aptalca bir sebepten yerin dibine sokulmuş olmakla içinden çıkılmaz bir hal alan bulunduğum durum gerdikçe geriyor. mutsuzum mutsuzluğun dibine vurmuş durumdayım.
bitmeyecekmiş gibi duran okulun bitmesinin ardından hayattın ne kadar boş olduğunu öğrenmek.
şöyle ki yıllar yılı beynimi yiyen o kodumun bölümü bir anda bitince uğruna dert edebileceğim spesifik bir problem kalmadı, meğersem yıllar yılıkendimi okul okul diye oyalıyormuşum.
bu ayrılınca çok özlediğin sevgiliyi ardından unutunca dan edilen boşluğa benzer bir hissiyata tekabül eder.
ilk sevgilisi olmama rağmen, nasıl bu kadar çabuk unutabiliyor olması... ya olamaz imkansız ya, cidden inanamıyorum. gerçeklerden kaçamaz,çok sevdiğini biliyorum, bir suçum olmadan nasıl bu kadar çabuk soğuyup bırakabilir ki beni? gurur falan yapmıyorum, ayrılmasına anlam veremiyorum. çok seven insan, aşırı seven insan sevgilisine bir şans verir mi? ben olsam verirdim. kızla aynı ortamdayız, her gün yüzünü görüyorum. kendisi kahkahalar atarken karşımda, ben ise daha kötü oluyorum. 5 gün sonra 1. yıldönümümüz olacaktı, sadece bekliyorum..