istanbul ayazbağ olsa gerek. ali ağaoğlu nun yaptığı konutlarda. hep merak etmişimdir, bütün uludağ sözlük yazarları bir binaya toplanıp entry girer mi diye, yaptı olacak. hem burada troller için ayrılmış özel yerler bile olacak onlar orada rahatça başlık açabilecek. bütün yazarlar kendilerine seri artı oy verebilecek. on tane entry peşinatla siz de bu konutlarda yer edinebilir, entry girebilirsiniz.
sonbahar ve strasbourg; evler rengarenk, sokaklar sapsarı, kapalı köprü üzerinden ren nehrine düşen siluetin, düşen mutluluk.
kış ve izmir; hem ılıman, hem mavi, hem kalabalık, ham yalnız, körfez'de uyur ağır bir dev misali demir atmış gemiler, uzak ufuklarda ve sonsuzluğunda mavinin tazelenen umutlar, tazelenen mutluluk.
ilkbahar ve viyana; yağmur, yağmur, yağmur, her köşe başında mozart'tan bir tını, her akşam bir yeni oyun ve bölüşmek son sigaranı bir evsizle metroda, özgürce çiçekleri koklamak parklarda ve bütün sokaklarda hüküm süren o amonyak o acı tütün kokusu, mutluluk. tarifsiz mutluluk.
yazardan yazara değişiklik gösterecek şehirdir.
oleander için istanbul'dur. ötesi umrunda değildir.
eski sevgiliye tüm beddualar, sevgiliyle tüm güzel anılar burada birikmiş.
çocukluğun en çılgın yılları istanbul'da geçmiş.
ergen gözler boğaz'a dalıp depresyona girmiş.
her gün milyonlarda yaran, koparan, dumur olaylara ve diyaloglara şahit.
ve toprağına gömülmek istediğim şehir.
e şimdi benim için yaşanacak en güzel şehir nasıl başka bir şehir olsun ki?
