sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    1452.
  1. hafızada müthiş yer etmiş, şiir deyince akla gelenlerdir.

    --sessiz gemi--

    artık demir almak günü gelmişse zamandan,
    meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
    hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
    sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
    rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
    günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
    biçare gönüller. ne giden son gemidir bu.
    hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
    dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
    bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
    bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
    bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden..

    (bkz: yahya kemal beyatlı)
    1 ...
  2. 1451.
  3. umut taydaş şiiridir.

    "Mecburiyetine Boyun Eğen'e"

    Uzaklaş;
    Yoksa sana dokunurum,
    Yoksa yasak tanımam,
    Günahkâr olurum, günahım olursun,
    Kaç, görme,
    Görürsen hatırlama,
    Hatırlarsan ağlama.
    Gelme.
    Yoksa sana dokunurum,
    Dudaklarına konarım
    Gözlerini esir alırım
    Kölem olursun,
    Gecelerce kölen olurum,
    Didik didik ederim hayatını,
    Benden başkasına yaşatmam seni,
    Tarihini vururum, anılarını asarım,
    Yüreğine saplarım kendimi
    Bedeninde yatıya kalırım
    Teninde beklerim geleceğimi
    Yaklaşma;
    Seni alırım,
    Senin olurum,
    Özgürlüğüm yoldaş olur yanına,
    Sensiz düşüncelerim toprak olur,
    Taparım sana, yatağına tapınak derim,
    Yüzünde güneşler beklerim,
    Gitmezsen sana dokunurum
    Sahiplenirim seni,
    Sana aşkı yaşatırım,
    Daha küçük aşklara katlanamazsın,
    Benimle ölürsün...
    "Kavuşamayan iki dağdık, aramızda güneş vardı"
    1 ...
  4. 1450.
  5. biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
    oysaki seninle güzel olmak var
    örneğin rakı içiyoruz içimize bir karanfil düşüyor gibi
    bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
    midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor

    sen o karanfile eğilimlisin alıp sana veriyorum işte
    sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
    o başkası yok mu bir yanındakine veriyor
    derken karanfil elden ele.

    görüyorsun ya bir secdayı büyütüyoruz seninle
    sana değiniyorum, sana ısınıyorum bu o değil
    bak nasıl beyaza keser gibisine yedi renk
    birleşiyoruz sessizce.

    edip cansever
    1 ...
  6. 1449.
  7. tanrı cennette şarap içeceksin der
    aynı tanrı şarabı nasıl haram eder
    hamza bir arabın devesini öldürmüş
    şarabı ona haram etmiş peygamber

    hayyam
    1 ...
  8. 1448.
  9. aylarca gezindim yıkık ve şaşkın
    benliğim bir kazan ve ruhum kepçe
    deliler köyünden bir menzil aşkın
    her fikir içimde bir çift kelepçe.
    0 ...
  10. 1447.
  11. bana yar olmayan karının izzet-i itibarını sikeyim.
    yansın karılar alayı su veren itfaiyenin hortumunu sikeyim
    ben top muyum bir am için öleyim?
    verirse verir vermesse leylayı da sikeyim.

    mecnun/neyzen tevfik.
    0 ...
  12. 1446.
  13. rudyard kipling - eğer

    Eğer, bütün etrafındakiler panik içine düştüğü
    ve bunun sebebini senden bildikleri zaman
    sen başını dik tutabilir ve sağduyunu kaybetmezsen;

    Eğer sana kimse güvenmezken sen kendine güvenir
    ve onların güvenmemesini de haklı görebilirsen;

    Eğer beklemesini bilir ve beklemekten de yorulmazsan
    veya hakkında yalan söylenir de sen yalanla iş görmezsen,
    ya da senden nefret edilir de kendini nefrete kaptırmazsan,
    bütün bunlarla beraber ne çok iyi ne de çok akıllı görünmezsen;

    Eğer hayal edebilir de hayallerine esir olmazsan,

    Eğer düşünebilip de düşüncelerini amaç edinebilirsen,

    Eğer zafer ve yenilgi ile karşılaşır
    ve bu iki hokkabaza aynı şekilde davranabilirsen;

    Eğer ağzından çıkan bir gerçeğin bazı alçaklar tarafından
    ahmaklara tuzak kurmak için eğilip bükülmesine katlanabilirsen,
    ya da ömrünü verdiğin şeylerin bir gün başına yıkıldığını görür
    ve eğilip yıpranmış aletlerle onları yeniden yapabilirsen;

    Eğer bütün kazancını bir yığın yapabilir
    ve yazı-tura oyununda hepsini tehlikeye atabilirsen;
    ve kaybedip yeniden başlayabilir
    ve kaybın hakkında bir kerecik olsun bir şey söylemezsen;

