Hayat oyle kisa ki hic bir seyi ertelememeliyiz. Atalar oyle guzel soylemis ki bugunun isini yarina birakma diye cunku olumun ne zaman gelecegi belli olmuyor ansizin geliyor ve ertelediklerin pismanlik birakiyor geriye. Son bir kez gorememek sarilip opememek...
Ne istediğini bilir bir şekilde birine kendini açarsın, iyi gittiğini düşünürsün ama aslında hiçbir şey iyi gitmiyordu. Akıntıya kürek çekiyor gibi güzel şeyler için debelenir durursun ama bir arpa yol alamamışsındır. Mutlu olması, iyi hissetmesi sana da kendini güzel hissettirir ve bunun için gerekirse kendinden de taviz verdiğin, sineye çektiğin anlar olur ama sonunda elinde avucunda hiçbirşey yoktur. Yalnızlıktan öleceğim herhalde... Her seferinde yeniden kendini anlatmaya çalışmaktan, yeniden birini tanımaya çalışmaktan bunaldım. herkes yalnızlıktan ve güzel bir ilişkisi olmamasından şikayetçi ama bir taraftan da mücadeleden, sorumluluktan kaçmak istiyor bu nasil bir çelişkidir?