Geceleri yatağa girince hayal kurmaya başlıyorum ama öyle bir hayal ki senaryo gibi 5 senedir ince repliklerine kadar her ayrıntıyı detay detay düşünerek hayal kuruyorum,benle beraber hayalimdeki insanlar da büyüyo,ilginç,7. senede bırakmayı düşünüyorum,belki başka uzun metrajlı bir hayal kurarım.
bal yerken ekmek kullanmamak 7-8 yaşlarından beri bende olan bi huydur. Ekmeksiz, bıçağın-çatalın ucundan yerim. Mümkünse süt içerim yanında.*
ooh mis!
küçüklüğümden beri ne zaman sokakta güzel bir araba görsem plakasını ezberliyorum. birgün bir programdan arayıp evet etipuf 10 saniye içinde söylediğiniz plakalı aracı size vereceğiz diyecekler gibi geliyor hep.
Her zaman yanımda içi su dolu bir pet şişe olur.onu yanımdan hic ayırmam.Dışarı çıkarsam yanimdadir, yatılı misafirliğe gitsem onu da yanımda götürürüm.
bazen insanlarla konuşurken bazı şeyleri kafamda kurduğumda onlara söylediğimi zannediyorum fekat söylemiyormuşum konu anlaşılmayınca da kızıyorum efenim...
havlumun tek yüzünü kullanmak ve oraya baska hicbir seyin, hic kimsenin degmesine izin vermemektir. taragima da dokundurtmam, bir arkadasim kullanirsa defalarca yikarim. bi de zirt pirt el yikama, henüz hastalik boyutunda degil.
sanirim insan cocukken defalarca bitlenince böyle oluyor..
garip marip değil kardeşim. şirketin de olsa arabam o benim. ne var ki bunda onunla konuşuyorsam. sabahları günaydın, akşamları iyi akşamlar diyosam. allah allah ya.
- yürümeyi seviyorum,yürürken hayal senaryo kuruyorum,bi bakıyorum gideceğim yere varmışım.bazen geçtiğim de oluyor,(2. kat yerine 4e çıktığım çok olmaya başladı son yıllarda)
- hızlı yürüyünce hızlı düşündüğümü zannediyorum, yanımda birisi varsa hep yavaş yürü diye uyarır.
- oturarak düşünmektense küçücük evde 20 dk durmadan sağa sola giderek düşünürüm, komşular görüp deli diye ihbar edecek bir gün.
- 'canım' kelimesinden nefret ediyorum.
- birisi yalan söylüyorsa,kaybedeceğim fazla birşey yoksa,yutmuş gibi yapıyorum, o yalanın üstüne neler inşa edeceğini görmek için.
ikea ürünlerine haftada bir bakmadan rahat edemiyorum. Çoğunun isimlerini ve fiyatlarını ve getirildiği yıldan bugüne olan fiyat değişimlerini hatta bazılarının e-alışveriş alanında yüklü olup olmama durumunu bile biliyorum, markaya ait her şey kafamda kalıyor ama öğrenmek istediğim trilyonlarca şey kafama bu kadar rahat girmiyor, işte bu mantıksızlığı açıklama çabasıyla dolanıp duruyorum çoğu zaman...işin kötüsü insanlar bunu düşündüğüm anlarda, onları dinlediğimi sanıyor. 1 gün yakalanacağım çok pis ama umarım ikea'da olurum yakalandığımda.. *
google da bir şey ararken yazacağım şeyin google ın kendisinin önceden çıkarmasını isterim.
sanki önceden çıkarmayınca aramayacakmış yada ben yanlış yazıyormuşum gibi geliyor bana.
sırt çantası olmadan dışarıya çıkamıyorum. ne yapayım kardeşim çanta olmayınca kendimi çırılçıplak, savunmasız, güçsüz, ezik hissediyorum. ve işin garibi çantasız dolaşanlara karşı "nasıl dolaşıyor lan bunlar çantasız?" şeklinde düşünceler oluşuyor beynimde. düşünsenize; bir kamu kurumunda çalışmaya başlamışım, üstümde takım elbise, sırtımda çanta. *
bir kötü huyum daha var. huy demek doğru mu bilmiyorum ama pisuvara ve klozete tuvaletimi yapamam. her bulduğu yere işeyebilen kişileri kıskanmışımdır. idrar testi yaptırdığım zamanlar çok zorlanıyorum. veriyorlar küçücük bir aparat, al bunun içine işe diyorlar. olmuyor işte. ama o geniş delikli, yanları tırtıklı tuvalet var ya*, işte onu görünce duran sular akıyor. *
bacak bacak üstüne atmadan oturamıyorum bi büyük filan olduğunda ortamda çok sıkıntı çekiyorum.
küfür edemiyorum ettiğim en büyük ettiğim küfür "mal". çok çok sinirlenirsem siktir git derim ancak
kuaförümden başka kimsenin saçıma dokunmasına katlanamıyorum. belki sevgilim dokunabilir evet.
eğer müzik açıksa arabayı düzgün park edemiyorum. konsantre olamıyorum çünkü. park alanı genişse çok takılmıyorum müziğe ama iki araç arasına park ediceksem o radyo mutlaka kapanacak!
-yanımda yürüyen kişi sağ tarafımda olmalı, bir de aynı adımları atmalıyız. yoksa gözüm sürekli yanımdakinin ayaklarında oluyor , ve düzeltiyorum ister istemez.
-merdiven çıkıyorsam * illaki sayarım basamakları.
-yerde yaprak görürsem dayanamam , hele ki sonbahardaysak, hepsine basarım. çıkan o haşırt sesini çok seviyorum.
- sigara paketini açar açmaz her defasında rastgele bir sigarayı ters çevirip onu en son içiyorum.
kürdan bağımlısı olmak. sigara yerine kürdan kullanmaya başlayan red kit misali ne zaman kürdan görsem birkaç tane alıp bitene kadar dişlerimi kurcalıyorum. diş etlerim rahatlıyor. kurcalamasam sanki dişlerimi fırçalamadan dolaşmış gibi oluyorum.
