sokağımızda enfes bir hatun otururdu. çok iyi anlaşır, vakit geçirirdik. o kadar güzeldi ki, bu dünyaya ait olamazdı. o zamanlar ergenlik çağına yeni yeni girmiştik. aşk nedir, sevgi nedir bu kavramlar uzaktı bize. bu bahsettiğim bayanın bir annesi vardı. tahminimce 40 yaşlarındaydı. ona aşık olmuştum. * tomb raider dan fırlamış bir angelina jolie edası vardı. aradan 10 sene geçti. güzeller güzeli arkadaşıma değil de, onun annesine aşık olduğum için utanmıyorum.
arkadaşımın annesi bugun bile yolda gördüğünde beni gülümser, halimi hatrımı sorar. ben yine tav olurum. çocukluğuma dönerim.
ay ben aşkı buldum sözlük. seri eksi oy veren ibneme aşık oldum. Ulaşılmaz kendisi, bir o kadar da dayanılmaz.. Canı neler istiyor bir bilseniz.. Beni değil, annemi..
Ya o değilde, ben aşkı gerçekten buldum sanırım; milyonlarca kez aşık olma fırsatı sunan sevgiyi buldum. O mükemmel biri...
edit: 20:49 itibarıyle bu entry i buraya yazıp konuşlandırdıktan sonra 21:05 te son kötü oylananlar listesinde görmem kanın beynime sıçramasına sebep oldu.
Yeter ya ben aşk da mı itiraf edemicem? .mna kodugumun ibnesi eğer bu sensen rüyalarımda miktim seni defalarca ters yüz ede ede. Sapık. Beyinsiz maymuncuk, sersem seni..
edit 2: o sevgi nin uzerinden walla 4 tanesi daha geçti yani hala bulamamışım. Ööle bu kadar dedikodular.
Baharın habercisiydi bana gelişin. Ne güzeldi yine seninle doğmak, Senin olmak, Seninle olmak., Tam kapatmışken kapılarımı aşka sen giriverdin hayatıma.Kalbime hoşgeldin yar. . .
Herşeye inat seninim. Al beni yar. Gidelim birlikte melekler ülkesine, mavi gökyüzünün yeryüzüyle birleştiği yere... Kapatalım kapılarımızı acılara, yalanlara, sahte dostlara... Ve yelken acaLim sevgi adasına doğru birlikte... Yeter ki al götür beni buralardan. Yüreğim öyle muhtaç ki bir yudum sevgine lütfen esirgeme, çok görme şu seven yüreğime. Bir hayalin gerçekleşmesiydi bana gelişin... Bu hayal öyle bir hayaldi ki tek yaşama sebebimdi... Bu sebep ya ölümüm ya da yeniden doğuşum olacaktı; ama sen geldin yar... Kalbime hoşgeldin yar. .
Şimdi var mısın benimle bir ömür paylaşmaya? Var mısın acıları da , seviçleri de birlikte paylaşmaya?Herkese inat birbirimize sımsıkı sarılmaya var mısın ?Baharla birlikte geldin kalbime... Öyle bi hayat verdin ki şu yüreğime senin sevginle atacak daima. . .
7 ağustos ta ayrıldık, çok kötüydüm..
konuştuk ama hala sinirliydim, bir şeyler yapmam gerekiyordu.
sahte facebook hesaplarımdan birini, gözde diye bir kıza çevirdim. kendimi ilişki içinde gösterdim, herkese öyle yorumlar yaptırdım ki yakın çevremden..
gecenin sabahında, en yakın arkadaşlarımdan biri siktir çekti.
kaybedenlerden olmak böyle bir şey olsa gerek, hep kaybediyorum, adam aklıllı bir nispete, bir eşek şakasına bile müsaade edilmiyor..
lan özendirdiniz gece gece bir itiraf da ben yazacağım.
aşağı yukarı 6 yıldır (en son 2003'te birine kapıldıydım ondan da bi halt çıkmadı) kimseye aşık falan olduğum yok. bu gidişle olmaya da niyetim yok. zaten düşünmüyorum, aklıma bile gelmiyor. kafaya göre takılıyorum. eli yüzü, ailesi düzgün; işi gücü olan bir hatun karşıma çıkar da anlaşırsak evlenirim. yemişim aşkı! *
cikacak dedikodulara inat, kalplerini kotuluk kaplamis insanlara inat, cikip meydana ben ona resmen asigim diye bagirmak istiyorum ama olmuyor sozluk. insanlarin ellerinde igneyle bekleyip benim ve onun mutluluk balonumuzu patlatmak istediklerini biliyorum.
edit: bugun biri artilamis bu entrymi, okuyunca icim ciz etti, cunku ben patlattim o balonu.
karşıma çıkan tüm duygusal insanların söylediği tek söz vardı; insan bir kere aşık olur.. ben hakkımı harcamıştım, ee şimdi ne olacak? ben bir daha sevemeyecek miyim? öyle değilmiş işte..
aşk kavramını çok araştırdım; insanın anlam veremedeği bir bağlılık duygusu olduğuna herkes hemfikir.. fakat bazıları bunun karşılıklı olduğuna bazıları ise karşılıksız sevmekten geçtiğine inanır.. en mantıklı olanı karşılıksız olan sevgi olsa gerek, platonik değil ama; sevdiğini söylersin fakat sevilmezsin ya, öyle bir şey işte..
bazı şarkılarda da geçer aşkın karşılıksızlığı; en çok aklımda kalanı ali tufan kıraç'ınki oldu sanırım; sen beni sevmesen de olur zaten aşk budur diyordu.. güzel diyordu, hoş diyordu da; hani aşk güzel bir şeydi? karşılıksız olan sevgi acıtmaz mı biraz? biraz değil çok acıtıyormuş da, saçmadan bir de zevki var; hani acı biber yemek gibi..
insanın canını sıkan karşılıksız kalması değil yalnızca; yıllar geçse de geçmemesi.. içinde aptalca bir umudun devam etmesi ve bunun üstesinden gelmenin yolunun henüz keşfedilememiş olması.. başka birini sev unutursun derler, sevmek kolay olsa ebem de sever.. ama zaman en iyi ilaçmış, şayet aradan beş yıl geçti, eğer içimdeki sevgi azalmamış olsaydı dayanılmaz bir hal alırdı sanırım.. azaldı dediysem de az bir şey kaldığını sanmayın.. çok fazlanın biraz azalması hala çok olması demek sanırım..
bir kere aşık olma konusuna gelince; evet bir kere aşık olur insan fakat defalarca sevebilir.. aşkın karşılıksızlığının verdiği acıyı tekrar yaşamak istemeyen insanoğlu, bu defa kendini seveni sevmeyi tercih eder.. mutlu olur mu? bilemem..