normalde yarım saatte hazırlanıp servise yetişemezken, servisi kaçırıp okula dolmuşla gitmem gereken durumlarda 18 dakikada okulda olabiliyorum. hazırlanmak 2 dolmuş değiştirmek ve de koşmak bu 18 dakikanın içinde.
elektronik aletleri tehdit ederek çalışmalarını sağlama. televizyon iyi çekmiyor mu diyelim, "amı koduğumun televizyonu bak sana on saniye süre ondan geri sayıyorum. çekmezsen vallaha camdan aşşağı atarım seni. 10,9,8,7..." çalışmayan televizyon henüz olmadı.
elektronik aletleri ellediğimde bozarım.
kedilerle değişik bi ilişkim var tek bakışımla emrime amede oluyorlar.
kötü olayı hissediyorum.
gevezeyim biliyorum.
çok iyi tavuklu yemekler yapabiliyorum.
çok iyi barbekü sosu hazırlayabiliyorum.
aşık olamayabiliyorum.
rüzgara karşı işeyebiliyorum.
ölmedim, yaşayabiliyorum.
ne zaman bir çocuk görsem ona bakıp imreniyorum ve aklımdan da "off ne güzel bir şey bu ya!" dediğim an o çocukçağız hemen düşüyor. süper güç mü lanet güç mü siz karar verin işte.
'laf'ımla dövebiliyorum. tahammül sınırını aşan insanları cevap veremeyecek konuma getirip kan revan içinde bırakınca öyle güçlü hissediyorum ki kendimi bu olsa olsa süper güç olur.