Yaşadığıma dair her türlü detayı yok etmeye çalışırım.
Sosyal medya hesaplarımı kapatırım. Kitaplarımı bağışlarım. Çocukluk fotoğraflarımı yakarım. En değerli varlığım kedimi güvenebileceğim birine evlatlık veririm. Kimsesizler mezarlığına isimsiz bir şekilde gömülmeyi vasiyet ederim.
Tüm bunları yaptıktan sonra kalan zamanımın büyük bir çoğunluğunu sokaklarda evsizlerle birlikte geçiririm.
Rutin olarak devam ederim. Soğukkanlı olmayı başarabilirim sanırım.
Çocukları izlerim, lunaparka giderim, ve en sevdiğim şarkıları orada dinlerim. Belki bir gece yarısı içerim de, aşık olduğum ilk kadını ararım belki.
O da evli değilse..
Zamana bırakırım kendimi, zaman geçtikçe daha çok patates kızartması yerim. Daha çok kahve içer, daha çok düşünürüm her şeyi.
Düşündüğüm şeyler, bu güne kadar yaşadığım güzel insanlar ve kalan anılarını bir aya sığdırmaya çalışmak olurdu.
Hiç birine veda etmezdim.
Belki teselli de bulurdum, sevdiğim çok insan var. Ve ruhum zannediyorum ki, hiç birinin ölmesine hazır değil.
Kuzey kutbu seyahatine çıkardım.
Bir süredir planlıyorum ama sevenlerim "zaten sakarsın. Buzda düşer, kafanı kırarsın." diye engel oluyorlar. Zaten öleceğim için gönül rahatlığıyla gitmeme izin verirler artık. 15 gün hazırlık, malzeme alımı, vedalarla geçer.15 gün de tur sürüyor.