bilmediğim bir şehirde, taş zeminde yerde tek başıma oturuyorum. kocaman bir evdeyim, evin yarısından fazlası boş. o kadar boş, o kadar yalnız bir yerdeyim ki nefes alsam kendi nefesimin yankısını duyuyorum. bir kadeh şarap koyuyorum kendime, en kırmızısında, kirazlı. 'beğendin mi?' ya da 'hadi bir şarkı söyle de açayım' diyeceğim biri yok. aklımdan onlarca şarkı geçiyor. repertuarımın genişliğine şaşırıyorum. ev sıcak, ev soğuk, ev bomboş, ben yerdeyim. bazı günler yalnız olmak için çok uzun, bazı geceler yalnız olmak için çok ıssız.
(bkz: çalışmak)
Mis gibi denizlik hava varken hem de..
Ha bir de anketler tabi.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu şimdi di mi? Biliyorum, dengesizim biraz, kafam dengesiz.