yarındır. buna pazartesi sendromu demeyip tahammül sendromu da diyebiliriz çünkü. her daim biz insanlar, kendi sıfatımız dışındaki her şeye uğursuz, lanet, sendrom...vb sıfatları yakıştırmışız da bir tek kendimizi görememişiz.
karnım aç annem evde yok
sevgilim çok kırdı ve buna rağmen özür dilememekte ısrarcı, hay senin egona be adam. Televizyonu kapattım yemek programları zarzurt canım çekiyor diye hava güzel inceden kar yağıyor ama bunun kritiğini yapacak ne bir arkadaşım ne de bir yârim var. Bak yine karnım guruldadı
ha birde dün sabah 16 gb hafıza kartını yaktım içinde özenerek torrentle indirdiğim dinlemeye kıyamadığım yerli yabancı büssürü şarkı pof uçtu gitti, ağlamıyorum gözüme toz kaçtı.
sözlük yazarlarını anlık üzen olaylar ve durumlardır.
mesela beni şu an s3'üme arkadaşımın türk kahvesini yanlışlıkla dökmesi ve telefonumun açılmaması beni çok üzüyor. ühüüü, ağlamak istiyorum.
az önce öğlen yemeğinden çıktım. yemekte mercimek çorbası ve fırında köfte vardı. ayran falan süper doyurdum karnımı. hava almak için dışarı çıktığımda çöp bidonunu karıştıran 12 yaşlarında erkek çocuğu gördüm, üzeri başı hep kir içindeydi. yarım ekmek buldu ve elinin tersiyle silip üff üff diye üfledikten sonra ekmekten kocaman bi ısırık al.. şaka lan şaka hemen duygusala bağlanmayın amk. figen hanım var bizim şirkette her zaman mini giyerdi, bugün pantolan giyip gelmiş zilli. ona üzüldüm amk. bi de memelerini kapatan kazak giymiş. hepsi bu.. mesai de bitmez amk. sokayım böyle işe..