    Eğer kalp, sinir ve kasların eskidikten çok sonra bile
    işine yaramaya zorlayabilirsen
    ve kendinde 'dayan' diyen bir iradeden
    başka bir güç kalmadığı zaman dayanabilirsen;

    Eğer kalabalıklarda konuşup onurunu koruyabilirsen,
    ya da krallarla gezip karakterini kaybetmezsen;

    Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitmezse;

    Eğer aşırıya kaçmadan tüm insanları sevebilirsen;

    Eğer bir daha dönmeyecek olan dakikayı,
    altmış saniyede koşarak doldurabilirsen;

    Yeryüzü ve üstündekiler senindir

    Ve dahası

    sen bir iNSAN olursun oğlum...
    0 ...
  14. 1445.
  15. Gülün tam ortasında ağlıyorum
    Her akşam sokak ortasında öldükçe
    Önümü arkamı bilmiyorum
    Azaldığını duyup duyup karanlıkta
    Beni ayakta tutan gözlerinin

    Ellerini alıyorum sabaha kadar seviyorum
    Ellerin beyaz tekrar beyaz tekrar beyaz
    Ellerinin bu kadar beyaz olmasından korkuyorum
    istasyonda tiren oluyor biraz
    Ben bazan istasyonu bulamayan bir adamım

    Gülü alıyorum yüzüme sürüyorum
    Her nasılsa sokağa düşmüş
    Kolumu kanadımı kırıyorum
    Bir kan oluyor bir kıyamet bir çalgı
    Ve zurnanın ucunda yepyeni bir çingene.
    0 ...
  16. 1444.
  17. Eskisi kadar özlemiyorum seni,
    Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.
    Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor
    Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
    Biraz yorgunum
    ... Biraz kırgın
    Biraz da kirletti sensizlik beni !
    Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
    “iyiyimler” yamaladım dilime.

    Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
    Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.
    Gel diye beklemiyorum artık,
    Hatta istemiyorum gelmeni...

    Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
    Arasıra geliyorsun aklıma, bana ne diyorum
    Benim derdim yeter bana, bana ne !
    Alıştım mı yokluğuna ?
    Vaz mı geçiyorum, varlığından ?
    Tedirginim aslında,
    Ya başkasını seversem ?
    inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem.
    Özdemir Asaf
    0 ...
  18. 1443.
  19. 1442.
  20. Üzgün hissettirdigi için artık sevmediğim şiirlerdir.
    0 ...
  21. 1441.
  22. atilla ilhan'dan, aysel git başımdan.
    1 ...
  23. 1440.
  24. Aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde
    El tutmak yol açıyor diye hesapsız susmalara
    Kaldırdık tüm tutuşmaları
    Yasak kelime oyunu yapmak
    Yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
    Artık yağmur sonraları toprak kokmak yok
    Tomurcuklanmak günah ve bir insan gözü yüzünden
    Yüz gün art arda uyumamak
    Kimse ölmesin diye kimsenin aklında
    Her Sevdalı verdiği sözü geri alacak
    Güneşi ayı hatta hiçbir tabiat olayı şahit gösterilmeyecek hiçbir sevdaya
    Ne deniyorsa onu atacak kalp
    Ve süresi yirmi dört saate çıkarılacak meskun mahallerde ağlamanın !

    Yılmaz Erdoğan - Ebru Gündeş : Sen beni sevmekten gidince .
    1 ...
  25. 1439.
  26. 1438.
  27. daha yazılmamış olan şiirdir...
    0 ...
  28. 1437.
  29. Hüseyin Nihâl Atsız, Geri Gelen Mektup.
    0 ...
  30. 1436.
  31. herşey sende gizli.

    yerin seni çektiği kadar ağırsın,
    kanatların çırpındığı kadar hafif..
    kalbinin attığı kadar canlısın,
    gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç…
    sevdiklerin kadar iyisin,
    nefret ettiklerin kadar kötü..
    ne renk olursa olsun kaşın gözün,
    karşındakinin gördüğüdür rengin..
    yaşadıklarını kar sayma:
    yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

    ne kadar yaşarsan yaşa,
    sevdiğin kadardır ömrün..
    gülebildiğin kadar mutlusun,
    üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin.
    sakın bitti sanma her şeyi,

    sevdiğin kadar sevileceksin.
    güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer,
    ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
    bir gün yalan söyleyeceksen eğer,
    bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
    ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
    unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın,
    güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın,
    ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

    işte budur hayat!
    işte budur yaşamak, bunu hatırladığın kadar yaşarsın,
    bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün.
    ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun.
    çiçek sulandığı kadar güzeldir,
    kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
    bebek ağladığı kadar bebektir,
    ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    sevdiğin kadar sevilirsin…

    can yücel
    1 ...
  32. 1435.
  33. bana malum kişi tarafından yazılmış her şiir. uzun zamandır yazılmıyor.
    0 ...
  34. 1434.
  35. ceyhun yilmaz - sevdiğim ikinci kadinsin sen.
    0 ...
  36. 1433.
  37. “Ben sana hep üşüyordum,
    Çünkü kıştım.
    Nakıştım, bakıştım.
    inkar etmiyorum da bunu,
    Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım.
    Ve lütfen inkar etme;
    Sana en çok ben yakıştım.”

