sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    1477.
  1. Ben
    senden önce ölmek isterim.
    Gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mı zannediyorsun?
    Ben zannetmiyorum bunu.
    iyisi mi, beni yaktırırsın,
    odanda ocağın üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    Kavanoz camdan olsun,
    şeffaf, beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin
    Fedakarlığımı anlıyorsun
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    Ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    Sonra, sen de ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    Ve orada beraber yaşarız
    külümün içinde külün
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    Ama biz
    o zamana kadar
    o kadar
    karışacağız
    ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    Toprağa beraber dalacağız.
    Ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak
    iki çiçek açacak :
    biri sen
    biri de ben.
    Ben
    daha ölümü düşünmüyorum.
    Ben daha bir çocuk doğuracağım
    Hayat taşıyor içimden.
    Kaynıyor kanım.
    Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    Ama ölüm de korkutmuyor beni.
    Yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    Ben ölünceye kadar da
    Bu düzelir herhalde.
    Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
    içimden bir şey :
    belki diyor.

    nazım hikmet ran
    1 ...
  2. 1476.
  3. Ben Kimsenin Her Şeyi Olamıyorum

    ben acılarımın üstüne sünger çekip ayrılırım aranızdan
    ben bu yeryüzünün en yalnız çocuğuyum
    yaşadığım yerlerin yabancısı
    ne sözlerim para ediyor buralarda
    ne de yaşamak uğruna verdiğim kavgalar
    okuduğum şiirler, terennüm ettiğim şarkılar işe yaramıyor
    ben kimsenin herşeyi olamıyorum…
    kimse benim yalnızlığım olmuyor.

    yaşamak yalnızlık üzerine söylenmiş bir şarkıdır
    yalnızlığım bir şarkı oluyor gittiğim her yerde
    gittiğim her yerde ayak izlerin oluyor.
    gözlerin gelince aklıma her şey berrak,
    adın anılınca her şey daha bir anlam kazanıyor.
    gittiğim her yerde sen oluyorsun
    ve sen hiçbir yerde bulunmuyorsun
    ve ben kimsenin herşeyi olamıyorum…

    gel uykuma gir, uslu bir çocuk gibi dağıt saçlarımı
    dürtmeden uyandır beni, ürkütmeden günaydın de
    sıcacık bir öpüşle depreştir yüreğimi
    bu ağır postallarla sana gelinmez üzgünüm
    sen deli yürek, saçlarına rüzgardan tokalar yaptırmışsın
    şimdi bir atın yelelerine bağla, kurtar beni
    rüzgardan uçurtmalar yaparım sana inan
    ellerimde sevgiler büyütürüm sıcacık
    senin deniz kokusu saçlarına hasretim
    korkunç bir gün geçirdim, bunu nasıl anlatsam?
    tel örgülere çarpıp geri dönen gövdemi sana sevdiremem, ne de kimseye…
    ellerimi kuytularda saklıyorum
    ben kimsenin herşeyi olamıyorum…
    ellerimi kuytularda saklıyorum, utanmayasın diye
    utanmayasın diye karanlık yazıyorum
    ben en çok bir çiçeğe uzanmaktan korkarım
    çiçeğe dokunmayan ince parmaklarımdan
    kan kırmızı güller saklıyorum parkamda
    kar beyaz kesilmiş dudaklarına inat
    beni dağıtabilirsin artık, vurabilirsin güzel kız!
    seni bana sormasınlar,
    yorgunum üstelik parasızım, pasaportsuzum.
    yaşamak yalnızlık üzerine söylenmiş bir şarkıdır.
    yalnızlığım bir şarkı oluyor gittiğim her yerde
    gittiğim her yerde ayak izlerin oluyor.
    ben kimsenin herşeyi olamıyorum…
    olamıyorum…

