sözlük yazarlarının yazıları

entry27 galeri9
    2.
  1. Şehre kaç insan ölüsü daha bırakacağım bilmiyorum. Kaç kan daha işleyecek bedenime... Bana kendi kan rengimi veren "Sen" yokken, daha kaç sokak, kaç ev, kaç oda beni hapsetmek isteyecek içlerine...

    Sen yoksun! Ben varım! Benim varlığım ise senin yokluğunun içinde yok olmaya mahkum!

    Kırık bir düş bıraktın geride, Kırık bir hayal, bir hayat! Gitsen diyorum ya! O an mühürleniyor ağzımdaki tüm heceler...

    Kalsan diyeceğim! işte o an gözlerine bakmak geliyor içimden,
    "Gözlerime bak, gözlerimde gör kendini" sözünden...

    Susmak mı çaredir yoksa o çareye başka bir derman aramak mı mantıklı bilmiyorum!
    Bilsem bile; bilmek kelimesini unutmaya hazırım!

    Seninle sokaklar, seninle caddeler, seninle bir şehir inşa etmeliyim...
    insanlar olmalı bu şehirde yaşayan
    Kendince bencil
    insanlarca açık yürekli...
    Ve sen olmalısın birde
    Birde ben!
    Bilinenden öte
    Bilinmeyenden yakın...
    "Biz" olmalıyız o inşa ettiğimiz kentte...

    Kırık hayallerimin, kırık düşlerimin seremonisinde; Biraz Mozart, Biraz Beethoven...
    Hangisiyle başlayacağımı bilemedim!
    En iyisi mi sen bana reggee çal oradan
    Ya da blues olsun!
    Ruhum hala arabesken
    Ruhum hala alaturka iken...
    Ve her nedense
    Nasılsa
    Ben seni Hala Seviyorken!

    I am lucifer / Karalama...
    8 ...
  2. 1.
  3. Küçüklükten beri hep özeniriz bir çizgi film karakterine , bir dizi karakterine, akrabalarımızdan birine, abimizin , ablamızın arakadaşlarına veya tamda onlara.Küçük yaşta kendimize hep bir idol ararız ,kendimiz olmamız gerektiğini yaş ilerledikçe anlarız.Elbette küçükken bende bir çok karakteri idol belledim hafızama ama hiçbir zaman örtüşemedim hiçbiriyle.işte tamda kendim olmam gerektiğini anladığım zaman bir rüzgar esti suratıma. ilk defa önem verdim sanırım bu her dışarıya çıkışımda karşılaştığım doğaya. Biraz onu düşündüğümde bana benzediğini farkettim.Yalnızdı oldukça. Kalabalık gibi görünüyordu ardı sıra gelen uğultularını duyunca. Sadece dağınıktı kopuktu kendinden. işte o ardı sıra gelen her uğultu yüzünü sırayla okşayan rüzgar aslında sadece dağınıktı. Bir tarafı sert , bir tarafı anne şefkati gibi gördüklerinden. Belkide dünyayı dolaşıyordu en karlı kışlı havadan , fırtınadan en güzel güneşe ve denize değmişti. Değmişti birçok yüze. Ağlayan küçük bir kızın gözyaşının yönünü değitirecek kadar sertken , gülüşü cenneti anımsatan birinin saçlarınıda aynı narinlikle okşamıştı.. En dar çıkmaz sokaklara girmişti. Ama en ferah okyanusların üstünde dalgaralara da eşlik etmişti. Çocukluk aşkının dudağına değen o rüzgar yıllar sonra senin ciğerlerine doldu belkide?Nasıl benzemezdi bana. Benzemiyordu.Çünkü o bendim. Ben rüzgardım o eşim.

    Buyrunuz.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük