Bugün gıpta nın taşdan imal edilmiş defterlerinden aldım, tabi hemen su testine tabi tuttum, gerçekten ıslandığında
bozulma gibi bir durum olmuyor, selüloz içermeyen ağaç katkısız bir defter.
Sanırım tükenmez kalemle daha iyi bir kullanım sağlanıyor.
arkadaşımla midem ağzıma gelene kadar yemek yemek, onun mutlu ilişkisini görüp bazı çıkarımlarda bulunmak ve belirli kararlar alma aşmasında olmak gibi gibi.
Sabh kalktim ise gittim butun gun ofiste oturdum face twitter instagram takildim toplasan 1 saat calistim alsam eve geldim vucudumu yikadim uzandim birazdanda yatarim boyle sikim sokum bi hayat hergun ayni amk.
9 civarı uyandım, perdeleri kapattım, dünden kalan pizzayı yedim, biraz sözlükte takılıp, 5 dakika yol yürüdükten sonra tuzla arabasına bindim. (izmitten) sıkıcı ve bunaltıcı bir yol idi. ulaştığımda ise hemen metroya doğru emin adımlarla yürümeye başladım..
kartal-kadıköy metrosuna atlayıp, bir sürü insanla beraber metro turunu tamamladım. boğanın olduğu garip bir meydana çıktım ve esnafa dereağzı futbol tesisleri nerede diye sorumu yönelttim. sağolsun gösterdi gibi oldular, bi döner bi ayran kayıp, saraçoğlu stadyumunun hemen arka tarafında olan tesislere ulaştım. yaşım 16 ve 1 hafta önce arayıp beni denemek istediklerini bildirdiler.
vardığımda koordinatör ile tanıştım, konuştuk. hazırlık maçı yapıldı yeni gelenlere nazaran. iyi oynayamadığımdan olsa gerektir ki beğenilen herhangi birisi olmamıştı, ve ben hasta bir o kadar halsizdim. 30 dakika için geldiğim onca yol, sıkıntı bitmiş olduğundan, hem sevinip, hem o yorgunlukla evin yolunu tutmuştum. tekrar metroya-kartala-izmit metrobüsüne- eve- ve ıhlamur çayı eşliğinde sizlere yazmaktayım. az sonra hastaneye gideceğim bir de, annem ameliyat oldu, baarsak. bunu da eklemeliyim.. garip, sıkıcı, çok düşünen biri olarak harcamaktayım ben de kendimi. iyi forumlar.
sabah uyanip kahvalti yaptim. öğleyin hastaneye gidip ogleden sonra yengemin kiz kardesine gittim. sonra eve gelip ev isleri yemek derken. anca oturdum kanepeye. kedimle uyukluyoruz efendim.
Okulda tören yaptık, akış istediğimiz gibi gitti. Cocukları oyuncaklara bindirdik, malum onların günleri. Tüm gün topuklu ile gezmekten barnaklarım acıdı, ardından spor ayakkabılarımı öptüm. Dayımlara geldim ve aile yemeği yiyeceğiz. Bir gün de böyle bitecek.