    Kahraman Tazeoğlu
    0 ...
  4. 1475.
  5. ne hasta bekler sabahı
    ne taze ölüyü mezar
    ne de şeytan bigünahı
    seni beklediğim kadar

    n. fazıl
    0 ...
  6. 1474.
  7. Sen bilemezsin geceyi.
    Geceleri sokak lambaları altında oturan yalnızlıkları.
    Kaç gece sana dağlardan şarkılarını yolladı rüzgarlarla.
    Sen, kaç geceye dost oldun. Kaç saat dayanabildin. Kıvrıldığın yerde uykuya mı daldın hep?
    Sen bilemezsin yalnızlığı.
    Hiç ses duymadığın bir yalnızlık yasadın mı?
    Sen kaç yalnızlığa dost oldun.
    Kaç saat dayanabildin ona.
    Yüzüne kaç kapı kapayıp kaçtın yalnızlıkların?
    Sen bilemezsin ağlamayı.
    Gözlerin dolduğu anları ağlamaktan mı sayıyorsun hala? Sen, kaç kez bir basına ağladın.
    Kaç saat dayanabildin gözyaşlarına.
    Ellerinle yüzünü kapatıp, kendinden mi sakladın hıçkırıklarını?
    Sen bilemezsin içmeyi.
    Şişenin dibini bulduğun an midir sana göre içmek?
    Sen kaç kez, şarap tadında buruk şarkılar söyledin.
    Kaç saat dayanabildin sarhoşluğuna.
    Kadehini aklındakilerle mi yoksa yüreğindekilerle mi içtin?
    Sen bilmezsin sevgiyi.
    Sevgi dediğin sadece seni sevenleri mi sevmek?
    Kaç vakit ayırabildin sevmeye.
    Sadece severek kaç vakit dayanabildin.
    içinde öldürdüğün sevgilerin sahipleri nerede!
    Kaç kalpten ceketini alıp cıktın şimdiye dek?
    0 ...
  8. 1473.
  9. baudelaire'in albatros şiiridir.
    0 ...
  10. 1472.
  11. 1471.
  12. mihriban

    Sarı saçlarına deli gönlümü
    Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban.
    Ayrılıktan zor belleme ölümü
    Görmeyince sezilmiyor Mihriban.

    Yâr deyince, kalem elden düşüyor
    Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor
    Lâmbamda titreyen alev üşüyor
    Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban.

    Önce naz, sonra söz ve sonra hile...
    Sevilen, seveni düşürür dile
    Seneler, asırlar değişse bile
    Eski töre bozulmuyor Mihriban.

    Tabiplerde ilâç yoktur yarama
    Aşk deyince ötesini arama
    Her nesnenin bir bitimi var ama
    Aşka hudut çizilmiyor Mihriban.

    Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne
    Kar koysan köz olur aşkın külüne...
    Şaştım kara bahtın tahammülüne
    Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban.

    Tarife sığmıyor aşkın anlamı
    Ancak çeken bilir bu derdi, gamı
    Bir kördüğüm baştan sona tamamı...
    Çözemedim... Çözülmüyor Mihriban.

    abdurrahim karakoç
    1 ...
  13. 1470.
  14. Turgay fişekçi-asmaların dansı.
    Cemal süreyya-üvercinka.
    0 ...
  15. 1469.
  16. Baban kimdi bilemezdin serefsiz *
    0 ...
  17. 1468.
  18. beni bu güzel havalar mahvetti,
    Böyle havada istifa ettim
    Evkaftaki memuriyetimden.
    Tütüne böyle havada alıştım,
    Böyle havada aşık oldum;
    Eve ekmekle tuz götürmeyi
    Böyle havalarda unuttum;
    Şiir yazma hastalığım
    Hep böyle havalarda nüksetti;
    Beni bu güzel havalar mahvetti.
    4 ...
  19. 1467.
  20. nurullah genc ruveyda, muhtesem bir siir.
    0 ...
  21. 1466.
  22. Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
    Dante gibi ortasındayız ömrün.
    Delikanlı çağımızdaki cevher,
    Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
    Gözünün yaşına bakmadan gider.
    Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
    Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
    Ya gözler altındaki mor halkalar?
    Neden böyle düşman görünürsünüz,
    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
    Zamanla nasıl değişiyor insan!
    Hangi resmime baksam ben değilim.
    Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
    Bu güler yüzlü adam ben değilim;
    Yalandır kaygısız olduğum yalan.
    Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
    Hatırası bile yabancı gelir.
    Hayata beraber başladığımız,
    Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
    Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
    Gökyüzünün başka rengi de varmış!
    Geç farkettim taşın sert olduğunu.
    Su insanı boğar, ateş yakarmış!
    Her doğan günün bir dert olduğunu,
    insan bu yaşa gelince anlarmış.
    Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
    Her yıl biraz daha benimsediğim.
    Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
    Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
    Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
    Neylersin ölüm herkesin başında.
    Uyudun uyanamadın olacak.
    Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
    Bir namazlık saltanatın olacak,
    Taht misali o musalla taşında.

