insanlığın başında yeterince onu kemiren talihsizlik var hastalık, yaşlılık gibi. bir de insanların kendi arasında yaşadığı husumetlerden dolayı vahşileşmesi çok korkunç. erken ve sebepsiz öldürülen insanları izlemek korkunç. bu insanların seslerinin sonsuzlukta yankılanacağının hayallerini kuran vicdansız dindarları görmek daha da korkunç. tek hayat varken, tek şans varken saçma sapan ideolojiler yüzünden ondan vazgeçmek veya vazgeçirtilmek korkunç.
george carlin'i anmadan olmaz: "Dünyanın dört bir tarafındaki askeri mezarlıklar tanrının yanlarında olduğuna inandırılmış, beyni yıkanmış ölü askerlerle doludur."
bir hafta öncesine kadar hiçbir şey hissetmediği bir kızla bir hafta önce bir şeyler yaşayıp sevmeye başlaması ama kızın önceden onu umursadığı halde artık umursamayıp başkalarıyla takılması.