bir öğrenci olarak 'tembel' diye nitelendirilebilirim. Ama aslında öyle değilimdir.
sadece sisteme karşı çıkıp bana uygun olduğunu düşündüğüm ilgimi çeken derslere çalıştığımdan böyle oluyor.
gereksiz olduğunu düşündüğüm bir şeyi öğrenmenin ne anlamı var.
Tembelliktir. Hepimiz tembeliz aq sen neden bahsediyorsun demeyin hemen. Bendeki öyle böyle bir tembellik değildi. Çocukken baktın yeni gelen kardeş kucakta taşınıyor. Yürümeyi bıraktım beni de kucaklasınlar diye. Doktora götürdüler bu niye yürümüyor, sorunlu mu diye. Bir kaç test yaptılar, sonra bu tembel ondan yürümüyor dedi doktor o derece yani.
Ha buna rağmen hep de çalışkan adam diye bilindim girdiğim derslerde. O mesele ayrı ama sevince bir değişik olup dört elle sarılıyorum konuya.
O dört elle sarılma da sanki sherlock gibi uzun yatış dönemlerinin ardından gelen bir kaç haftalık çalışmalar.
Değişik bir insan olmam. Arkadaşlarım da beni değişik buluyor. Cidden verdiğim tepkiler güldüğüm ve ağladığım ve mutlu olduğum şeyler farklıdır. Yaşlı bir insanı gördüğümde ağlarım, tanımadığım bir insana bile gülümserim, birini görünce direkt el sallarım, birine bir şey olunca derdini dert edinirim, detaylara takılırım unutmamam gereken şeyleri unuturken lüzumsuz şeyleri hep hatırlarım, saçma sapan espri yapıp gülüp dururum filan şu an aklıma gelmese de bir sürü şey var. Bir de çok çabuk utanırım ve kıpkırmızı kesilirim anında. Utanmasam bile ilginç bir şekilde birileriyle bir şeyler konuşurken de kızarıyorum.
inatçılık dediğim dedimlik gibi özelliklerim olsa da en ön plana çıkan Konuşma yeteneğim. insanlarla kolayca sohbet kurabiliyorum istediğim insanla çekinmeden istediğim yerde gidip konuşma başlatabiliyorum. insanlarla tanışmak hobi gibi oldu. Yeni bir ortama okula arkadaş çevresine yada tanımadığım insanlarla dolu bir masaya oturduğumda hiç bir şekilde problem yaşamıyorum.
inatçı olmak evet. Savunduğum şeyi değiştirmek zaman alıyor.
Hattâ bir kişi " Allah'tan müslümansin seni döndürmek, müslüman yapmak zor olurdu" demişti.