    Cahit Sıtkı TARANCı
    0 ...
  23. 1465.
  24. Gece Nöbeti

    Daha az seviyorum seni
    Giderek daha az…
    Unutur gibi seviyorum
    Azala azala…
    Aramızdaki uzaklığın karanlığında
    Geçeler kısalıp gündüzler uzuyor öyle olunca
    Daha az seviyorum seni….
    Kendini iyileştiren bir yara gibi
    Daha az…
    Ve zamanla…
    Sen geceyi tutuyorsun
    Ben nöbetini…
    Uzak dağ kışlalarında
    Görmüyoruz birbirimizi…
    Usul bir sis iniyor
    Kopmuş yollara…
    Işığı hafif uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin
    Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda
    Sevgilim, sevgilim
    Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
    Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da…
    Artık daha az seviyorum seni
    Unutur gibi ölür gibi
    Daha az
    Yeniden öğretiyorum kendime
    Onca aşkın öğretemediğini
    Yeniden öğretiyorum
    Yalnızca sevdiğimi değil
    Evladımı kaybettim ben
    Kaç acı birden imtihan etti beni
    Bir tek gece vardır insanın hayatında
    Ömür boyu sürer nöbeti
    Buda öyleydi
    iyi ol…
    Sağ ol…
    Uzak ol…
    Ama bir daha görme beni…

    Murathan MUNGAN.
    4 ...
  25. 1464.
  26. şimdi sen kalkıp gidiyorsun, git. gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar, gitsinler. oysa ben gözlerinsiz edemem, bilirsin. Cemal Süreya.
    1 ...
  27. 1463.
  28. cemal süreya - sana giden yollar kapalı.
    1 ...
  29. 1462.
  30. 1461.
  31. --merdiven--
    ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
    eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
    ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak..

    sular sarardı.. yüzün perde perde solmakta,
    kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.

    eğilmiş arza kanar muttasıl güller,
    durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller.
    sular mı yandı? neden tunca benziyor mermer?

    bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta
    kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.

    (bkz: ahmet haşim)
    2 ...
  32. 1460.
  33. Birden işitilmez olsun ayak seslerim;
    Gölgem bir başka sokağa sapıversin;
    Unutayım bir anda her şeyi,
    Nerde oturduğumu,
    Bir tuhaf adem olduğumu Can adında.
    Aklım arayadursun başka kapılarda kısmetimi,
    Ben, bilmediğim sokaklarda bir başıma;
    Gönlüm öylesine geniş, öyle ferah,
    ilk defa görmüş gibi dünyayı,
    Bir şaşkınlık içinde, yeniden doğmuş gibi;
    Hatırlamam artık değil mi, dostlar,
    Hatırlamam artık garipliğimi?
    (bkz: Can Yücel) - Kayıp Çocuk

    ayrıca Mehmet Akif Ersoy - Çanakkale Şehitlerine
    1 ...
  34. 1459.
  35. seni bulmaktan önce aramak isterim
    seni sevmekten önce anlamak isterim
    seni bir yaşam boyu bitirmek değilde
    sana hep hep yeniden başlamak isterim.
    (bkz: özdemir asaf)
    1 ...
  36. 1458.
  37. 1457.
  38. yasamak sakaya gelmez buyuk bir ciddiyetle yasayacaksin...
    0 ...
  39. 1456.
  40. Bağlanmayacaksın
    Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne
    “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
    Demeyeceksin işte.
    Yaşarsın çünkü.
    Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
    Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.

    Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
    Senin onu sevdiğinden.
    Çok sevmezsen, çok acımazsın.
    Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
    Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
    Senin değillermiş gibi davranacaksın.
    Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de
    korkmazsın.
    Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
    Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
    Paldır küldür yürüyebileceksin.
    ille de bir şeyleri sahipleneceksen,
    Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
    Gökyüzünü sahipleneceksin,
    Güneşi, ayı, yıldızları…
    Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
    “O benim.” diyeceksin.
    Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
    Mesela gökkuşağı senin olacak.
    ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait
    olacaksın.
    Mesela turuncuya, yada pembeye.
    Ya da cennete ait olacaksın.
    Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
    Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem
    de hep senin kalacakmış gibi hayat.
    ilişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…
    1 ...
  41. 1455.
  42. şüphesiz tüm cemal süreya şiirleridir.
    0 ...
  43. 1454.
  44. Kim söylemiş beni
    Süheylâ'ya vurulmuşum diye?
    Kim görmüş, ama kim,
    Eleni'yi öptüğümü,
    Yüksekkaldırımda, güpegündüz?
    Melâhat'i almışım da sonra
    Alemdara gitmişim, öyle mi?
    Onu sonra anlatırım fakat
    Kimin bacağını sıkmışım tramvayda?
    Güya bir de Galataya dadanmışız;
    Kafaları çekip çekip
    Orada alıyormuşuz soluğu;
    Geç bunları, anam babam, geç;
    Geç bunları bir kalem;
    Bilirim ben yaptığımı.

    Ya o, Muallâ'yı sandala atıp,
    Ruhumda hicranın'ı söyletme hikâyesi?

    -Orhan veli
    2 ...
  45. 1453.
  46. Mona Roza

    Mona Roza, siyah güller, ak güller
    Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
    Kanadı kırık kuş merhamet ister
    Ah, senin yüzünden kana batacak
    Mona Roza siyah güller, ak güller

    Ulur aya karşı kirli çakallar
    Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
    Mona Roza, bugün bende bir hal var
    Yağmur iğri iğri düşer toprağa
    Ulur aya karşı kirli çakallar

    Açma pencereni perdeleri çek
    Mona Roza seni görmemeliyim
    Bir bakışın ölmem için yetecek
    Anla Mona Roza, ben bir deliyim
    Açma pencereni perdeleri çek...

    Zeytin ağaçları söğüt gölgesi
    Bende çıkar güneş aydınlığa
    Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
    Seni hatırlatıyor her zaman bana
    Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

    Zambaklar en ıssız yerlerde açar
    Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
    Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
    Işıksız ruhumu sallar da durur
    Zambaklar en ıssız yerlerde açar

    Ellerin, ellerin ve parmakların
    Bir nar çiçeğini eziyor gibi
    Ellerinden belli oluyor bir kadın
    Denizin dibinde geziyor gibi
    Ellerin, ellerin ve parmakların

    Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
    Saat onikidir söndü lambalar
    Uyu da turnalar girsin rüyana
    Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
    Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

    Akşamları gelir incir kuşları
    Konar bahçenin incirlerine
    Kiminin rengi ak, kimisi sarı
    Ahh! beni vursalar bir kuş yerine
    Akşamları gelir incir kuşları

    Ki ben Mona Roza bulurum seni
    incir kuşlarının bakışlarında
    Hayatla doldurur bu boş yelkeni
    O masum bakışlar su kenarında
    Ki ben Mona Roza bulurum seni

    Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
    Henüz dinlemedin benden türküler
    Benim aşkım uymaz öyle her saza
    En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
    Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

    Artık inan bana muhacir kızı
    Dinle ve kabul et itirafımı
    Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
    Alev alev sardı her tarafımı
    Artık inan bana muhacir kızı

    Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
    Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
    Bir gün gözlerimin ta içine bak
    Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
    Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

    Altın bilezikler o kokulu ten
    Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
    Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
    Bir tüy ki kapalı gece ve güne
    Altın bilezikler o kokulu ten

    Mona Roza siyah güller, ak güller
    Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
    Kanadı kırık kuş merhamet ister
    Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
    Mona Roza siyah güller, ak güller
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük