649.
  3. Kolay değil unutmak , ağustos böceğinin sabrettiği gibi severken , karıncanın sırtında taşıdığı ekmek parçası kadar değerliyken nasıl unuturum , nasıl çizerim bir kalemde üstünü , nasıl silerim hayatımdan…üzerine düşen yağmur damlasından bile kıskanırken seni , nasıl olurda sevmem , beynime işlemişken yüreğinin sesi nasıl bırakırım yorgun ellerini, tutamasam ellerinden , göremesem gözlerini, bir yar gibi çöker giderim en derinlere en uçsuzlara , duymasam o güzel sesini, mevsimlere bölünmüş ömrümün en güzel baharları tekrar dahil olur mu bu hasta bedene?,unutursam eğer gözlerinin rengini bu gözler görmez olsun.eğer olsaydım senin gibi gamsız ve unutabilseydim ansız belki bende mutlu olurdum.Sen her zaman bir damla yaşsın gözümde , ağladığım an çıkıp gideceksen benden , umudu olacaksan eğer bir karıncanın , bir ağustos böceğinin ve ulaşacaksan onlara bir damla yaş olarak , anlamı yok artık bu bitik gözlerde ve bu metruk bedende durmanın,içime hapsolmanın… yolun açık olsun.sen akar yolunu bulursun..
    0 ...
  4. 4650.
  5. kalbimdeki acılar hüzünler kırgınlıklar bitmek bilmiyor bir türlü
    sessizce ağlıyor kalbim taşıyamıyor bu yükü
    bitmiyor bu hasretim dinmiyor sana olan özlemim
    canımı acıtıyor sensiz geçen her günüm her gecem....
    0 ...
  6. 4651.
  7. 3 yıl önce yazdığım sonra ara verdiğim olaydır.

    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar durmadan gülüyor
    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar durmadan ağlıyor
    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar arkadan vuruyor
    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar yalandan gülüyor

    Savaşlara çare değil analar öğrensin boşuna ağlamayın
    Barışlara çare değil çocuklara barış adını koymayın
    Kaldırımlardan yürüyen insanları itmeyin yollar tehlikeli
    Yollara düşeni kaldırın durduğunuz yer biraz daha güvenli

    Unutma sende çocuktun bir zamanlar unutma evini
    Unutma çocuk sende bir zamanlar hoyratça ağlardın evinde
    Unutma sen bir zamanlar çocuk olup misketin için ağladın değil mi?
    Unutma yıllar öncesine kadar insanlar öldü cephelerde birbiri için

    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar durmadan gülüyor
    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar durmadan ağlıyor
    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar arkadan vuruyor
    insanlara küskünüm öğrendim ki insanlar yalandan gülüyor

    Kır zincirlerini bağlı kalma düşüncelerine hapiste gibi
    Kır zincirlerini bağlı kalma evine hapisteymiş gibi
    Düşüncelerini aş kimseye bağlı kalma kır zincirlerini
    Düşüncelere saygı duy aldırma kim ne derse desin
    Neticede o da sadece bir insan söyle ne farkın var o insandan!…
    0 ...
  8. 4652.
  9. birazdan yazacak olduğum favori şiirimdir.

    oy bakire bakire,
    bir am ver şu fakire,
    otuzbir çeke çeke,
    zam geldi hacı şakire.
    2 ...
  10. 4653.
  11. Bir şey kirlenmenin saflığına erişmeden
    Temizlenemez Polaris *
    ve Ah!
    bakan olmak açı gerektirir.
    0 ...
  12. 4654.
  13. Geceler zor geciyosa eğer
    Kaniyorsa içinden bi parca
    Faili meçhul bi cesetse varlığım arafta
    Koptum dünyadan bu gece de umutsuzca

    Bu gece de koluna girdiyse ölüm
    Bu gece de içini kemiriyorsa kederin
    Off cekiyorsan kaderine karşı hala
    Unutma, hep gül, çünkü hala bi umut var ..

    Okyanusun ortasında küçük bir sandalim
    Yolunu kaybetmiş bir balık
    Askı anlatan bi mecnun hikayesi
    Annesini kaybetmiş bir çocuk özlemiyim simdi..

    Biz simdi neyiz seninle;
    Yolunu kaybetmiş iki aşık ?
    Aska küsmüş iki insan mi yoksa ?
    Yoksa aşkı anlatan bir siirmiyiz seninle artik..

    Güneş dogarmı yine o tepenin ardından
    Aska dahil mi balığı seven martı da
    Yoksa yok mu ask
    Ne o zaman bu içindeki
    Eğer yoksa ask artık dursun zaman..

    Güneşe aldanıp çiçek açan erik agaciyim simdi
    Bi kaç timsah gözyaşiyim
    Bi kaç yağmur
    Bi kac sonbahar esintisiyim artik

    Yoruldum savaşmaktan, bu umutsuzluktan
    Sahi gelir mi yazdan kalma baharlar
    Bi hayat daha yaşatir mı hayat bana
    Hızlı hızlı carparmi pas tutmuş yüreğim yine acaba..

    Kolay değil bunca kalabalıkta yalnızlık yasamak
    Adil değil yalnızlık adil olsaydı bi ben kalmazdim yanlız
    Zor değil ölümü beklemek artik
    Her gece ölmek için uyuyan bi insana

    Mutluluğun tanımını yap bana çocuk
    Sen bilirsin en iyi çünkü sen degilmiydin küçücük bi misketle mutlu olan
    Ölümün tanımını yap bana dayı
    Sen bilirsin en iyi ölümü çünkü sevdin bi kere..
    4 ...
  14. 4655.
  15. doğduğum güne gel benimle
    tanışmak için en uygun zaman. birlikte ağlamalıyız
    korkarak üşüyerek
    bilmeyerek.
    şefkati bir kadında tanımanı izlemeliyim keyifli keyifli
    sütümü içerken..
    ah nasılda güzel bir zaman
    olurdu ilk sana seslenmek.
    yanlışta olsa agu'da
    anlaşmak

    yanıma otur okulun ilk günü
    ve ilk benim saçımı çekmeye
    yelten, parmaklarını dolayıp
    bozmamı dile benden
    sen bozma
    bende bozmayacam

    benimle okuldan kaç.koşalım
    zilleri çalıp.
    birbirimize kopya verelim
    coğrafyada.
    müdüre götürülürken göz
    göze gülelim içimizde.

    aşkını hemen söyleme
    bekle ıslanalım
    sırılsıklam olalım
    sonra bağır ve valizini topla
    gidiyoruz aynı yere, okumaya. ordada olucan benimle aynı sırada.
    uçak, iyileştirek,hesaplayak,.. birlikte çöp bile toplayabiliriz
    bu dünyaya.

    banka oturalım belediyenin
    simit alalım gevrekte
    diyebliriz.
    yedikçe susamlaşalım.
    aralarına kaçalım dillerin
    dudakların
    yaşayalım sen ve ben gençken
    ve aşıkken
    mustehcen susamlar
    susatsınlar

    benim başımdaki kepi at.
    düğünü atlıyorum

    senle bni bilen bilir
    biz ezelden evliydik
    doğanın aşkı vardı bizi
    yazan

    ben hamileyim
    duyunca bağır,sarıl, oyna, kucakla
    ağlıyım biraz
    senin
    yanında

    çocuk doktoru
    okul
    üç dört derken

    seninle kaldık

    bi köye gidelim
    domates ağacımız olur

    tesbih verecem eline
    her boncuğunda gençliğin verdiği çılgınlıklar olan
    örgü kazağını yetiştiricem
    bayrama

    başımın izi hep seninle aynı yasıkta olacak.
    kokun hep burnumda iki
    delikte de
    yaşlılık lekelerinde kendimi
    görücem
    ellerinde ellerimi
    kalbimi sana verecem

    yanımda ol doğduğum gün

    ve seninle aynı gün aynı
    yerde aynı nefeste ölücem

    bir ömrü
    aşkımız devirdi
    ikimiz içinde.
    1 ...
  16. 4656.
  17. Ah be sevdalım , sevmezdim de seni gözlerin gözlerime denk geldi,rüzgarına aldandım.ben zaten kırılmaya yüz tutmuş çürük,çiçeksiz bir daldım.küçük bir yelinle kırıldım.rüzgarınla uzak diyarlara taşındım,yine yalnız bir göçebeydim, fırtınana kapıldım…gittiğim her yere ismini bıraktım,gördüğüm her çiçeğe kokunu bıraktım ve konuştuğum her böceğe gözlerini anlattım.Ondandır ki baharlar böyle güzel geçer gönlümde ama sen bana hep kışları yaşattın..
    0 ...
  18. 4657.
  19. En çokta akşamları özlüyorum sesini ,
    Sağ olsun , gündüzleri kuşlar dolduruyor yerini.
    en çokta akşamları özlüyorum seni ,
    gündüz güneşim var ,
    ama sen ,
    sen neredesin be akşam güneşi…
    yolumu bulamıyorum karanlıkta,
    bir dolu yön var kalbimin en ücralarında…
    kuzey yıldızım sendin ya benim ,
    hep sol yanımda…
    hem güneşim hem yıldızımdın hani…
    gece gündüz parlayan ,
    gözleri gözlerimde umutlar saçan
    1 ...
  20. 4658.
  21. Boktan şiir denemeleridir. Bir kaç şiirimi paylasacaktim ama bunları görünce vazgectim, kendi ezikliginizle mutlu olun istiyorum.
    0 ...
  22. 4659.
  23. ey sözlük ahalisi eksileyin lan
    eksilemeyenin totosundan alırım kan
    ey sözlük ahalisi eksileyin lan
    eksilemeyenin kukusundan alırım kan
    0 ...
  24. 4660.
  25. Zaman geçip gitmiş bana haber vermeden
    soğuk bir Şubat akşamında dank ediyor aklıma
    sitem ediyorum çaresizce zamana, soğuğa, karanlığa
    ve çaresizce haykırıyorum dünyaya
    çaresizce agliyorum gecelerce, günlerce..
    yine yalnizim soğuk bir Şubat akşamında
    aslında hep yalnizim beni yok sayan bu dünyada
    haykirislarim, çığlıklarım bir fısıltı sadece rüzgarin kanatlarında
    gözyaşlarım toprağa düşmeden yok oluyor güneşin ellerinde
    selamlamiyor beni ateş kanatli kuşlar, çamur yaprakli ağaçlar
    yildizlar göz kirpmiyor geceleri, ay sırtını dönüyor
    buğuluyorum karanlikta, kendi karanlığımda..
    elimden tutup kurtaracak kimse yok mu?!
    diye haykırıyorum son bir defa, fisiltiya dönüşecegini bildigim sesimle
    bekliyorum umutsuzca son kez
    son kez...

    gelmiyor kimse.
    0 ...
  26. 4661.
  27. ...yine geldi ekim
    hatırlıyorum
    hasta olmayı göze aldığım
    ama yine de
    öptüğüm,
    şimdi her dudak
    erzatz bir vakum
    içimdeki emen nefesimi

    çökmüştü dizini varoluşsal yalnızlık
    sert zemindeki başımı aldı avucuna
    gözlerim tavanda
    sessizce bağırıyordum
    ağzımdan kalbim çıkarcasına...

    bazen bir şarkıdır geçmişe götüren
    o geçmişin kokusu getiren
    yankılanıyor buz kesmiş odada
    dudaklarımı ıslatan
    mideme inen tuzu yerinde gözyaşlarım
    güneşi gören sakallarımı sularken
    cızz ediyor içimdeki ateşe her değdiğinde

    yalnızlığa mecbur tanrı
    ama sen değilsin
    öğreneceksin
    diyor
    geçmişsiz yaşamayı
    öldür içindeki üflediği yalnızlık kokan ruhunu
    göm
    boşluk
    -una
    midenin!
    bundandır ülserin

    hükmedemiyorum beyin sinirlerime
    isteyemiyorum olan umudumun tükenmesini
    ya da
    kavrayamıyorum olmayan umudumun özgürlüğünü

    kalkmaya çalışıyorum sol dirseğimin desteğiyle
    çorapsız olduğumu farkediyorum
    bastığımda zemine
    çok mutluyuz derken işin içine beni kattığında kaçmak istedim
    o kadar söylenecek cümle
    hissedilecek duygu,
    zaman varken
    kime - neyi - neden deyip siktir ediyorum
    her seferde
    öylece yalın
    soluksuz düşünüyorum
    anlamını bildiğin bir kelimeyi yazıp boş bir kağıda
    uzun uzadıya baktığında
    anlamsızlığını anlamak gibi bir şeydi bu

    vardığım balkonda üstümde battaniyeyle
    sabahı karşılıyorum
    içimi ürperten, geceye çalmış maviyle
    dalga seslerinin ölümsü ıssızlığıyla
    bu kadar tamken
    h
    e
    r
    k
    e
    s
    çoktan -sindirmiş yaşamı- felan
    çok mu hiçin piçi kaldım ne
    ben de ''yedim''
    baktım yine
    kendimleyim
    kendim miyim
    kendimde miyim
    ...

    renksizgolge/ 17ocak'13
    1 ...
  28. 4662.
  29. Bir şehir patlak verdi
    tuzunda kis
    küf ; ekmek su ve coğrafya
    küf ; hayatım en yakın sinema salonu
    küf ; kulaklarımı duydun mu ?
    küf olmadan da ölebiliriz
    altmışaltıbinyediyüzonsekiz sayısı küf kokar
    nijeryalılar da güzeldir bilirsin
    annem sabahları gömülmek istemez
    beni anlıyor musun ?

    Fransızca küfredelim hep beraber
    şimdi tırnak uçlarım dahi monarşi
    seni senden sormanın niyeti yok
    yokluk da var acımsı kelebek
    size de sorum
    fakat
    ablacığım doğurabilir misiniz beni ?

    Eskimoları sevmezdin bu ne tesadüf ?
    galata'da halil cibran -adı kısaltıldı-
    ilgi eki ayrı yazılır diyorlar
    zencilerle sevişmedin diyorlar
    diyorlar ellerin fazlasıyla ekşimsi
    sahi sen ne diyordun ?
    0 ...
  30. 4663.
  31. Sesiz gecelerin
    Çıkmaz sabahlarında
    Düşlenen güneş gibi
    Bekledim kızaran gözlerindeki
    Büyüyen beni.
    Unutup korkularında
    Yollarına bağlamak kaderi
    Umut mudur uzaklarda görünen?
    Resmine baktıkça yaklaştığım,
    Bekledim gülümsediğin anında,
    Yüzüme döndüğün beni!
    iç içe çizgilerinde sevgi,
    Parmak aralarından geçer mi ismim?
    Boş kâğıtlarda adın gibi bağırdım sevgine,
    Bekledim susan dudaklarında,
    Merhaba dediğin beni..
    0 ...
  32. 4664.
  33. çok farklı kafalarda yazılan denemelerden biri sadece.benim dışımda hiç kimsenin anlayamayacak olması da benim için ayrı bir zevk.saçmalayıp ta yazdığım şeylerin aslında her kelimede benim için değeri olduğuysa aşikar.

    dondurma kadar tatlıydı herşey

    bilgisayarın üstüne düşmesi kadar acıklı

    yapış yapış olacak kadar ise itici

    5 günlük tatili 2 güne indirebilmekti bazen fedakarlık

    nutuk dersini yaz okulunda alınması kadar saçma

    dengesiz bir yaşamdı oysa

    sümüğünü kazağının koluna silen çocuk kadar pasaklı

    bulaşıkları 2 ay bekletecek kadar da aylaktı

    sabahları erken kalkardı ama

    gece 4 te yatması da yasaktı

    yürürken çevresinden geçen güzel kızlara bakmalıydı

    bakmalıydı işte

    ne parçalar vardı oysa

    onunsa aklındaki sorunlar

    hepsi de parayla ve saçma şeylerle alakalıydı

    bıkmıştı artık salçalı makarnadan

    ama yanında kolası olmadan da yapamazdı

    yapamazdı işte

    süheyl behzat ikilisi gibiydi çünkü

    yalnız hissederdi yoksa

    beyni olmadan şiir yazabilirdi ama

    kolası olmadan bir makarnayı asla yiyemezdi

    derdi üstad.
    1 ...
  34. 4665.
  35. Şiir Denemesi mi yazacağız şiir mi anlamadım?
    1 ...
  36. 4666.
  37. Yeni yeni ölüler geliyordu mezarlığa
    Ağaçlar altında evleniyordular
    Belki bir davul sesi, belki yakından iğreti sesli bir kurbağa
    Gölgeler dansediyordu ufuksuz karanlığa
    Ve salkım dolu sepetler
    Ekşimiş yemeklerin yanına hazırlanıyordu
    Büyükçe bir küçüğü kestiler sonra
    Ufaktan dağıldı parçalar karanlığa
    Fakat hiç durmuyordu, durmuyordu...
    Yeni yeni diriler doluyordu bataklığa..
    2 ...
  38. 4667.
  39. ES
    Es deli rüzgâr gibi,
    başımda hoyrat hoyrat mutsuzluk.
    Sen git can düşmanın mutluluk çalsın kapınızı ansızın.
    Belki diner bu sayede icimdeki büyük sızım.
    1 ...
  40. 4668.
  41. am göt meme
    sevmem deme
    ulu kerhane burası
    hadi bizi yeme.
    0 ...
  42. 4669.
  43. bu gün pazar
    ve ben seni çok özledim.
    gökyüzünde oynaşan martılar
    gül saçılmış deryalar.

    bu gün pazar
    misinalara takılmış balıklar
    fersiz gözlerle seni anar.
    kulağıma çığlık gibi çarpar
    ayrılanlara özgü elvedalar.
    0 ...
  44. 4670.
  45. Her kelam eksik, yalın ve tüketilmis, yeltenince gözlerini anlatmaya.
    Gözleri toprak bereketliliği, gökyüzü eşsizliği, çocuk gülmüşlüğü...

    Bitimsiz gözleri var onun, seyyah olup gezilesi.
    Gözleri su berraklığı, bahar gelmişliği, elmas keskinliği...

    Renkten renge giriyor, mevsimleri değiştiriyor.
    En çok da Eylül onun gözleri..

    cipsever
    0 ...
  46. 4671.
  47. Sen sustukça çocuksu gülüşün gelir aklıma.
    Sessizliğin ve sensizliğim çıkmaz sokak,
    Zulmedişidir zamanın bana bu sükunet,
    gelmeliydin bana yalın ayak, çırılçıplak...

    cipsever
    0 ...
  48. 4672.
  49. osuruk

    güzel güzel yedim fasulyeleri
    üstüne çektim pilavı
    birazda gazoz olsa iyi olmazmı
    ah bu göt osurmaktan bıkmaz mı.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük