kesici aletlere karşı bir paranoyaklığım vardır. "ulen şu bıçak yere düşse, oradan duvara zıplasa, duvardan beynime girse mefta oluruz iyi mi? kih kih" şeklinde geçer bu olay. ama tam korku değil galiba bu herneyse bir de canlı tarantula gördüğümde çok korkarım ama daha görmedim...
rüyada böyle bir merdivenden inerken ayağın boşluğa gelmiş gibi olur gibi.. hani düşersin gibi.. rüyamda öyle olmasından çok korkuyorum. dün oldu mesela. uyanamadım da bir an. aklımı kaçırıyordum sözlük korkudan.
takıntımsı bir korku aslında. şimdi kapalı bir mekana girerken kapıyı açmamız gerekir ya. * kapının içeriye mi dışarıya mı açıldığını girmeden önce düşünür taşınır,planlar ardından cesaretimi toplarsam ittirme ya da çekme suretiyle bazı girişimlerde bulunurum. tabii yanlış olanı seçersem başta ** önemsiz bir durum olduğunun ve çevreden gelebilecek tepkilerin önemesenmemesi gerektiğinin farkındayım .
öldükten sonra enkarne olup yeniden dünya cehennemine gelmek zorunda olmak. evet tek üzüntüm bu. dilerim gerçekleşmez.
korku dedim üzüntü demişsin yiğen dersen de korktuğum hiç birşey yok derim, hala yaşıyor olmam korkusuzluğumun kanıtı dayı.
korkuyorum korkuyorum korkuyorum! sadece tek bir korkum var öldürülmek evet gece yatarken boğularak,kaza kurşununa kurban giderek, kıskanç bir arkadaşın cinnet kurbanı olarak... saplantı oldu öldürülmekten çok korkuyorum.
babama benzemek. darmağın evlilikler perişan halde sağa sola savrulan çocuklar. korkuyorum sözlük ona çekmekten ona benzemekten. "babana ne kadar benziyorsun" dediklerinde utanıyorum "ben annemin oğluyum annneme benzerim" diye geçiştiriyorum hep. evliliği asla düşünmüyorum bu yüzden.