sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    1427.
  1. özdemir asaf a ait bütün şiirler.
    1 ...
  2. 1426.
  3. Şehir\konstantinos kavafis

    "dedin, "bir başka ülkeye, bir başka denize gideceğim.bundan daha iyi bir başka kent bulunur elbet.yazgıdır yakama yapışır neye kalkışsam;ve yüreğim gömülü bir ceset sanki.aklım daha nice kalacak bu ülkede.nereye çevirsem gözlerimi, nereye baksam hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma,yıllarımı kıydığım boşa harcadığım."yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler bulamayacaksın.

    bu kent peşini bırakmayacak. aynı sokaklarda dolaşacaksın. aynı mahallede yaşayacaksın;aynı evlerde kır düşecek saçlarına.bu kenttir gidip gideceğin yer. bir başkasını umma,bir gemi yok, bir yol yok sana.değil mi ki hayatını kıydın burada.bu küçük köşede, ona kıydın demektir bütün dünyada.

    diyorsun ki, bir başka ülkeye,bir başka denize gitmek istiyorum ;bundan daha güzel bir başka kent vardır kuşkusuz,ama kötü yazgım peşimi bırakmaz ne yapsam,ve kalbim gömülü bir ceset sanki burada.ruhum daha ne kadar katlanacak bu çoraklığa nereye çevirsem yüzümü, nereye baksam hayatımın kara yıkıntıları çıkıyor karşıma bunca yıllarımı boşa tükettiğim şu ülkede..?

    yeni bir ülke bulamazsın, arama;bulamayacaksın başka denizler de;nereye gitsen bu kent ardından gelecek senin,aynı sokaklarda dolaşıp duracaksın yine,aynı hep aynı mahallede yaşlanacaksın,aynı hep aynı evlerde ağaracak saçları nive dönüp bu kente geleceksin sonunda;yanılma sakın, bir başka şey umma,seni bekleyen bir gemi yok, bir çıkar yolun yok...ömrünü nasıl tükettiysen burada, bu köşecikte öyle kıydın demektir ona, bütün yeryüzünde."
    0 ...
  4. 1425.
  5. Beklenen

    Ne hasta bekler sabahı,
    Ne taze ölüyü mezar.
    Ne de şeytan, bir günahı,
    Seni beklediğim kadar.

    Geçti istemem gelmeni,
    Yokluğunda buldum seni;
    Bırak vehmimde gölgeni
    Gelme, artık neye yarar?

    *Necip Fazıl Kısakürek
    *
    0 ...
  6. 1424.
  7. ilk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
    Bebeklerin ulusu yok
    Başlarını tutuşları aynı
    Bakarken gözlerinde aynı merak
    Ağlarken aynı seslerin tonu


    Bebekler çiçeği insanlığımızın
    Güllerin en hası, en goncası
    Sarışın bir ışık parçası kimi
    Kimi kapkara üzüm tanesi

    Babalar çıkarmayın onları akıldan
    Analar koruyun bebeklerinizi
    Susturun susturun söyletmeyin
    Savaştan yıkımdan söz ederse biri

    Bırakalım sevdayla büyüsünler
    Serpilip gelişsinler fidan gibi
    Senin benim hiç kimsenin değil
    Bütün bir yeryüzünündür onlar
    Bütün insanlığın gözbebeği

    ilk kez yurdumdan uzakta yaşadım bu duyguyu
    Bebeklerin ulusu yok
    Bebekler, çiçeği insanlığımızın
    Ve geleceğimizin biricik umudu...
    1 ...
  8. 1423.
  9. Bir veda hazırladım ikimize..
    Evet sevgilim, hala ikimiziz ayrılırken bile..
    Binde bir ihtimal gibi sevdim seni.
    Gözlerinden kendimi aşağı bıraktığımda artık çok geçti!
    Gözlerin, içine bir sürü aşk park etmişti.
    Sen yeşil ışık yakarken tüm kadınlara,
    Ben kötü sollama sonucu tam solumdan vurdum kendimi.
    Kaza gibi sevmiştim seni.

    Dilim di’li geçmiş zamana asılı kalmıştı sanki;
    Sen gidiyorum dediğinde.
    Şimdiki zamanın ölme halindeydim..
    Zaman seni benden aldı diye,
    Bir elime geçirebilseydim
    Yelkovanı idam edip, akrebi kendi ellerimle zehirleyecektim!

    Bu şiir sana yazıldı sevgilim.
    Biraz ellerimi bıraktım sana, biraz saçımı;
    Biraz neşter kokuyor bu şiir,
    Biraz da aşırı dozda acı.
    Tam adet dönemine denk geldi gidişin, kan kusuyor kelimelerim.
    Bu şiire pul gerekmez;
    Gidişini görüp inansınlar diye, gözlerimi yapıştırdım sevgilim.

