Rüyamda yine uçuyordum lan... Ama öyle çok yüksektende değil. Bildiğin otobanda otobüslerin yanında uçuyorum. Topkapı'dan yardırdığım gibi soluğu karaköy'de aldım. Baktım vapura binmeye gerek yok boğazı da uçarak geçtim, kadıköy'e vardım. Ortalık öyle kalabalıktı ki uçmakla iyi ettim derken kendimi yine o evde buldum. 5. kattaki dairesine kadar süzüldüm. Pencereden girer girmez kedisi farketti beni. "erooss gel oğlum" dedim sevdim kediyi biraz. Baktım uyuyo malum şahıs. Uyandırsam belki beni gördüğüne pek memnun olmaz diye düşündüm. izledim baya bi, sonra baktım olacak gibi değil yatıyım yanına dedim. Her zaman ki gibi yanına yatıp sarıldığımda hiç bir tepki vermedi, gözlerini araladı baktı biraz, sonra tekrar yumdu. Kanatlar aşkına böyle hızlı uçuş görülmemiştir, bi fırladım yataktan. Bu sefer de kadıköy'ün daha ilerisinde oturan diğer malum şahısın evine yöneldim. Sinirliyim de bi yandan. Vardım eve girdim içeri baktım oda uyuyo. Bir an bakınca ne kadar özlediğimi farkettim. "bunu bana niye yaptın lan" temalı konuşmalarımdan birini bağıra çağıra gerçekleştirebilirdim aslında ama gerek yoktu. O kanepe de onunla huzurla uyuduğum günleri düşündüm, tam pes edicekken yine işin sonunu, olacakları düşündüm. istenmediğim yerlere gitmemeli, bensiz mutlu olanları öylece bırakmalıydım. Hafiften gözlerini araladı bu, gülümser gibi baktı ama hiç hali yoktu. Onun o yatakta uzanmış halini görünce ne yaptıkları için hesap sormak ne de intikam almak geldi içimden. Sadece eskisi gibi sarılsa yeterdi aslında ama artık o sıcaklığı hissedemezdim. Elimi sakallarına attım;
dün gece ile bu sabaha müteakip teyzemin evinin terasında asma yapraklarını yerken gökyüzüne bakıyor idim. akşam üstü filandı sanırsam hocum. deyzem ivazpaşa da oturur. bursalı olanlar bilir. bursanın tepe kısımlarındadır.evler üste üste gider.aralara sıkışmıştır hep evler . tam bursayı,yeşili,stadyumu,ulucamiyi kuş bakışı seyreyleceğiniz yerler. oy yirin , özledim. özledim şimdi çok uzaklarda.ühü ühü amk . neyse bebeleşmenin sırası değil.
nerde kaldıydık. gökyüzünü seyreyliyordum ki. uçaklar helikopterler geçmeye başladı peşin sıra. sonra da iki tane zeplin. öyle hızlı gidiyorlar ki.hiç zeplin hızlı gider mi rüya işte amınım. hayır rüya olduğunu bilmesen sanırsın ki harp çıktı. o derece bi durum.
derken aman allahım oda nesi,çok uzakta bi yerden duman çıkıyo. ona telaşlanırken başka yerden duman gördüm.noluo lan dememe zaman kalmadı ki.her yerden duman çıkıyo.kısacası bursanın neresine baksam yandı yanacak anam. ateş olmayan yerden duman çıkar mı diye diye salak salak da düşünüyorum ama. çünkü sadece dumanı görebiliyorum. neyse şom ağzımı açmamla beraber tam karşımdaki ev yanmaya başladı çerçeveler,pencereler hebiciği. sonra hemen terastan içeri girdim deyzeme ve evdeki diğer insanlara haber vermeye. nerdeee herkes siktir olup gitmiş bi tane insan yok lan.
kafamdan zilyon tane düşünce geçiyo. ah amına koyim amerika libya,suriye, mısır derken sonunda zikti belamızı yaktı bursayı diyorum. sonra annemi arıyorum yok,at,avrat,silah ne diyorum la ben. hala kurtalamadım etkisinden. yok kimse yok in cin bile top oynamıyo.
çığlık atıcam atamıyorum, herhalde o sıra karabasan beni zikiyodu. şöyle bi depreştim,uyandım gözümden yaş gelmiş. ısıtıcıyı açık unutmuşum .zaten çük kadar oda.
velhasılı odanın çok sıcak olmasından kaynaklı böyle bi rüya gördüğüm fikrine kapıldım şimdilerde. emrahın filmini izlerken uyuyakalsaydım nuri alço zikiyor olacaktı herhalde rüyamda.
onun için dikkat edin optimum sıcaktıkta insan gibi uyuyun
Kendimi sürekli ya daha önce gitmediğim bir evde yanlız veya apartmanlardan oluşan bir sitede görüyorum.Hep yanlızım bu ortamlarda Ve hep keşif yapıyorum bu evleri veya apartmanları. Uyandığımda da kendimi bok gibi hissediyorum. Hep kaos, korku ,endişe ve moral bozukluğu oluyor bu rüyalarda, hiç mutluluk hissetmiyorum. Rahat bi 10 yıldır görüyorum bu tür rüyaları. Psikolog görsem anında sorucam nedenini beleşten...
Sonuncu gördüğüm garip rüya ise şöyle. Yine boş bir apartmana giriyorum. Tam merdivenlere yönelecekken köşede asansör olduğunu görüyorum. çağırıyorum asansörü geliyor ama belli içinde birileri var. Kapı açılıyor ve içinden tayyip erdoğan çıkıyor ve başlıyor beni azarlamaya. Süt dökmüş kedi gibi dinliyorum yiyorum azarımı ve merdivenlerden çıkmaya başlıyorum başbakanın dediği gibi...
alex ferguson ile gökhan gönül'ün güngören köyiçi'nde bir esnaf lokantasında yemek yediğini ve tarafların el sıkıştığını görüp uykuda kalp sıkışması da yaşattı ya bu ömür bana... daha da bir şey demem.
sitenin bahçesinde oturuyoruz arkadaşlarla. yanımda iki çocuk var, kaybedenler kulübünü yeni izlemiş, hayatı boşvermiş bir şekilde konuşup duruyorlar. yahu yaşımız daha 13, sen neyin kaybedenisin, neyine tutunamamışsın çocuk? önce donunu topla sen derler adama.
o iki çocuğun doğum günüymüş o gün. anneleri pasta yapmış getirmiş, bunlar mumları bile üflemeyi gereksiz görüp oflayıp puflarken, bu puflamalardan mütevelet sönüyor mumlar, o derece. ne yapsan yaranılmaz bunlara, anca çene çalacaklar. kaybedenler kulübünü izlemişler izlemesine de, anlamamışlar besbelli.
o sırada annem balkondan görünüyor, elinde iki toka. diyor ki "sevgililerinize verirsiniz, ben kendi ellerimle yaptım. doğum gününüz kutlu olsun. şuraya gelin de atayım." bu ikisi kımıldamıyor bile. "amaan, püf. sevgilim olacak da bu tokayı ona vereceğim. kıçımı kaldırdığıma değmez." bunun üzerine annem bir süre daha bekliyor ve sonra gözlerinde ince bir hüzünle içeri giriyor.
dayanamıyorum daha fazla. kalkıp çocuklara sırayla tokat atıyorum, sesi bir mahalle öteden duyulacak şekilde. afallıyorlar.
korkanbir insanın lütfen okumaması dileğiyle başlıyorum rüyamı anlatmaya.
rüyamda evimizdeyim. evin kapısı ardına kadar açık.kapatmak için yöneliyorum. arkamda sakın evin dışarısına çıkma. eşiği geçme adım bike atma diyor biri. birden bire yüzümde bi sıcaklık hissediyorum. hemen geri çekiliyorum.
