bundan 15 sene önce, bir avrupa başkentinde birlikte kupa kaldırdığımız, sevinçten kendimizden geçtiğimiz takımdır.
bir zamanlar ikinci takımım da beşiktaştı ama Süleyman Seba'nın başkan olduğu kolej takımı hüviyetindeki o takımla o zamanlar kardeş kulüptük zaten. Hatta çocuktum bir kupa finaline gitmiştik, yandaki koltuğa beşiktaş formalı bir davulcu gelmişti, birlikte coşmuştuk.
daha sonraları futbola, spora, istanbul taraftarlarının arasına nefret girdi, küfür girdi, mertlik bozuldu. ikinci takımım da değişti o sıralar trabzon oldu.
ha bu arada takımım hangisi olursa olsun, her türk takımının avrupa maçlarını sektirmeden aynı heyecanla milli maç mantığında seyreden de biriyim, yani bana ne ya rakip takımın avrupa maçından hede hödö diyen eziklerden değiim yani.