    Tanrı soracak sana, neden bırakıp gittin?
    iyi ezberle!
    Sevmiyordum diyeceksin.
    Tanrı bana soracak, niye bu kadar sevdin?
    Duyma söyleyeceklerimi, unut gitsin!
    O’nu avuç içlerimde bile saklayabilirdim, kimse görmesin diye..
    Bir cami avlusunda bulmuştum O’nu.
    Ben büyütmüştüm!
    Öyle çok sahiplenmiştim ki,
    Sonra O başka kadınlarda aradı gerçek ailesini.
    Üzülmüştüm!
    Anladım ki ben O’nu gözümde fazla büyütmüştüm!

    Sonra Tanrı yaz kızım diyecek!
    Adamın gözlerini çözün, kadının ellerini.
    Sevgilim artık her cami avlusuna yetim aşklar bırakacaksın!
    Merak etme
    Ben de bir sürü piç yalnızlıklar doğuracağım.



    Küçük iskender
    0 ...
  10. 1422.
  11. Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
    Oysaki seninle güzel olmak var
    Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
    Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
    Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
    Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
    Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
    O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
    Derken karanfil elden ele.
    Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
    Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
    Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
    Birleşiyoruz sessizce.
    0 ...
  12. 1421.
  13. albino ruhum şimdi çok kızgın,
    şimdi ılgın ılgın,
    yarın kırgın kırgın,
    bir o kadar mahcup ve mazlum, dönerim mürekkep yalnızlığıma.

    şimdi bir kaldırım olsam,
    çamura bulansam,
    bir hilkat garibesine dönsem; yüzüne bakılmayacak,
    yine de bakar mıydın, tenezzül edip basar mıydın
    yaşam yüzüme?

    yarınlarıma ölüm olsan,
    bütün güzelliklerden münezzeh,
    kötü bestelenmiş bir beste olsam,
    hayat verir miydin dudaklarınla,
    yaşamı üfler miydin gözlerimden içeri.

    artık içimde bir sen var benden öte.
    şimdi ben ne olsam , sana dair,
    körpe zihninde belirmem bilirim,
    ki bu ölümün can yoldaşıdır,
    ki bu sağanak bir yağmurdur,
    ıslatmaz,
    değmez,
    kesmez,
    dokunmaz.

    şimdi sen kime gitsen
    ben ölürüm, o yaşlanmaz.
    0 ...
  14. 1420.
  15. 1419.
  16. Bağlanmayacaksın ....
    Zindandan mehmede mektup .
    0 ...
  17. 1418.
  18. Sezai karakoç - Mona Rozadır.
    0 ...
  19. 1417.
  20. epi topu bir şiir var o da can yücelin sevgi duvarı.
    0 ...
  21. 1416.
  22. 1415.
  23. Bütün pencerelerde bekleyen benim,
    ve
    ve
    o çalmayan bütün telefonlarda
    aylardır konuşan da.

    Kabul.
    Bir kez yolda karşılaşalım
    onunla da avunacağım.
    Adımı sesince duymaktan vazgeçtim,
    sesini duysam, susacağım.
    Yel esiyor ama
    değirmen dönmüyor.
    Kuraklık bu,
    adın ekmeğe dönüşmüyor. turgut uyar.
    0 ...
  24. 1414.
  25. " Ahmedinejad, adamım! F. Farjad’ı affet!
    Hamas, El-Fetih ile artık birleş!
    Maradona, Arjantin’in yakasını bırak!
    Lakotalar, hala neyi bekliyorsunuz!
    Hu Jintao, Türkistan’dan uzak dur!
    Hüsnü, sen daha gebermedin mi?
    Netenyahu, iki dakika delikanlı ol!
    Kadirov, aşağılık kukla ordan defol!
    Chavez, coni cuntasına dikkat et!
    Uzaylılar, siz de gelecekseniz gelin artık lan! "
    0 ...
  26. 1413.
  27. "hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmam
    diyor birisi, yineliyorum
    hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmam
    çünkü hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmayın
    insan nasıl direnir başka
    "hiç unutma"
    .
    .
    Turgut Uyar
    1 ...
  28. 1412.
  29.                             SEVGi DUVARI

                      sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa
                     kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
                      dilimizde akşamdan kalma bir küfür
                        salonlar piyasalar sanat sevicileri
                   derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni
                          yakanda bir amonyak çiçeği
                       yalnızlığım benim sidikli kontesim
                        ne kadar rezil olursak o kadar iyi

                       kumkapı meyhanelerine dadandık
                  önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi
                    aramızda görevliler ekipler hızır paşalar
                      sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
                         öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
                        çöpçülerin elleriyle okşardın beni
                        yalnızlığım benim süpürge saçlım
                       ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

                        baktım gökte bir kırmızı bir uçak
                          bol çelik bol yıldız bol insan
                          bir gece sevgi duvarını aştık
                         düştüğüm yer öyle açık seçik ki
                     başucumda bir sen varsın bir de evren
                      saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
                       yalnızlığım benim çoğul türkülerim
                     ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

                                                 Can YÜCEL.

     
    1 ...
  30. 1411.
  31. üvercinka.
    mona rosa.
    göge bakma duragi.
    kanamalar - birhan keskin.
    uzak kaderler icin- turgut uyar.
    bugun pazar - nazim.
    0 ...
  32. 1410.
  33. Nasıl bilirdiniz? sorusuna,
    ''Tanıyamamışım'' deyip geçtim...

    ...ve sonra fark edersin ki ; hayatta umursamadığı tek şey sensindir!
    0 ...
  34. 1409.
  35. 1408.
  36. Yoklama defterinden öğrenmedim sizi,
    benim haylaz çocuklarım!
    Sınıfın en devamsızını
    bir sinema dönüşü tanıdım,
    koltuğunda satılmamış gazeteler...
    Dumanlı bir salonda
    kendime göre karşılarken akşamı,
    naneşekeri uzattı en tembeliniz...
    Götürmek istedi küfesinde
    elimdeki ıspanak demetini
    en dalgını sınıfın!
    isterken adam olmanızı
    çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun
    palto, ayakkabı yüzünden.
    kiminiz limon satar balıkpazarı'nda
    kiminiz tahtakale'de çaycılık eder;
    biz inceleyeduralım aç tavuk hesabı,
    tereyağındaki vitamini
    ve kalorisini taze yumurtanın!
    karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta,
    çevresini ölçtük dünyanın,
    hesapladık yıldızların uzaklığını,
    orta asya'dan konuştuk
    laf kıtlığında.
    neler düşünmedik beraberce
    burnumuzun dibindekini görmeden
    bulutlara mı karışmadık!
    "hazar rüzgarı"nda dökülmüş
    "hasta yapraklar"a mı üzülmedik!
    serçelere mi acımadık, kış günlerinde
    kendimizi unutarak!

    -rıfat ılgaz.
    0 ...
  37. 1407.
  38. bir adın kalmalı geriye
    bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
    aynaların ardında sır
    yalnızlığın peşinde kuvvet
    evet nihayet
    bir adın kalmalı geriye
    bir de o kahreden gurbet

    sen say ki
    ben hiç ağlamadım
    hiç ateşe tutmadım yüreğimi
    geceleri, koynuma almadım ihaneti
    ve say ki
    bütün şiirler gözlerini
    bütün şarkılar saçlarını söylemedi
    hele nihavent
    hele buselik hiç geçmedi fikrimden,
    ve hiç gitmedi,
    bir topak kan gibi adın
    içimin nehirlerinden.
    evet yangın,
    evet salaş yalvarmanın korkusunda talan,
    evet kaybetmenin o zehirli buğusu,
    evet nisyan,
    evet kahrolmuş sayfaların arasında adın,
    sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı.
    bu sevda biraz nadan,
    biraz da hıçkırık tadı,
    pencere önü menekşelerinde her akşam.

    dağlar sonra oynadı yerinden,
    ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca,
    sen say ki,
    yerin dibine geçti,
    geçmeyesi sevdam,
    ve ben seni sevdiğim zaman,
    bu şehre yağmurlar yağdı.
    yani ben seni sevdiğim zaman,
    ayrılık kurşun kadar ağır,
    gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın,
    yine de bir adın kalmalı geriye,
    bütün kırılmış şeylerin nihayetinde,
    aynaların ardında sır,
    yalnızlığın peşinde kuvvet,
    evet nihayet,
    bir adın kalmalı geriye,
    bir de o kahreden gurbet,
    beni affet;
    Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç.

    Ahmet Hamdi Tanpınar.
    5 ...
  39. 1406.
  40. soru: ya veli insan nasıl olmalı söyle?
    cevap: son anında nasıl olacaksa hep öyle.
    0 ...
  41. 1405.
  42. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yanab otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım.
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belleyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat
    Durma göğe bakalım
    0 ...
  43. 1404.
  44. 1403.
  45. Kim istemez mutlu olmayı
    Ama mutsuzluğa da var mısın?
    *
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük