sen bendeki beni , fark edemedin , bende sendeki seni
ulaşamadık yani bir birimize anlayacağın ,
ama üzülme
son bahar gelinceye dek alıp sarıcam seni sımsıkı..
şurdan bir tren geçiyor ki
trene bakıyorum ki
trenin üzerinde bir yazı yazıyor ki
o da doğu ekspresiymiş ki
trenin içinde bir güzel var ki
ama ben güzeli tanımıyorum ki
ben de mahsus (?) trene biniyorum ki
ondan sonra istanbul haydarpaşa'da iniyoruz ki
ben de mahsus kendimi bi köşeye giriyorum ki
maksat tanışmak için ki
ondan sonra o da trenden iniyor ben de iniyorum ki
kendimi mahsus değdiriyorum diyor ki önüne baksana diyor.
kaybettim yokluğunda benliğimi. unuttum, unuttum sensiz geçen kahrolmuş gecelerimi. hapsolmuşken karanlıklara, boyadım rengimi alaca bi' siyaha. akbabalar misali dağladı göğsümü dudaklarından çıkan son hece. o hecenin her bir harfi ki saplandı göğsüme zehirli hançer misali. parçalandı gökyüzü sessiz ıstırap çığlıklarıma, ağıt yaktı dört bir yandan duyanlar feryatlarıma. bakma ardına haydi, haydi çek git buralardan ey gafilî. ölüyorum bak, bak ki gör gömdüm kendimi ıssızlığının tenha bi' yurduna...
not: bunu okuduğunda ne kadar zalim biri olduğuna ve sevgi dediğin şeyin bi' aldatmaca olduğunu anladığıma şahit olmuş olacaksın.
sözlük yazarlarının en asil duygularıyla amatörce yazdıkları dizelerdir. Bu gece için benimki şöyle;
rahat uyuyabiliyor musun peri kızı?
Ben uyuyamiyorum ondan soruyorum.
Saat ikiyi vurmuş,
güneş bilmem kaç meridyen öteden gelmede.
Sense bilmem kaçıncı rüyanın tatlı tebessümündesin.
Ben bizi düşünüyorum.
Aklımın Kalbime dar geldiği anda durup bir şarkı mırıldanmaya koyuluyorum,
bilmiyorum bana neler oluyor,
neden böyle uykularım kaçıyor.
Bulutlar dahi tükenmis, kar durmuş,
saat yine ikiyi vurmuş,
bense elimde sigaram, gözlerimde buğu
bizi düşlüyorum.
Bir coşku var içimde bu gün kipır kıpir
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda.
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşÄrak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane_kokuları arasında
Ruhumu,,dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne ?gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde ?
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın!..
Beton çok soğuk üşüyorum
sonra hiç olmamış gibi ona baktım ve
neden?
martılar benim ekmeğimi kapmıyor?
insanlar korkarak bakıyor?
çok mu kötülük bıraktım bu dünyaya?
yoksa dünya mı çok kötü beni istemiyor?
elim cebimde,
cebimde telefon,
telefonum titreşimde,
bi titreşim bekliyorum ben hayata döndürmeye..
bi arama, bi sms ya da cevapsız bir çağrı..
(beşleşçi bir tutumla)
ütopyamlı beyaz atlını cebi kaç acaba??