bildiğin viyadük la. oraya bina yapıp da o tarafa pencere koyana değil viyadüğe sövüyorum her gün. bir de istanbula günde ciddi sayıda tır gidiyormuş onu öğrenmiş oldum.
insanlar, her zaman insanlar. insanlar kadar arabalar, taksiler, bisikletler... bir de yapraklarını şu aylarda dökmeye başlayan ihtiyar ve yorgun ağaçlar...
Okyanus. Biraz dalga sesi. Evin onundeki yoldan gecen patenli kaykayli kopekli insanlar ve sesleri. Oturdugum yerden tanimliyorum bunlari. Gunes yavas yavas asagi suzuluyor. Aksam oluyor. Okyanus daha bir guzel kokuyor. Bi de bu insanlar bu kadar luks yatlari alacak paralari nereden buluyor?
aksaray'a 20 km uzaklıkta üzerine hafif kar serpiştirilmiş gibi duran, eşsiz manzarasıyla görenlerin içini ferahlatan, 3268 rakımıyla adeta bir devi andıran, 1700 küsür metresine kadar olan meşe ormanlarıyla oksijen kaynağı olan, her yıl yüzlerce turist'in ziyaret edip zirveye tırmanma yarışı verdiği ve hatta gelenlerin tekrar tekrar geldiği, zirvesinden fotoğraf severlere eşsiz manzara sunan, ayrıca hemen eteklerinde bulunan köylerde hakiki çam balı bulunan, gene eteklerindeki helvadere köyünde göl manzarasında eşsiz damak tadı sunan kiremit'te alabalık yemenin keyfine vardıran. Güzel yurdun güzel dağlarından aksaray'dan hasandağı'dır efendim.