kapıyı kapatmak için itmeye çalıştığımda kapatamadığımı fark ediyorum.bir anda simsiyah bir kadın beliriyor dışarıda, kapıda. gözleri kıpkırmızı ben ne oluyor diyorum. bi anda tüm enerjimi emen bi ruh emici gibi enerjim emiliyor. beni içeri davet et diyor. hayır diyorum. evin içerisine kaçıyorum. kapıyı ittiriyorum. kapatamıyorum. sen kimsin diyorum. vampir misin?(burası wimpiere diaries yüzünden) ben insanların kanıyla değil ruhuyla beslenirim diyor. kadın dışarıda dikiliyor. ama benide etki altına alıyor. ruhumun çekildiğini hissediyorum. o anda ne hikmetse defalarca felak ve nas surelerini okuyorum. kadın çığlık atarak kaçıyor. canı yanıyor ve ben durduğum anda alev gibi yanarak tekrar güçleniyor. bir kahkaha atıyor. beni öldüremezsin diyor. ' bu eve giremiyorum. girişim yasak. ama sen bu kapıdan çıktıgında seni öldürücem' diyor. git burdan diye bagırıyorum. ' 'bei şekilde bu eve giricem, annenin arkadaşı olarak ya da kardeşinin arkadaşı olarak. diyor. ben tekrar felak ve nas surelerini okumaya başlıyorum.ve o anda tekrar güçsüleşiyor. çığlık atıyor. ' bu eve giricem. sadece evdeki girmemi engelelleyen bu güç olmasa evinizi içindekilerle yakarım diyor.'
en son artık tüme nerjim bitiyor. güçsüzleşiyorum. o anda evde bi adam daha var. kim tanımıyorum. bi kova su alıyor. birşeyler okuyor sanırım suya. birşeyler yapıyor. ve suyu evişn etrafına atıyor. yaratık yanarak sönüyor ve yok oluyor. adam bana 'onu yok etmenin tek yolu buydu' dedikten sonra uyanıyorum.
işin daha da ilginci sabah annemle otururken annemin bana aynı anda ' kızım bu gece rüyamda bi yaratık vardı. gece felak nas okudum kaçıyordu ama yok olmuyordu' diye rüyasını anlatmasıydı. ve bende ona anlattıktan sonra ikimizde çok kötü olduk. bu daha dört gün önce oldu. ve hala etkilenmiş durumdayım.. bunu da üzerimizdeki negatif enerji olrak yorumluyorum.
rüyamda iki elimi birden bilekten kestim nasıl yaptım hiç bilmiyorum sözlük. başkalarına bağışlayacağız dediler, elleri olmayanlara. kafayı yiyordum ben onları yeniden dikecekler sanıyormuşum çünkü. insan ellerini keser mi hiç yahu, hayır birini kestim diğerini neremle kestim merak konusu o da.
rüyamada ata demirer in sahibi olduğu gece kulübünde sahne alıyordum sözlük. Ata ve şöförü beni kocaman bir araçta bekliyorlardı. Hazırlanıp arabaya bindim. Ata usulca yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı. Meğerse birbirimize aşıkmışız. Orda uyandım fakat ilginç kısmı gerçekmiş gibi hissetmemdi. Sarılışının gücünü bile hissetmiştim. hayır ata demirer hayranı falan değilimde. Herkes gibi severim o kadar.
(bkz: rüyanız hayrolsun)
kudüs'ün ağlama duvarının önünde secde edip dua ederken üzerime nur yağması. etraftaki insanların bana bakıp ağlaşmaları saygı göstermeleri. yani şahsen dua eden namaz kılan inancı yüksek biri değilim neden böyle bir şeyi yaptım onu da bilmiyorum. bu rüyadan ne gibi bir mesaj çıkarmalıyım. ama şunu söylemeden geçemeyeceğim ki hayatımda böylesi bir ışık ve renk parentelleri yoğunlaşması hiç görmedim.
gece rüyamda gözlüklü sarışın bir kız gördüm.bana gülümsüyordu.bunu bir masaya yatırdım.onu yapmaya başladım.bir anda uyandımki yatakta kendi kendime zıplıyordum.
dün gece rüyamda hiç durmadan çay demledim sözlük. Kendimi çaycı hüseyin gibi hissettim. Birsürü demlik, birsürü misafir habire çay doldurdum yetmeyince stres oldum hatta. (bkz: hayırdır inşallah)