    Özdemir Asaf
    2 ...
  38. 1432.
  39. sevdiğim ikinci kadınsın sen,
    ilkini sevmeye mecburdum.
    çok iyiliği oldu bana,
    ve hayatımda hiçbir mecburiyeti onun kadar sevmedim,
    sevdiğim ikinci kadınsın sen!
    ilkinin yerini alman mümkün değil,
    o öğretti bana sevmeyi,
    o öğretmese sevemezdim seni bile,
    inan o tuttuğu için ellerimden,
    yürümeyi öğrendim, koşabildim sana.
    onun gözlerine benzediği için gözlerin,
    alamadım gözlerimi senden,
    sana aşığım, seni seviyorum.
    sevdiğim ikinci kadınsın sen!
    hayatım boyunca omuzumda taşıyorum onu,
    ve sen her sabahımdasın,
    kıskanma
    alfabede bile senin adının baş harfi ondan sonra gelir,
    kalbim şimdi senin,
    onun kadar sev beni kafi
    o doğurdu, sen öldürme!

    ceyhun yılmaz - sevdiğim ikinci kadınsın sen.
    1 ...
  40. 1431.
  41. necip fazil kisakürek - sakarya türküsü.

    insan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
    Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

    Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
    Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

    Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;
    Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

    Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;
    Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

    Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,
    Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

    Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
    Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?
    Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,
    Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

    Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?
    Bu davaa hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! ..

    Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!
    Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

    insandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
    Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

    Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
    Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

    Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
    Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

    Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;
    Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

    Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;
    Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

    Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
    Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

    Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
    Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

    Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,
    Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

    insan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;
    Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

    Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;
    Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

    Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
    Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

    Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolunun,
    Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!
    Sen ve ben, gözyaşiyle ıslanmış hamurdanız;
    Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!
    Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
    Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!
    Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;
    Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

    Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;
    Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!

    -Lisedeyken edebiyat hocam ezberletmisti hala aklimda.
    0 ...
  42. 1430.
  43. ataol behramoglu yasadıklarımdan ogrendıgım bırsey var'dır
    0 ...
  44. 1429.
  45. BiRiSi
    Bir şey var aramızda
    Senin bakışından belli
    Benim yanan yüzümden
    Dalıveriyoruz arada bir
    ikimiz de aynı şeyi düşünüyoruz belki
    Gülüşerek başlıyoruz söze
    Bir şey var aramızda
    Onu buldukça kaybediyoruz isteyerek
    Fakat ne kadar saklasak nafile
    Bir şey var aramızda
    Senin gözlerinde ışıldıyor
    Benim dilimin ucunda…

    Nahit ulvi akgün
    1 ...
  46. 1428.
  47. çevrende herkes şaşırsa,
    bunu da senden bilse,
    sen aklı başında kalabilirsen eğer,
    herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır,
    hem kendine güvenirsen eğer,
    bekleyebilirsen usanmadan,
    yalanla karşılık vermezsen yalana,
    kendini evliya sanmadan
    kin tutmayabilirsen kin tutana.
    düşlere kapılmadan düş kurabilir,
    yolunu saptırmadan düşünebilirsen eğer,
    ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,
    ikisine de vermeyebilirsen değer,
    söylediğin gerçeği eğip büken düzenbaz,
    kandırabilir diye safları, dert edinmezsen,
    ömür verdiğin işler bozulsa da yılmaz,
    koyulabilirsen işe yeniden.
    döküp ortaya varını yoğunu,
    bir yazı turada yitirsen bile,
    yitirdiklerini dolamaksızın dile
    baştan tutabilirsen yolunu.
    yüreğine, sinirine dayan diyecek
    direncinden başka şeyin kalmasa da,
    herkesin bırakıp gittiği noktada,
    sen dayanabilirsen tek.
    herkesle düşüp kalkar, erdemli kalabilirsen,
    unutmayabilirsen halkı, krallarla gezerken,
    dost da düşman da incitemezse seni,
    ne küçümser, ne büyültürsen çevreni
    her saatin her dakikasına
    emeğini katarsan hakçasına
    her şeyi ile dünya önüne serilir,
    üstelik oğlum, adam oldun demektir…

    rudyard kipling - adam olmak
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük