bi gün yine böyle sevişiyorum hatun tak strapon çıkardı şaka lan strapon yok şey dedi sado-mazo yapak mı dedi dedim eyvallah mekan senin takıl kafana göre. bu böyle aldı ağzına çok afedersiniz bir ısırdı var ya on dakka sonra polis kapıda "beyfendi şiddetli bi çığlık duyulmuş bu kattan sorun nedir?" gel de anlat birader sorununu. dedim ayağıma tüp düştü ondan...
araba çarpması. arkadaşımın kullandığı 2 ton ağırlığındaki bmw 7.35i'nin alkollü bir gece sonrası beni biçip geçmesi, havada taklalar atıp yeri öpmem. 4 ay bele kadar alçılı yatmam. bu sürecin tamamı gayet acılıydı kanımca.
Kolumu kırmıştım,
elimi yaklaşık 5 cm uzunluğunda falan kesmiştim-yarmıştım-
küçükken yatay biçimde duran kapıdan kaydırak yapacağım derken düşüp kapının menteşelerine ayağımla dirseğim arasında uzun bir yarık oluşturmuştum.
sonrasında hastaneye gittik. Kırık dediler yerine koyucaz dediler. Eyvallah koyun dedim. Sonra doktor yatırdı beni iki bakıcı çağırdı biri elimden biri dirseğimden sıkıca tuttu.
ben bakamıyorum pek sevmem böyle şeyleri.
sonra aniden haber vermeden bir girişti bileğime, dedim amk noluyor!
dişlerimi sıkmaktan bir hal oldum acı çok fena iliklerine kadar hissediyorsun.
yine de doktordan allah razı olsun çok iyi tedavi etti bileğimi.
Karaciğer biyopsisi burada yazılan tüm acıları toplayıp ikiye katlar. Yok parmak kırılmış yok basurmuş. Bunlar acı sayılmaz sağ taraf koltuk altından kaburgaların arasından bir iğne girip karaciğerinden parça almadan bilemezsin acı nedir. Ben 3 defa yaptırdım şu an doktor dese ki biyopsi mi yapalım boğaz köprüsünden bungee jumping mi yaparsın, yeminle köprüden atlamak daha az korkutucu.
ilkokul 3. Sınıfta kuvvetli bir arkadaş tarafından hayvansal bir güçle atılıp göğsünüze gelen futbol topu. Nefesinizi keser, başınızı döndürür, dünyanız kararır. Uzunca bir süre kendime gelememiştim o acımsı ağrımsı şey yüzünden.
Elektrik akımına kapılıp bağırdığı bile duymayıp dakikalarca titremem. iki parmağımın derisi ucunda sallanıyordu kurtulduğumda.
Ateşe elimi bastırmışım küçükken bir de ama onu hatırlamıyorum.
Acı eşiği düşük biri olarak, kendim dışında birinin ya da bir şeyin canımı acıtması yaşadığım en büyük fiziksel acılar kategorisindedir. Ancak en büyüğünü, bisikletli bir gencin bana -ki ben o zaman 6 yaşındayım- çarpmasıyla yere kapaklanmam sonucu yaşadığımdır. Öyle bir açıldı ki dizim kemiğimi gördüm, aylarca bacaklarım çirkin diye ağladım, o yaşımda ölmeyi diledim. Bu satırları yazarken aynı acıyı bir kez daha yaşadım.
Banyoda kayıp düştükten üç gün sonra yaşadığım acı. iki ay kadar yolda yürürken bir an ayağımın üstüne basamıyordum ve olduğum yere düşüyordum. Diz bağlarımda ödem oluşumu varmış. Bazen dizimi çok büktüğümde falan yaşıyorum aynı acıyı.